BİLİMSEL DÜŞÜNCE

“Yeni Bir Soykırım” İddiası!

PROF. DR. RAMAZAN DEMİR

Tunceli Belediye meclisi kendini yok sayan, yine “yok” hükmünde bir karar almış.
Neymiş efendim, bundan böyle Tunceli Belediyesi “Dersim Belediyesi” ismiyle anılacakmış!!!
Bu karar, cumhuriyet düşmanı güçlerin gizli ajandalarından su yüzüne çıkan bir niyetin eyleme dönüşümüdür!
Yeniden “Sevr” paçavrasının gündeme gelmesidir bu haber! Ayrıca, Türkiye ikinci bir “soykırım” suçlaması hedefindedir.
Bunun alt yapı hazırlıkları ve eylemleri yıllardan beri sürdürülmektedir.
Bu amaç İçin hainliğiyle tescillenmiş “Taner Akçam” piyon olarak kullanılıyor.
Onun arkasında Alman istihbaratının var olduğunu okuyoruz.
Akıl veren Alman vatandaşı ve Hamburg’ta “Orient Institute” başkanı olan, BND desteğinde ve güdümünde olan Udo Steinbach adındaki yetkilidir.
Bu şahıs, Alman devletinin koruması ve desteğindeki adamdır.
Türkiye’de Alevi ve Kürt kartını sahaya sürmek için her türlü hileye başvurabiliyorlar!
Çoğu yurtdışından olan Alevi vatandaşlarımızın duygularını sömürmek için “Alevi dernekleri”, “Hozat derneği”, “Dersim Kürt” dernekleri gibi onlarca derneği kurduran ve destekliyen bu Alman olduğu yazılıyor.
Taner Akçam’ın ayrıca profesör olmasını bile sağladı. Taner Akçam’ı yine bu Türk düşmanı ajanın eğittiği biliniyor.
Taner Akçam, Hamburg’dan sonra California’ya gitmiş orada eğitime devam etmiş olması tesadüf değildir.
ABD deki eğitiminden sonra tam anlamıyla Ermeni partizanı oluşu yine biliniyor. Daha sonra İsveç vatandaşlığına geçmiş ve uluslararası desteği güçlendirmiştir.
Hatırlayanlar bilir, kaç yıl önce bu hain maalesef Sabancı Üniversitesine panelist olarak davet edilerek Türkiye aleyhine kin ve nefretini kusmuştu.
Yine hatırlanacaktır; entel ve dantel takımın, kriptoların, nesebi karışıkların toplanıp “hepimiz etmeniyiz” diye bağırdıkları günleri unutmadık.
***
Gelelim şu komünist Maçoğlu denilen Tunceli belediye reisinin aldırdığı “Dersim” kararına!
Önce şunu belirtelim ; Dersim sınırları tam çizilmemiş coğrafi bir bölge olup feodalizmin egemen olduğu tarihteki olayların genel adıdır.
Tunceli kenti Dersim demek değildir. Tunceli ismi Gazi Paşa tarafından, yörenin doğal özelliğine bağlı olarak verilmiş bir isimdir.
Bu girişten sonra konuya detay boyutunda bakalım.
Cumhuriyet kanunlarına karşı gelip feodal yapıyı sürdürmek isteyen Seyit Rıza’nın isyanı ve ardında gelişen olayları ısıtarak gündeme taşıma eyleminin bir yansımasıdır bu karar! Ve bunun ileriye yönelik bir amacı vardır.
Örgütlü cehalet zihniyetli iktidarın cumhuriyet ve Atatürk düşmanı ne kadar hain ve sabıkalı varsa hepsini ihya etti. Başta fesli saray kalpazanın ölüsünün düşman olduğu Türk bayrağına sarılması, Seyit Rıza’nın heykelinin Tunceli’nin meydanına, Şeyh Saitinkinin de Diyarbakır meydanına diktirilmesi, İskilipli Atıf’ın adının da Çorum’da Hastane tabelasına yazdırılması!..
Ve daha niceleri; açılım saçılım ahmaklığı, hendek savaşları...
Bu kadar tavizden sonra Türkiye düşmanları azgın aygır gibi gemi azıya alır ve kişnemeye başlar!
***
Komünizmi bile “sevimli” hale getirdiğini topluma yansıtan bay maçoğlunun gizli ajandasının neyi kapsadığı açığa çıktı.
Dersim olaylarının iç yüzünü anlamak ve anlatmak için 2 yıl boyunca emek vererek hazırladığım belgeye dayalı analizler ve tespitler içeren kitabım ( Feodalizmin Devlete İsyanı ve Dersim Olayları, Palme Yayınevi, Ankara) okunmadan, bay maçoğlunun belediye encümeninin aldığı “Dersim” ad değişikliği girişimini anlamak mümkün olmaz!
Bunun arkasından ikinci bir “soykırım” iddiası gelecektir.
1937 ve 1938 Dersim isyanı ve devletin karşı harekatın sonuçları bahane edilerek yeni bir “soykırım” ithamı geleceğinin ön sinyalleridir bunlar.
Yeni filizlenen “ Pontuslu Rum soykırımı” gevezeliklerin zaman içinde gürleşmeyeceğini kim garantileyebilir?
Tüm bu olayların sebebi “adam kandıran partinin” iktidarı ve ona destek veren yanar döner örneği bilinç yoksunu koltuk yapışkanlı zavallılardır..!
Bundan sonra “ Dersim Soykırımı” nutuklarını dinlemeye hazır olunmalıdır!

NOT:Kitabı merak edenlere, temini için yardımcı olunacaktır.