“İMAR BARIŞI” NA KENT KONSEYİ DE KARŞI ÇIKTI

Antalya Kent Konseyi İmar ve Planlama Grubu kamuoyuna yazılı bir açıklama yaparak,  Yasada ”İmar Barışı”, kamuoyunda “İmar Affı” olarak adlandırılan uygulamanın baştan sona yanlış olduğunu vurgulanarak, “Kentlerin Geleceğe Sağlıklı Güvenli Yasal Ve Nitelikli Bir Şekilde Hazırlanmasının Yolu İmar Affı Değil Planlamadır, Hatırlatıyoruz “ denildi.

Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanarak Torba Yasa içinde çıkarılan ve tartışmalara rağmen Cumhurbaşkanı tarafından onaylanan İmar Barışı Yasasına göre, yer yer 70-80 yıldır sorunları çözümlenemeyen kaçak yapılar, yasallaştırılarak sorun tamamen ortadan kaldırılıyor. Kaçak yapı sahipleri kendi arazisi üzerinde bina yağpmışsa kaçak olan bölümün rayiç bedelinin yüzde 1,5 ila 3!ü arasında bir ceza ödüyor.

Bu Yasa’nın İmar planı uygulamalarını altüst edeceğini öne süren Kent Konseyi İmar ve Planlama Grubu açıklamasında, yasa’dan Türkiye’de ağırlıklı olarak tarihi İstanbul başta olmak üzere 13 nilyon kaçak yapının yararlanacağı öngörülüyor. Devlet bu işten 150 milyar liralık bir beklenti içindeyken, Kent Konseyi, İmar Affı’nın Turistik yörelerde ve SİT alanları ile deprem bölgelerinde büyük sorunlara yol açacağını belirterek, Belediyelerin elinin kolunun bağlanacağı öne sürdüler

Yazılı açıklama aynen şöyle:

“Kentlerimizi geleceği belirsiz ve güvencesiz bir sürece doğru iten İMAR BARIŞI adı altında hazırlanan İMAR AFFI 10 Mayıs Perşembe gecesi meclisten geçmiş, 18 Mayıs’da Resmi Gazetede yayımlanmıştır. 

Maliye Bakanlığınca hazırlanan “Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun” ile mali yükümlülükleri yerine getirilmeden yapılmış kaçak yapıların, yapılan düzenleme ile Yapı Kayıt Belgesi altında kayıt altına alınması amaçlanmaktadır. Bu şekilde Türkiye’de 13 milyon kaçak yapının bu kanunla yasallaştırılması öngörülmektedir.  Bahsedilen yapılar Hukuken yasadışı ve özellikle Anayasanın kamu kaynakları, kıyı, doğal çevre ve ormanların korunmasına ilişkin temel maddelerine aykırıdır. Kişisel menfaatler amacıyla yapılmış olan kaçak yapıların dolayısıyla çarpık yapılaşma ve kentleşmenin affı anlamı taşıyan bir düzenlemedir.  Devlet eliyle kamusal kaynakları kaybettiren plansız mekansal gelişimin teşvik edilmesi, yaşama, kentlere, doğaya ve topluma ihaneti meşrulaştırmaktır.  Depreme dayanıksız binlerce binanın yasallaşması ve kendi kaderlerine bırakılması demektir. Deprem bölgesi olan ülkemizde  imar affı büyük sorun olacaktır.
Bugüne kadar yasalara aykırı şekilde inşa edilmiş yapıların affedilmesi kent hakkı ve toplumsal adalet anlayışının zedelenmesidir. Bu zamana kadar hak, hukuk, adalet çizgisinden ayrılmayanlara, gelecek nesillerle bir cezadır.  Halbuki Devletlerin en önemli görevleri arasında ülke yurttaşının sağlıklı, güvenli ve insan onuruna yakışır şartlarda barınma hakkına erişimin sağlanması gelmektedir.  Antalya gibi doğal ve kültürel bakımdan zengin bir turizm kentinde, birçok hassas ekosisteme sahip arkeolojik ve doğal sit alanını içeren Side ve Adrasan gibi merkezlerin tamamı ile Patara ve benzeri doğal sit alanları, Kaleiçi, Kaş Alanya Kalesi ve çevresinin ve kentsel yerleşim alanlarındaki tüm kaçak ve ruhsatsız yapılar bu kapsamda değerlendirileceği gibi, imar affıyla birlikte Sit Alanlarında çözüm üretilmeye çalışan planlama çalışmaları da olumsuz olarak etkilenecektir.

İmar ve Planlama Gurubu olarak kentli haklarımız gereği Yasadışılığı kent mekanında meşrulaştıran İmar Affı Yasasının  iptal edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Kentlerin Geleceğe Sağlıklı Güvenli Yasal Ve Nitelikli Bir Şekilde Hazırlanmasının Yolu İmar Affı Değil Planlamadır, Hatırlatıyoruz .