Türkçe nin güzel deyimlerinden biridir.
“Tuz koktu”
Deyimin uzunu ise şöyleymiş.
“Balık kokarsa tuzlanır. Ya.. tuz da kokarsa…”
Efendim meali ise şöyle; Pek tabidir ki.. “ balığın muhafaza edilmesi için tuzlanması gerektir. İyi de.. ya tuz da kokmuşsa ne yapacağız.? “ demekmiş.
Cevabı ise çok basit; Artık yapılacak pek bir şey kalmadığından..
Atıp, kurtulacağız.
Balığı, deriyi ve dahi başka ne varsa lazım olan, korumak için yapılması gerekeni yapmayıp, yapılacakları da umursamadıktan sonra..
Öyle ki; Tuzun kokması ise öyle pek de kolay olamayacak bir şey iken..
Şöyle yapıyoruz son tahlilde; Atıp, kurtuluyoruz.
Sıra geldi yine bizim kaza..
Zira kazın ayağı pek de öyle değildir.
Efendim; Kazın ayağı, benim baktığım yerden tam da şöyle bir şeydir.
Hatırlatmakta fayda var: Malumumuz üzere deyimdeki mecaz anlatımın ayakları yere basan tarifi şöyledir.
“Yöneticilerin yetkilerini aşarak bir takım kuralları sorumsuzca çiğnemesinin sonucunda ortaya çıkan kavram kargaşası”
Bana göre tarif pek nazik davranmış. Zira, tepeden inme olmayıp, bizi hem refaha hem de geleceğe taşıyacak olan kendi adımıza seçmiş olduklarımızın;
Bir -Tam da bu nedenle ve aynı sebeple devraldıkları yetkiyi ve bu kapsamdaki kuralları çiğneyerek;
“hadi nazik olsun” aşarak, kimin refahı ve geleceğinin temini olduğu apaçık gün yüzüne çıkan sonuca kavram kargaşası deyip mazeret üretmek olsa olsa;
“Uçağa bak uçağa” demektir.
İki – Sosyolojik boyutuyla kavram kargaşası denilen ancak “Uçağa bak uçağa” aldatmacasından başka bir şey olmayan tuzun dahi kokmuş hale geldiği maksatlı süreç sonunda;
-ben yaptım oldu,
-kitabına uydurdum bitti,
olmadı mı.?
-değiştir gitsin,
-al gitsin, sat bitsin uygulamalarının neticesinde;
Değil mi ki.. Abdülhamid’in torunları tam da akbaba misali koca İstanbul’un belki talan edilen belki henüz edilemeyenlerden yarısına isabet eden sözde miraslarını almak üzere Türkiye Cumhuriyet’i mahkemelerine başvurmaya cüret edebiliyorken..
Özeti; Malum tuz, yöneticilerin neyi, ne için yönettiklerinin kokusu ile buram buram kokmuş iken;
Daha mı olmadı,
-At gitsin.
Efenim; Siz neyi atıyorsunuz.?
- Cumhuriyet’i..
Peki neyi satıyorsunuz.?
-Vatanı..
Olur.. tamam. Neden olmasın.?
İyi de.. nerede Cumhuriyet ülkesini, cumhurları ile birlikte refah ve geleceğe taşımak olan görev ve sorumluluklarınızın sonuçları.?
Cevabı mı.?
“Uçağa bak uçağa”
Son bir söz;
Kavram kargaşası, kardeş kavgasına dönüşmeden bu derin uyku halinden uyanmalı oysa..
Çok yakındır ki..
Ne cumhur ne de cumhuriyet’i göremeyeceğiz zira.
Sağlıcakla..