ANKARA'DAN

Ortadoğu'nun Sarı Öküzü

 

"Nesini söyleyim canım efendim/ Gayrı düzen tutmaz sazımız bizim" diyen Aşık Serdari, bunları söyleyeli 200 yıl olmuş.

--Kahrından ölen Yusuf Hayaloğlu "Kurtlar sofrasına düştüm" diye feryat ederken, Anasına "Yağmurları biriktir Anne/ ÇAĞ YANGININDA tutuştum" diye feryatlarını duyan yok ki!..

--"Bu nasıl bir derttir dermanı yoktur/Bedenimde değil ruhumda sızı

Görünmez bir yara acısı çoktur/ Bedenimde değil ruhumda sızı" diye diye Sivas'ta yanan Nesimi Çimen unuttuk mu, ya?

--Ne acılı günler diye yanmıştık 1980'ler öncesinde.

--Meğer, güzel günlerin en son hayalleri imiş o günler.

--Ah ulan Kapitalizm. Emperyalizm. 24 Ocak 1980

--Komik adam oluyorum bazen. Goministlik yapmanında zamanı mı ya. Ülke neredeyse savaş halinde. Ben de salak salak siyaset-miyaset yapıyorum. Ki, öyle bir derdim de yok ya.

--Sonrada düşünüyorum. "Bir insan ömrünü neye vermeli/ Harcanıp gidiyor ömür dediğin/ Yolda kalan da bir yürüyen de bir" deyip işin içinden çıkamıyorum.

--Hoş milletin çoğu içine bile girmezken, ben ülkenin, insanların dertlerinden, tasasından ölüp ölüp diriliyorum. Niye ise?

--Her geçen gün çok daha iyi anlıyorum, "Cehaletin ne muhteşem bir duygu oluduğunu" övünerek savunanları.

--Ölmek. Şehit olmak. Dünyasını değiştirmek. Hak yoluna gitmek. Mok yoluna kurban gitmek. Gitmenin sebebi çok da. Keşke kalsaydık, hem de üreterek, büyüterek umutlarımızı.

--Ne sinisi ateş bu. İçin için yana yana taaaa Kuzey Afrikadan Libya'dan, Fas-Tunus-Cezayir derken Irak'a; Irak, ıraktır derken Suriye'ye. Ne Arabın yüzü, ne şamın şekeri derken de, arabı tatsız-tussuz kapımızda bulduk.

--Mültecilik, dünyada insanın yaşayabileceği en çaresiz ve acı bir durumdur.

--Önceleri çok sıradan, plansız-proğramsız bir şey iken, orta doğunun bizim oralarında bu pek olağan değil gibi.

--Yeni Dünya Düzeni. Yüzlerce yılların acısını çıkartacak bir Millet ve Ülkesi var artık buralarda.

--Metre metre satın alarak geldiler. Sonra, onu ona, buna buna kırdıra kırdıra geldiler bu güne.

--Hey gidi hey Filistin.

--Hey gidi Filisitin Kurtuluş Örgütü hey. Hey gidi Muhmud Abbas, Hey gidi hey koca Yaser Arfat. Şaka gibi.

--Orta Doğu, Araplar, bu bölgenin masum ve mazlum hakları, siz SARI ÖKÜZÜ onlar ile verdiniz de haberiniz olmadı.

--Saddam, Kaddafi, ve daha niceleri.

--Hep günah keçisi yapıldılar, günahkar keçilerce.

--Tepelerinde hilâl'li kubbeli kutsalların insanları, tepeleri kubbeli haçlılara daha çok inandılar, kandılar ama anlamak mı? Neredee!..

--Hep başkalarına yana yana, acıya acıya kapmıza kadar geldi dayandı yangın.

--Ellerinde silahları, mülteci kılıklı milatanları ile hanemizdeler ama, kimin umurunda; kim kimin, neyin farkında ki.

--Keşke masumlar gelse, bu topraklar safrasını, koynunu güven ile açsaydı onlara. Ama artık iş çığırından çıktı.

--21 yy'ın işgallerinin ne ve nasıl olduğunu torunlarınız okur kitaplardan artık. Sizin, gözlerinizin önünde yaşanan olayları görecek haliniz yok, kadın yemek, dedikodu, kuaförüm-modacım proğramlarından.

--Ya sahiden, Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u feth ederken, Doğru Roman'nın Kilisesinin Papazları, Meleklerin Cinsiyetini tartışıyorlarmış.

--Sahiden ya, onlar Meleklerin cinsiyetini öğrendiler mi bilemem ama, hâlâ Cennet'te verilecek "Huri" ve "Glam"ları tarışmakla meşgulüz biz.

--Öteki dünyanın Cennetini düşlerken, bu dünyayı Cehenneme çevirerek, çevrilmesine göz yumarak.

--Öyle değil mi?

Yayın Tarihi
03.03.2020
Bu makale 1220 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!