Nedendir bilemem kedilere hep nankör derler. Onurlu, müdanasız, başlarına buyruk olmalarındandır gibi gelir bana. Sağ olsun komşularım bizim sokaktaki kedileri beslemekte adeta yarışırlar. Ben de arabamızın bagajında hem kediler ,hem de köpekler için mama bulundururum. Dolaştığımız, durakladığımız yerlerde rastladıklarımla paylaşırım. Çok ilginç bir durumla tanıştım. Yanıma çağırıp mama vermek istediklerim, kedi olsun , köpek olsun sevip0 okşamazsam mamalarını yemiyorlar.
Sev bizi, mamadan önce sevgiye gereksinimiz var mesajını veriyorlar. Onlarla kurduğum bu ilginç ilişki beni de çok mutlu ediyor. Bizim evin önünde park eden araçların hemen hepsinin damında, kaportasında bir kedi oturur veya yatar . Bizi görünce aşağı atlayarak kaçmaya bakar. Kaçmayın sizi de gezdirelim desek de henüz o ilişki sağlanamadı. Birisi var ki yere atladıktan sonra , bir iki takla atıp öyle uzaklaşıyor.Bizim sokak kedilerini her görüşte ,çocukluğumda anneannemin kapı bir komşusu kedici Nemciye hanım teyzeyi rahmetle anıyorum. Evinde baktığı kedilerin yanı sıra sokaktakileri de beslerdi.
Özellikle, Bursa’nın Setbaşı köprüsünün altında gözleri görmeyen bir kediyi her akşamüzeri yemek götürüp atardı. Kedinin onu ayak seslerinden tanıyarak o saatte beklediğini söylerlerdi. Şimdi , bu kadar aç insan, çocuk varken n sokak hayvanlarına mı taktın diyenler çıkabilir. Benim için ihtiyacı olan her canlı kutsaldır . Allah kimseyi açlıkla sınamasın.Bu gün bir televizyon kanalında aç kaldığı için köye inen bir domuzun insanlar tarafından nasıl taşlandığını,sopalandığını yayınladılar. Hayvanın umarsızlığına acındım. Başına gelecekleri bilseydi dağının başında yatıp ölümü beklerdi kuşkusuz. Biz insan oğulları neden bu denli acımasız olduk aklık havsalam almıyor. Şu kısacık yaşamı birbirimize dar etmek için elimizden geleni ardımıza koymuyoruz. Yeni bir moda çıktı , silahlara sarılıyor insanlar.Hani çocukluğumuzda Teksas’da çevrilen ,herkesin birbirini vurduğu kovboy filmlerine döndü memleket. Bir çok sağduyulu vatandaşın aynı kaygıları taşıdığından kuşkum yok.
Bu televizyonlar insanın içini karartan acılı haberler ulaştırmalarının yanı sıra güzel haberlerle de insanları buluşturuyor zaman zaman. Örneğin Rusya’dan bir haberde, İki apartman aralığına karton bir kutu içinde bırakılmış bir bebeği, oradan geçen sokak kedisi fark ediyor. Hemen atlayarak üzerine kapanıyor.Bütün gece sıcaklığıyla bebeği donmadan koruyor. Sabah olunca bebek ağlamaya başlıyor. Kedi de onunla birlikte avazı çıktığı kadar miyavlıyor. Bu çifte haykırış insanların dikkatini çekiyor. Bebeği alıp hastaneye götürüyorlar. Hastanenin kapısına kadar kedi bebeği takip ediyor. Bebek yaşıyormuş. Bu kış kıyamette hangi insan geçinin yaratığın onu oraya bıraktığı araştırılıyormuş. Sokak kedisi de mahallenin sevgilisi olmuş. Buyurun efendim, bir de nankör diye aşağılarlar. Asaletine bakın kediciğin. Bir sokak kedisi olarak yüreğimde güller , sümbüller açıldı.