Kimi zaman Turizm de,
öyle kötü pozisyonlara düşürüldüğümüz anlar olmuştur ki,
Ne yapsak ta ne etsekte,
İşin içinden çıkamadığımız zamanlar,
hep sezon sonuna rastlamıştır.
Ayrıca yıl boyunca bütçenin tutturulmaması da,
yöneticinin başına gelebilecek en kötü şeydir.
Hesap vermek o kadar zor bir hal alır ki anlat anlat bitmez.
Maalesef denemekten çok korkuyoruz...
Turizmciler olarak yeni geliştirilmiş sistemlerden daha çok,
kopya çekme adına birbirimizin yaptığı modelleri çalmak en kolay yol olmuştur bizler için...
Otellerimizde 'Fine Dining' modellerini uygulama zamanı gelmiştir.
'Bedavacılık' zihniyetinden azıcık kurtulup otelde konaklayan misafire parada harcatmalıyız.
Oysa ki, yıllarca '' all inclusive'' sistem bizim daha çok döviz kazanmamıza engel olmuştur.
Her şeyin sıradan uygulandığı ve ülkemize tekrar gelen misafire yeme içme ziyafeti çekerken,
Maliyet hesaplamalarını ve giderlerini iyi yapamadığımız da, eldekinden olma durumunu,
Hep ensemizde hissetmişizdir.
Bugünlerde verilecek kaliteli bir hizmetin değerinin olduğunu misafire iyi yansıtırsak,
bu işte ne kadar başarılı olabileceğinizi şimdiden görebilirsiniz...
Misafire her gün yediğinden,her gün içtiğinden farklı bir konseptte, otelin başka bir bölümünde
parası ile hizmet aldırmayı başarabiliyorsanız, kesinlikle bütçeyi tutturabilir ve ülkemize bolca döviz
kazandırabilirsiniz..
Yeter ki denemekten korkmayın!...
Bunları yapmak istiyorsanız öncelikle size zorluk çıkartan personelden kurtulacaksınız!
Eğer hala personel bulabiliyorsanız.
Sizlere'' her şeyin bedava olduğu bir sistemde kime ne satarsın'' diyen personel,
yılmış ve satış kabiliyeti olmayan personel demektir.
Her işin başı eğitilmiş ve yetiştirilmiş personeldir... ''Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?''
O yüzden para kazanmak istiyorsanız ''all inclusive'' sistemi gözden geçirmelisiniz derim...
Seneye bol ekstralı satışlar niyetiyle!...