Teşekkür etmeliyiz

Evet Gezi Parkı direnişi halkımızı heyecanlandırdı. Günlerce televizyona kilitlendik Çoğumuzun çocukları katıldı bu eyleme.

 


Bazılarımız tedirgin evde bekledik, bazılarımız çocuklarımızı yalnız bırakmayıp yanlarında yer aldık, bazılarımız çocuklarımızın eylemini uzaktan, belki de biraz gizlenerek takip ettik.

Ama bir şeyi gördük.

Bu gençlik, Türkiye’yi sahipleneceğini gösterdi.

Atatürk’ün beyinlerimizden silinmesine asla izin vermeyeceğini ortaya koydu.

Barış, özgürlük ve demokrasi için savaştan asla çekinmeyeceklerini kanıtladı.

Ve en önemlisi de baskılar karşısında sinmeyecek, yılmayacak ve korkmayacaklarını bizlere gösterdi.

Ve “Pasif, siyasetten uzak, futbol meraklısı, sanal alem tutkunu” diye endişe duyduğumuz gençlik, zamanı geldiğinde bu ülkeye sahip çıkmaktan asla çekinmeyeceğini de kanıtladı.

Bu Türkiye’nin her yerinde oldu.

Elbette Antalya’da bu konuda iyi bir sınav verdi.

Antalya gençliği ilk gün hariç hiçbir eyleme tevessül etmedi.

Kimsenin kafasını kırmadı, kimseye saldırmadı.

Tepkisini Cumhuriyet Meydanı’na kurduğu çadırla gösterdi.

Gençlik demokrasi istediğini barışçıl hareketlerle anlattı.

Sonunda da çadırlarını toplamasını bildi.

Antalya Gençliğine hepimizin bir teşekkür borcu olduğunu düşünüyorum.

Ben kendi adıma “Makul ve mantıklı” bir eylem yaptıkları ve zamanı gelince de eylemi tadında bıraktıkları, olaylara karışmadığı, olay çıkarmadığı, kimseye saldırmadığı için teşekkür ediyorum.

Ve bu konuda Antalya’yı yönetenlerin de bu gençlere bir teşekkür borçları olduğunu düşünüyorum.

Bu arada sakinliği elden bırakmayan Antalya Polisini de kutluyorum.

Sakin eylem yapan gençliğe yaklaşmadı, saldırmadı, coplamadı ve gaz sıkmadı.

İlk gün yaşanan çatışmalarda üzüncü olaylar yaşansa da Antalya gençliği ve Antalya Polisi kendine yakışanı yaptı.

Emniyet Müdürlüğü üst yönetimini de kutlamak istiyorum.

Mesaj alınmalı

Bu konuda devleti yönetenleri de uyarmak istiyorum.

Bu eylemlerden ders çıkarılmalıdır.

Haklı istekler, siyasi düşünceyle yok sayılmamalı, görmezden gelinmemelidir.

Ve gençlerin talepleri mutlaka değerlendirilmeli ve gençliğe önem verilmelidir.

Bunu sadece Hükümet olan Ak Parti’ye yapmıyorum. Bütün siyasi partiler bundan ders çıkarmalıdır.

Herkesin uzlaşacağı sistemler geliştirmeli, seçimlerde demokrasi ön planda tutulmalı, halka dayatma şeklinde aday belirlenmemelidir.

Çünkü bu gençlik sadece Ak Parti’nin yanlış uygulamalarını protesto etmedi.

Anti demokratik tüm davranışlar için eylem yaptı.

Bunun içinde muhalefet yapmayı dahi beceremeyen muhalefet yöneticilerine de mesaj yazıldı.

Gençliğin bütün mesajı iyi değerlendirilmelidir.

Mesajın içinde Atatürk hassasiyetinden din düşmanlığına, din simsarlarından ülkeyi başka emellerle yönetmeyi arzulayanlara kadar herkese gönderme vardır.

Bu ülke Türkiye Cumhuriyeti’dir, dini islamdır, hassasiyetleri ise demokrasi ve özgürlüklerin kısıtlanmamasıdır.

Gençlik mesajını çok iyi verdi. Şimdi sıra bu mesajı iyi okuması gereken yönetimlerdedir.

Kimse kimseyi korkuttuğunu falan düşünmesin.

Demokrasi ve özgürlüklerin sınırlarının genişletilmesinden de kimse korkmasın.

İşte o zaman ne eylem olur, ne de eylemi körükleyen.

Herkes bu ülkenin hepimizin olduğunu asla unutmasın yeter…

Yayın Tarihi
21.06.2013
Bu makale 8284 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!