“Antalya’ya 300 Belediye başkanını getiririm”

Toplumsal Ekonomik Araştırmalar Merkezi’nde (TEAMDER)  "Dünyadaki Sosyo Ekonomik ve Siyasi Değişimlerin Işığında Antalya'nın Gelecek On Yılı" konulu bir sunum yapan Turizm Duayeni Hüseyin Baraner, Aspendos yılının sessiz geçtiğini hatırlatarak, “Antalya'ya direk uçak kaldıran 300 kentin Belediye başkanlarını Aspendos'a getirerek her yıl bir ‘we are one’ etkinliği yapmalıyız. Dünya en iyi ‘kendimi iyi hissediyorum kenti’ Antalya olabilir. Ben hepsini getiririm” dedi

Baraner “İmar Affı ahlaksız bir uygulama. Devlet kendi eliyle kaçak yapıları yasalaştırıyor. Dünyanın hiçbir yerinde kaçak yapılaşma duymadım” diye konuştu.

Konuşmasına 1975 yılından beri içinde olduğu turizmin o yıllarında anılarla başlayan Baraner, “O zamanlar Antalya`ya yurt dışından bir uçak gelirdi. İçinden 100 kadar turist çıkardı. Toplam 4 rehberdik, onları alır Alanya`ya götürür, otellere dağıtırdık. Yollar bile aydınlık değildi. Bir Antalya çıkışında, diğeri Side ve Alanya kavşaklarında 3 direkli lamba vardı” dedi.

Antalya`nın turizmde çok başarılı olmasına karşın konsepti olmayan bir şehir kimliğinden kurtulamadığını söyleyen Hüseyin Baraner şöyle devam etti:

 “Antalya olağanüstü doğal güzelliği ve tarihine rağmen özgün bir kent değil... Antalya dünya hizmet sektörünün Slicon Valley'i olmalıdır: insanları mutlu eden tüm tatil, boş zaman, rekreasyon, sağlık, spor, zindelik, wellnes ile ilgili kendi yazacağımız katı kriterler doğrultusunda bu konular ile dünyada en mükemmel hizmet Antalya'da olmalıdır , araştırmaların adresi bu kent olmalıdır.

Antalya dünya piyasalarında hizmet sektörü konusunda 1. Trendsetter destinasyon olarak markalaşmaladır. Şehir marka ise, o şehir ile anılan herşey otomatikman markadır. ”

Ahlaklı olmalıyız…

Antalya’nın turizmin başkenti olduğunu söyleyerek övündüğümüzü dile getiren Baraner, “Kaçak yapılaşmaya izin veriyoruz, yüzlerce maden ocağı ruhsatı vererek doğayı katlediyoruz, ardından da affediyoruz. Önce ahlaklı olmalıyız. Projelerin kurnaz değil, sahici olması lazım. Ben 300 oda için ruhsat alıp, 600 oda çıkaran kişiler tanıyorum. İmar Affı ahlaksız bir uygulama. Devlet kendi eliyle kaçak yapıları yasalaştırıyor. Dünyanın hiçbir yerinde kaçak yapılaşma duymadım. Böyle olunca Antalya; turizmcileri fakir, otelcileri zengin bir kent haline geldi” dedi ve ekledi:

“Bu şehri ben yönetsem; çılgın yatırımlarla Avrupa`nın kış merkezi yaparım. Afyon` un termalini Antalya`nın denizi ile buluştururdum. Hem de yürüyerek, bisikletle getirip götürerek, yarıştırarak…”

Dünya Yaşlanıyor

Avrupa`da 580 milyon insan yaşadığını hatırlatan Baraner, “Bu nüfusun üçte biri yani 200 bini yaşlı ve emekli. 30 milyonluk muhteşem bir kitle var. Hepsi zengin. Avrupa yaşlanıyor` `dedi.  Antalya`ya genç turistin gelmediğini, anne ve babaların yanında gelen çocukların küçük olduğuna söyleyen Baraner; “Şimdinin çocukları geleceğin gençleri, ama onlar bizden hoşlanmıyorlar. Işık almıyorlar. Gençleri etkileyecek sanatsal bir ışık yok. Kültür ve Sanat olmadan hiçbir sektörde başarıya ulaşılmaz. Antalyaya 17-25 yaş arası gelen gençlerin sayısı çok düşük:

‘Antalya Youngdiscoverers’ kampanyası ile yarının turisti bu gençlere çok özel Perge, Aspendos, Thermesos kampanyaları ile davet çıkarmalıyız.

Dünya yaşlanıyor, hem de inanılmaz bir hızla, Antalya Avrupa'nın konum ve alt-yapı olarak doğal Florida'sıdır. Avrupalı yaşlılar için kent yönetimi kurumsal davet çıkarmalıdır” diye konuştu.

Bu şehri rant zehirledi

Antalya tarihi ve doğal güzelliği ile hep veren kent olduğunu, herkesin Antalya’dan aldığını dile getiren Baraner, “Kenti rant hevesi ve hırsı adeta zehirledi. Herkes rant peşinde. Herkes çıkarcı, ekonomi çıkarcıların elinde” dedi ve şöyle devam etti:

“Ben bilirim, ‘ben yaptım oldu’ benzeri söylemler bu ülkeyi krize götürdü. Bu saatten sonra bu tür söylemlerden vazgeçmeliyiz. Artık istişare dönemine giriyoruz” dedi.

Turist saymaktan vazgeçelim

Her ay turist sayan sektörü yönetenlerin STK’lar kurup, Avrupa’ya gitsinler Türkiye’yi tanıtsınlar,   bağlantılar kursunlar demelerini beklediğini dile getiren Baraner, kendisinin bugüne kadar Antalya’ya 2.700 gazeteci getirdiğini hatırlattı, “Artık turist saymaktan vazgeçelim, para harcayacak turist getirelim” dedi.

Hüseyin Baraner, konuşmasının son bölümünde turizmdeki sorunları ve önerileri şu konu başlıkları ile sıraladı:

“- Antalya turizmci değil çok daha otelci kenti.

- Farklı ve butik konseptinde müşteri yaratan turizm acentalarını pozitif ayrımcılık yaparak kente çekmeliyiz.

- Antalya'ya 180 ülkeden turist geliyor, ancak kentin dünya ile kurumsal iletişimi kesik, hatta yok denecek kadar az.

- Dünyaya çiçek ve çocuk konusunda verdiğimiz Expo sözünü tutamadık. Dünya toplumlarının gözü önünde çiçek ve çocuğu kuruttuk.

- Antalya'da inşaat mühendisi ve mimarlardan geçilmiyor, ancak insan, sanat ve çevre mimarları yok gibi…

- Şehrin bina sermayesi çok yüksek ancak buna karşılık sosyal sermayesi çok düşük.

Antalya Afyon arası "Antalya66" hattı kurularak kış aylarında termal ve deniz paket tatilde birleşmelidir”