YAN-BAKIŞ

Otizmli Eren İlhan, Okulunda Kaldı

Geçen gün Otizmli Eren İlhan'ın babası Halit İlhan,sosyal medya hesabım üzerinden bana mail ile ulaştı.

Daha sonra kendisini telefonla arayarak çocuğunun durumu hakkında bilgi aldım.

Baba Halit İlhan ile telefon ile epeyce bir süre konuştum.

Babanın bir yılgınlık ve çaresizliğin içinde yapayalnız kaldığını, telefondaki sesinden anlayabiliyordum.

 

Oğlu Eren, ağır engelli bir otizmli.

Okuldaki öğretmenleri kendisi hakkında yeni bir rapor çıkartarak,Eren'i okuldan uzaklaştırmak istemişler.

Baba Halit İlhan, bana bunları anlatırken yine boğazım düğüm düğüm oluyordu.

Kendi kendime ''bu kaçıncı çocuk,bu kaçıncı yılmış,bitmiş,psikolojisi bozulmuş baba'' diye hayıflanıyordum.

Maalesef okuldaki öğretmen ve Ram (Rehberlik Araştırma Merkezi) çocuğun aleyhinde karar almaya çalışmışlar.

Çocuğun okulda huzursuzluk yarattığını,sıraları,camları kırıp döktüğünü, resimlemeye çalışan öğretmen,

çocuğun okuldan gönderilmesi için kanıt toplamaya çalışmış...

Oysaki baba Halit İlhan,Özel Rehabilitasyon merkezinde Eren'in öğretmeni ile yaptığı çalışmaları gösteren

bir videoyu bana izlettirmiş ve orada öğretmenin ve RAM'ın anlattığı gibi bir çocuk olmadığını,

izlediğim videoda görmüştüm.

Çocuğun velisinin haberi olmadan, öğretmen ve Ram'ın (Rehberlik Araştırma Merkezi) çocuğun okuldan uzaklaşmasına sebebiyet verecek raporun altına imza atmaya çalışmaları, akla ziyana aykırı olduğu aşikardır.

 

Baba Halit İlhan, kim bilir kaç aydır bu sıkıntıları eşiyle birlikte yaşıyordu.

Bana ulaştığında Halit İlhan, şu an okulda olduğunu ve Eren'in doğum gününde okuldan uzaklaştırılacağını, acı bir şekilde bana aktarıyordu.

 

Benim anlamadığım ya da eğitimcilerin anlamak istemediği durum nedir biliyor musunuz?

Bu çocuk çok ağır olabilir, hatta dediklerinin daha fazlası da olabilir...

Peki ne yapacağız?

Bu çocuk çok ağır engelli diye evine mi göndereceğiz...

Bu çocukları başıboş bırakıp kendi hayallerine gömülmelerine izin mi vereceğiz!

Benim ve birçok otizmli ailenin ''eğitimli cahiller'' dediğimiz deyim bu yüzden söyleniyor.

Kendi branşlarından mezun olmayan eğitimciler bu çocukların başına verildiğinde eğitimciler burada tıkanıyor.

Çok ağır olan öğrenciden kurtulmaya, başından def etmeye çalışıyorlar.

Özel eğitim öğretmeni olduğunuzda bunların hepsini biliyorsunuz.

Ama her okulda bu çocuklara kendi branşlarından mezun olmuş öğretmenlerde verilmiyor.

 

Ben bu bilgileri aldıktan sonra Millî Eğitim Bakanlığı'na bir yazı ile ulaştım.

Daha sonra Ankara'daki haber ajanslarını aradım.

Bakanlık ve Basın arasında aile ile görüşmeler sağlandı.

Çok sevindirici gelişmeleri bugün baba Halit İlhan, beni arayarak bilgilendirdi.

Daha sonradan öğrendiğim kadarı ile bu haberin basına yayılmaması için haber bekletilmiş.

Haberin doğruluk payı ortaya çıkınca, Otizmli çocuğumuzun okuluna devam edeceği bakanlık müşaviri tarafından, aileye iletildiği ve aileden özür dilendiğini çok sevinerek öğrendim.

 

Maalesef bu haberlerin sümenaltı edilmesi değil doğru olan...

Doğru olan eğitimcilerin ve okul yöneticilerinin ellerine böyle fırsat verilmemesi...

Bu aile iyi ki bana ulaştı yoksa Eren'de okuldan uzaklaştırılarak kendi dünyasında yapayalnız kalacaktı.

Ben ise bu durumdan çok memnunum...

Eren'e en güzel doğum günü hediyesini, Baba Halit İlhan ile birlikte vermekten dolayı ayrıca çok mutlu oldum.

Ailenin bana ettiği dua her şeyden daha önemli...

 

Yayın Tarihi
12.12.2019
Bu makale 1254 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!