Dereköylülerin isyanı sürüyor

Antalya Valiliği’ne dilekçe veren Dereköylüler ‘’Su Kaynakları Üzerinde, Derenin İçinde. Tarım Merkezinin Tam Ortasında Kömür Madeni Olmaz, Olamaz’’ dedi.                                                              

Korkuteli Dereköy Yayla Mevkii’nde açılmak istenen kömür madeninin, su kaynaklarının üzerinde, derenin içinde, tarım merkezinin tam ortasında olacağını söyleyen Dereköylüler, kömür madeni açılmadan sürecin sonlandırılması talebiyle Antalya Valiliğine, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne DSİ 13. Bölge Müdürlüğüne, İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne dilekçe verdiler

Antalya Korkuteli ilçesi sınırlarında, Dereköy Yaylası, Dökük Mevkiinde Turkuaz Kömür İşletmeleri Aş. Tarafından kömür çıkarılmak istenmektedir.

Dereköy’lüler olarak bizler; tarım arazilerimizin ortasında aşağıdaki nedenlerle kömür madeni açılmasını istemiyoruz!

          Tarım arazilerin ortasında kömür madeni olmaz, olamaz!

1.        Dereköy 1300 nüfuslu bir köydür ve köyün toplam tarım arazisi 11.000 dönümdür. Bu arazilerin 1.500 dönümü ise kömür madeni açılmak istenen Yayla Mevkii’ndedir.

kömür madeni açılmak istenen yer tam anlamıyla tarım arazilerinin ortasıdır. Tarım arazilerinin tam ortasına açılacak kömür madeni tarımsal üretimin üstüne adeta toz ve stres cehennemi olarak çökecektir. Tarım alanlarının ortasında iş makinaları, kömür kazan greyderler, dozerler ve benzeri makinalar, kömür taşıyan kamyonlar, toz, rüzgarlı havalarda (alan rüzgarlı bir bölgedir) daha da fazla tozla adeta bir cehennem yaratacaktır. Madenden çıkan toz bütün tarımsal alanlardaki meyvelerin üzerine, yapraklarına sirayet edecek ve tarımsal üretimi olumsuz etkileyerek çevredeki bütün köyleri ve çiftçileri adeta can evinden vuracaktır.

Özellikle rüzgarlı havalarda bir toz zerreciğinin (0.5 mikron toz) 30 km.lik mesafelere taşındığı bilinen bir gerçektir. Bilimsel verilere göre 0.10 mikron toz, insanlarda özellikle üst solunum yollarında rahatsızlıklara sebep olmakta(koa hastalığı, alerji vb) 0.5 mikron ise daha hafif ve daha küçük olduğu için insanların akciğerine kadar taşınabilmekte ve de kanser ya da tozun cinsine bağlı olarak silikozis vb. hastalıklara neden olmaktadır. Maden açılmak istenen alanın çok yakınında yazlık yayla evlerinde yaz boyu insanlar yazlamaktadır ve dolayıyla risk altında olacaklardır.

2.        Bütün Korkuteli’nin ana su kaynağı olan Korkuteli Çayını besleyen, Korkuteli çayı olarak da Korkuteli Barajını besleyen Menevşelik su kaynaklarının üzerinde kömür madeni açılamaz!

Yayla Mevkii’nde, Menevşelik su kaynakları, bütün Korkuteli’nin ana su kaynağı olan Korkuteli çayını katılan çok önemli su kaynaklarından birisidir.(Buradaki su kaynaklarını tahrip etmek bütün Korkuteli’ne ve Dereköy’e zarar verecektir. )

3.        Dereköy Yayla Mevkii, Menevşelik Su kaynakları Korkuteli çayını besleyen 4 ana su kaynağından birisidir. Menevşelik su kaynaklarının riske atılması bütün Korkuteli tarımının riske atılması demek olacaktır

4.        Dereköy köylülerinin içme suyunu aldığı su kaynağı ise Dereköy Dağı, Kartal su kaynağı Mevkii, kömür madeni açılmak istenen yere sadece 2 km. mesafededir. Kaynağından alınan sular borularla saniyede 5 litre olmak üzere köylülere içme suyu olarak ulaştırılmaktadır. Dereköy halkı için temiz su haktır.

5.        Korkuteli, çok önemli meyve ve sebze üretim yeri olarak bu baraja muhtaçtır ve barajın su çıkaran kaynaklarını ve su getiren derelerini koruması çok çok önemlidir.

6.        İklim değişikliği bilindiği gibi en çok su kaynaklarını etkilemektedir. İklim değişikliği de önemle dikkate alınarak adı geçen su kaynaklarını etkileyecek kömür madenine asla izin verilmemeli ve su kaynakları mutlaka korunmalıdır.

7.        Kömür madeni açılmak istenen alan, Menevşelik su kaynaklarının beslenme havzası olan, 1800 rakımlı Dereköy Dağıdır ve 50 metre mesafeden başlayan ardıçlar ve çamlarla kaplı bir dağdır. ardıç ağacı zirvelerin ağacı olup, ormanları en son o terk eder. Bu özelliği nedeniyle ardıç ağaçlarına “ormanların kaptanı” sıfatı yakıştırılmaktadır. alanda bu kadar zor şartlar büyüyen ve en zor şartlarda varolan ardıç ormanının dibine, yanına, 50 metre mesafeye kömür madeni açmak bu ormanların bitkileri kurutan kömür tozlarıyla katledilmesi demek olacaktır.

8.        Kömür madeni açmak istedikleri Dereköy Yayla Mevkiinde 26  aile hayvancılık yapmaktadır. Toplamda 6000 ila 7000 civarında koyun ve keçi yetiştirilmektedir. kömür madenine asla izin verilmemelidir.

9.        Alanda, çıkarılacak kömürün(linyit) yıkanması söz konusu olması halinde çok daha büyük çevre sorunları ortaya çıkacaktır. Kirli sular hem yer altı sularına karışacak, hem de derelere, oradan baraja, barajdan meyve bahçelerine, oradan da halka ulaşacak bir kirlilik silsilesi yaşanacaktır.

10.      Maden açılmak istenen ve ruhsat alındığı söylenen yerde M.Ö’ye  ait lahit mezar kapakları, üzerinde de aslan figürleri bulunmaktadır. Bunların müze müdürlüklerine bildirilmesi gerekmektedir,

11.      Kömür madeni için ruhsat alınan bölgede halkın yazın kullandığı 150 yayla evi bulunmaktadır. Bölge halkı büyük zarar görecektir.

12.      Yasaya göre tarım arazilerinde madencilik yapılabilmesi için 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunun 13. Maddesi gereğince bakanlıkça kamu yararı kararı alınması gereklidir demektedir. Aşağıda belirttiğimiz köyün özel niteliklerinden dolayı, bakanlık kamu yararı kararını nasıl alacaktır?

a.        Dereköy Yayla Mevkii ve madencilik yapılmak istenen alana 800 metre mesafedeki Sülekler tarım alanlarında yetişen vişne, kayısı ve diğer meyvelerin lezzeti yayladaki gece ve gündüz ısı farkından dolayı kaynaklanmaktadır. Örneğin yazın gündüzleri 30 derece ise geceleri ortalama 15 / 17 derecelerdedir. Bu sıcaklık farkı da meyveyi lezzetli yapmaktadır.

b.        Bölgedeki 4 ayrı köyün yaylasının neredeyse tamamında meyve geç çiçek açar ancak, ancak meyvenin olgunlaşma süresi daha kısa olur.  Bu durum yaylanın özel bir havası oluşundandır. Bu kadar ayrıcaklıklı bir havaya sahip yaylada madencilik faaliyetine kamu yararı raporu verilebilir mi?

c.        Yayla Mevkiinde en kurak yıllarda bile hasat edilen buğday dönümde 210/250 kilo arasındadır.

d.        Türkiye’nin saman ithal ettiği bir dönemde bilinmelidir ki; burada bir dönümden(dekar) yaklaşık 1250 saman elde edilmektedir. Köyde yapılan büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığının kaba yem ihtiyacı bu üretimlerden karşılanmaktadır.

e.        Köyde büyükbaş hayvancılıktan günlük 1,5 ton süt üretimi yapılmakta, süt alıcıları tarafından köyden gelinip alınmaktadır.

Köyde 26 aile tarafından yapılan küçükbaş hayvancılıkta, sürüler mart ayının 15 ila 20’si arasında Dereköy Yayla Mevkii’ne çıkmaktadır ve aralık ayının sonuna doğru gelmektedir. Küçükbaş hayvanlar yılın 9.5 ayı hiç yem verilmeden yaylanın otlarıyla yaşamaktadır.

f.         Ayrıca Yayla Mevkii’ne sınır olan Küçükköy Dereköy’den çok daha fazla sayıyla küçükbaş hayvancılık yapmaktadır.  Dolayısıyla sürülerin yayılma çevresinde kömür madeni açılırsa madeninin tozu hayvanları etkileyecek, hayvancılığı adeta bitirecektir. Dört yanında küçükbaş hayvancılık yapılan alanın tam ortasında madencilik yapılamaz, yapılırsa bölge çiftçilği ve hayvancılığı biter, tükenir. Bunun vebali çok büyük olur.

Yukarıda saydığımız tüm bu nedenlerden dolayı Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden talebimiz çok nettir: Madencilik faaliyetinin engellenmesi için bölgenin özel nitelikleriyle ilgili gerekli çalışmaları yapmasını, durumu bakanlığa iletmesini ve madencilik faaliyetinin bu bölgede yapılamayacağını bildirmesini beklemekteyiz.

13.      Dereköy önemli bir tarım merkezi olması nedeniyle köylüler işinde gücünde insanlardır.  Köylüler kazançlarını meyve bahçelerinden, hayvancılıktan elde etmektedir. Köylerinde huzurlu bir yaşamları vardır. Ancak kömür madeni açılacak bilgisi alındığından bu yana köylüler huzursuz olmaya başlamışlardır. Kömür madeni açma sürecinin bir an önce durdurularak bu baskıların son bulması önemlidir.

14.      Tarlasını satmak istemeyen köylülere bir başka şekilde de baskı kurularak “arazinizi satmazsanız devlete kamulaştırtırız” denilmekte ve adeta örtülü bir şekilde halkın üzerine gidilmektedir. Tarlasından ekmek kazanan, hiç kimseye muhtaç olmadan yaşayan, hatta ürettiği ürünü ihraç eden, ettiren ve döviz kazandıran köylülere bu şekilde gizli ve örtülü baskının son bulması için bir an önce kömür madeni açtırma sürecinin, maden açılmadan sonlandırılması hayati önemdedir.

Bizler yukarıda belirttiğimiz nedenlerle; “bölgedeki özellikle su kaynaklarında, tarım topraklarında, ormanlar ve insan sağlığı üzerinde, tarımsal üretimlerinde, hayvancılık faaliyetlerinde, dolayısıyla ekonomik durumlarında geri dönülmez zararlara malolacak” olan kömür madenciliğine asla izin verilmemesini, kömür madeni için her türlü yasal işlemin maden açılmadan sonlandırılmasını, her türlü izin başvurularının reddedilmesini talep ediyor ve Dereköy’de huzurun yeniden tesis edilmesini talep ediyoruz.