EKONOMİ

ATSO Başkanı Çetin’den siyasilere ihtar

- “Mayıs ayındaki yüzde 1,62 oranındaki enflasyonunun 0,41'i yüzde 25’i akaryakıttan, 0,36'sı giyimden, 0,34'ü gıdadan kaynaklanmıştır”

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, “bütün siyasi partilerimizden fiyat istikrarı, cari açık, bütçe dengesi ve yapısal reformlar konusunda daha radikal politika açıklamaları bekliyoruz” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından açıklanan Mayıs Ayı enflasyon rakamlarını değerlendiren ATSO Başkanı Davut Çetin,

Döviz kurundaki artışın tüketici enflasyonuna hızlı şekilde yansımaya başladığını söyledi.

Başkan Çetin, “2018 Mayıs ayı enflasyonu bir önceki aya göre TÜFE’de yüzde 1,62, Yİ-ÜFE’de yüzde 3,79 olarak açıklanmıştır. Yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 12,15, Yİ-ÜFE’de yüzde 20,16 olmuştur. Böylece Mayıs ayı itibariyle son 7 yılın en yüksek aylık enflasyonu, son 15 yılın da en yüksek yıllık enflasyonu kaydedilmiş oldu. Ana harcama grupları itibariyle 2018 yılı Mayıs ayında giyim ve ayakkabı grubunda yüzde 5,21, ulaştırmada yüzde 2,32, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 2,06, lokanta ve oteller ile gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 1,45 artış gerçekleşmiştir” dedi.

Mayıs ayı zam şampiyonu; havuç

Mayıs ayında en yüksek artış gösteren ürünün yüzde 41,98 ile havuç olduğunu ifade eden Çetin, “bunu yüzde 35,14 ile kuru soğan ve yüzde 34,65 ile patates takip etti. En fazla düşüş gösteren ürünler ise yüzde 34,39 ile sivribiber, yüzde 19,43 ile taze fasulye ve yüzde 13,78 ile domates oldu.”

“Açıklanan enflasyonun yüzde 25’i akaryakıttan”

Çetin şöyle devam etti: “Mayıs ayındaki yüzde 1,62 oranındaki enflasyonunun 0,41'i yani yüzde 25’i akaryakıttan, 0,36'sı giyimden, 0,34'ü gıdadan kaynaklanmıştır. Sebze fiyatlarında düşüşe, sebze ve meyve toplam enflasyonunun sıfır, işlenmiş gıda enflasyonunun 0,36 olmasına rağmen, gıda enflasyonundaki artış et, yumurta, tatlı, patates, kuru soğan ve içecek fiyatlarından kaynaklanmıştır. Enflasyonu artıran önemli kalemler arasında akaryakıt, tüpgaz, su faturaları, uçak ve otobüs tarifeleri, dayanıklı tüketim malları, telefon görüşme ücretleri bulunmaktadır. Dolayısıyla döviz kurlarındaki artışın tüketici enflasyonuna hızlı ve yüksek oranda geçmeye başladığı görülmektedir. Kur artışı şimdiden beklentileri bozarak enflasyonu artırmaya başlamıştır.”

“Çekirdek enflasyonda da bozulma var”

Çekirdek enflasyonunun gelecek aylara ilişkin işaretler barındırdığını kaydeden ATSO Başkanı Çetin, “üretici fiyatlarındaki ivmelenme TÜFE'nin önümüzdeki aylardaki görünümünü de bozmuştur. Yİ-ÜFE aylık bazda yüzde 3,79, beş aylık bazda yüzde 12,12 ve yıllık bazda yüzde 20,16 olmuştur. Bir önceki aya göre en fazla artış; yüzde 12,16 ile kok ve rafine petrol ürünleri, yüzde 10,68 ile ham petrol ve doğal gaz, yüzde 9,34 ile elektrik ve gaz olarak gerçekleşmiştir. Aylık yüzde 3,79 enflasyonun 0,63'ü elektrik, 0,50'si gıda, 0,41'i tekstil, 0,33'ü demir-çelik, 0,31'i akaryakıt fiyatları kaynaklıdır. Sanayi elektrik tarifesine yapılan zam ÜFE'yi artırmıştır. Üretici enflasyonu, Mayıs ayındaki sert kur artışının henüz üretici fiyatlarına yansımadığını, artışların büyük ölçüde emtia fiyatlarındaki yükselmeden geldiğini göstermektedir” diye konuştu.

Merkez Bankası’nın gecikmesinin maliyeti

Çetin, “Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadelede kararlı davranmamasının ve son günlerde attığı adımları çok geciktirmiş olmasının maliyetini ödemeye başlamış olmaktan üzüntü duyduğumu üyelerimiz adına ifade etmek isterim. Böylesi bir kur artışı birçok üyemizi maliyetin altında fiyatla satış yapmaya zorlamaktadır. Döviz cinsinden kira sözleşmesi veya ödeme mecburiyeti olan üyelerimizin mağduriyeti de basına yansımıştır. Merkez Bankası, artık faizlerdeki artışın taktik hamle değil, enflasyonla mücadeleyi hedef alan stratejik hamle olduğunu kanıtlamalıdır. Politika faizlerinde sadeleştirme tamamlanmalı, piyasanın beklediği ilave faiz artışı gerçekleştirilmeli, kamu bütçe harcamalarındaki genişlemeyi telafi edecek, kayıt dışı ekonomiyle mücadele gibi, mümkün olan bütün önlemler şimdiden açıklanmalıdır. Türkiye dünyaya krizde bir ekonomi görüntüsü vermemeli, enflasyonda Nijerya, Mısır, Haiti gibi ülkeler grubundan çıkmalı, enflasyon ve durgunluğun birlikte olduğu stagflasyon riskini ortadan kaldırmalıdır. Seçim sürecine rağmen, bütün siyasi partilerimizden fiyat istikrarı, cari açık, bütçe dengesi ve yapısal reformlar konusunda daha radikal politika açıklamaları bekliyoruz” dedi.

“Batı Akdeniz’deki canlanma fiyatlara artış olarak yansıyor”

Batı Akdenizi de değerlendiren Davut Çetin, “Enflasyon verileri ilimiz ve bölgemizde turizmdeki canlanmanın fiyatlara yansımakta olduğunu göstermektedir. Bölgemizdeki TÜFE oranı, aylık bazda yüzde 1,66, beş aylık bazda yüzde 7,77 ve yıllık bazda yüzde 13,74 olarak gerçekleşmiştir. Bölgemizde enflasyon, aylık, beş aylık ve yıllık bazda Türkiye ortalamasının üzerinde kalmıştır. Bu oranlara göre Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan Batı Akdeniz Bölgesi, 26 bölge arasında aylık bazda on sekizinci, beş aylık bazda birinci ve yıllık bazda ikinci sırada yer almıştır.”

 

Yayın Tarihi
04.06.2018
Bu haber 705 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu habere ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!