SİYASET

 SP“Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi tıkanmıştır”

Saadet Partisi Seçim İşleri’nden sorumlu Antalya İl Başkan Yardımcısı Avukat Hasan Burgan, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi ‘nin yıllık bilançosunu çıkardı. Burgan, “Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, parlâmenter hükûmet sistemine nazaran daha hızlı, daha etkili, daha istikrarlı olduğu iddiasıyla Türkiye’ye gündemine getirildi. Sistem uygulama yöntemiyle tıkanmıştır” dedi.

Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Av. Hasan Burgan,  Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçilince, kararlar bir kişi tarafından alınacağı için, koalisyon hükümetinin zorluklarının ortadan kalkacağı için daha istikrarlı bir şekilde ülke yönetilecekti. Peki öyle mi oldu?”  Hayır. Hatta tam tersine olduğunu ifade ederek; “Oysa gelinen noktada sistemde daha ilk günden itibaren pek çok  hukukî hatalar yapıldı.  Sistemde çıkan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri hemen arkasından tekrar değiştiriliyor, tekrar tekrar düzeltiliyor. Konu iyi incelenmeden, konuyla ilgili kişi ve kurumlardan görüş alınmadan acele ile çıkarılan kararnamelerde işlemleri hazırlayan bürokratların yeterli hukuki bilgi sahip olmaması da açıkça anlaşılmaktadır.Bu değişiklik ve düzeltme ihtiyacı, istikrar bir tarafa rutin işlemlerde bile ülke yönetilemez hale gelmiştir.  Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi uygulanma yöntemiyle tıkanmıştır. Parlementer sistem talepleri artmıştır” dedi.

Kararların çıkmasında gecikme yaşanıyor. Hatta hiç çıkarılmayan kararlar var olduğunu belirten Av. Burgan, Türkiye’de 1980 sonrası genel seçimlerde yüzde 10 ülke barajlı seçim sistemi uygulanmaktadır. Anayasamızda seçim sisteminin sahip olması gereken iki temel ilke, “temsilde adalet” ve “yönetimde istikrar” olarak ifade edilmektedir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiş olmakla istikrar sağlandığına göre "temsilde adalet" ilkesi ön plana çıkartılmalı ve %10 seçim barajı tamamen kaldırılmalıdır. Böylece tüm ülke iradesi TBMM'de rahatça temsil edilebilmelidir diye konuştu.

Mecliste gurubu bulunan siyasi partilere verilen yardımlarına da değinen Av. Hasan Burgan, 2020 yılı bütçesine  göre; Meclis'te grubu bulunan  AK Parti: 182 Milyon lira, CHP: 96 milyon 951 bin lira, HDP: 50 milyon 99 bin lira, MHP: 47 milyon 521 bin lira ve İYİ Parti: 42.6 milyon liradır. 5 siyasi partiye toplam 419 milyon lira yardım verileceğini söylüyerek; “Halkın büyük bir kesimi ekonomik sıkıntı içerisindedir. Günlük geçim derdinde olan millete devlet tarafından yardım yapılması gerekirken  milletten yardım talep edilmektedir. Bu kapsamda   fedakarlığın öncelikte iktidar partisi olmak üzere hazine yardımı alan tüm partilerce yapılması gerekmektedir. Ya da mecliste gurubu bulunmayan partiler de hazine yardımından  eşitçe yararlanmalıdır” dedi.

Türkiye'de en iyi yapılan iş algı yönetimi olduğunu diyen Av. Hasan Burgan; gerek CHP  gerekse HDP  iktidar partisi için bir siyasi sermaye haline dönüşmüştür.Bugün CHP yöneticileri çıkıp "Biz seçimlere kadar tüm siyasi faaliyetlerimizi durdurduk" deseler Ak Partinin elinden tüm siyasi sermayesini almış olur. 18 yıllık iktidar dönemi sonunda topluma verebileceği, vaad edeceği bir şey kalmadığı için toplumun kutuplaşması üzerinden kendi tabanının birarada tutma gayreti içerisindedir. CHP ve bir kısım sivil toplum örgütleri de iktidarın bu oyununa zaman zaman alet olmaktadırlar diye ifade etti.

 

HDP , şayet siyasi parti vasfıyla hareket etmek istiyorsa PKK ile arasına kesin bir çizgi koymalı ve terörü açıkça kınamalıdır. İktidar HDP üzerinden de siyasi fayda elde etme gayreti  içerisinde olduğunu söyleyen Av. Hasan Burgan,  Yasaya aykırı eylemi tesbit edilen kişi ve kuruluşlar hakkında gerek İçişleri Bakanlığının gerekse iktidarın yapması gereken; ilgili kişi ve kuruluşları yargı karşısına çıkartmaktır. Varsa müeyyidesi bağımsız mahkemelerce tereddütsüz yerine getirilecektir. Neden yapmıyorsunuz? İktidar şikayet makamı değil icraat makamıdır. Gereğini yapmak yerine HDP ile berabersiniz diyerek muhaliflere haksız itham peşindedir. Bu esnada da HDP'ye Hazineden milyonlarca TL yardım yapmaktadır diye konştu.

Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Avukat Hasan Burgan sözlerini şöyle noktaladı: “ Son günlerde siyasi partiler kanunundan yapılması öngörülen değişikliklerin  daha fazla hukuk, daha fazla adalet, ve daha fazla  ahlak yönünde olmasını temenni etmekteyiz. Oysa   bu değişimlerden kasıt; muhalefetin sesini kısıp, yeniden  iktidara gelebilmeye yöneliktir. Çünkü bu süreçte iktidar sürekli oy kaybetmektedir.Bu düzenleme seçim kanununu daha da demokrasiden uzaklaştırmaksa, milletvekillerinin  bağımsızlığını ve ifade özgürlüğünü daha fazla daraltmaksa, zaten işlevsiz hale gelen TBMM 'ni tamamen etkisiz bir kurum şekline getirecek ise bunun hiç kimseye bir fayda sağlamayacaktır.  İktidar zorda kalınca çözümü hile yapmakta buluyor. Fikir hürriyeti ve adelet gibi kaygıları bulunmamaktadır. Maalesef tüm iktidar imkanları, emniyet, valililer ve kaymakamlar  bu sürece dâhil edilmeye çalışılmaktadır.

Demokrasilerde yargının bağımsız olması, yasamanın özgürce çalışabilmesi ve yürütmenin denetlenebilmesi gerekir. Kuvvetler ayrılığı ilkesi budur. Bugün bu sistemden memnun olanlar yarın istemedikleri bir iktidar değişikliği durumunda  en büyük memnuniyetsizliği yine kendileri yaşayacaklardır.”

Yayın Tarihi
22.05.2020
Bu haber 447 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu habere ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!