Mahalle delikanlıları

Çok acı sonuçlar doğurmuş vakadır mahalle delikanlılarını asimile edip yok etmek!

Mahalle delikanlıları yaklaşık doksanların sonuna kadar varlıklarını sürdürdüler: Mahalle delikanlısından kastım;  ellerinde tespih, ağızlarında sigara, yumurta topuklu, arkasına bastıkları kunduralarıyla, bağrı açık gömlekleri, tercihen bıyıklı ve kirli sakallarıyla, “sevdi mi tam seven, sildi mi bir kalemde silen” profillerdi.

Çakal, müptezel tayfa gibi görünseler de aslında mahallenin asayişini kolluk kuvvetlerinden önce sağlamayı kendine görev edinen gözüpek: “kuştan korkan darı ekmez!” “korkak it sürüye kurt getirir!”deyimlerini üstlerinde birebir taşıyan gençlerdi. Emniyet sübabıydılar adeta! Yetimi-öksüzü-fakir fukarayı gözetir, hatta hayvanları bile beslerlerdi. Zenginleri fakirlere yardım etmeye zorlarlardı bir şekilde. Gün geldi bıçak gibi kesildiler, ortadan kayboldular. Doğanın kuralı olarak da tabi ki boşalan yerlerini başkaları doldurdu.

Çakma abiler cehennemi dünyaya indirdiler

Batı özentisi lakin çağdaşlıkla basitliği karıştırmış punkçular, hiphopçılar, break-dansçılar, repçiler-metalciler ve daha onlarca benzerleri geldi, geldi oğlu geldi ama en kötüsü de apaçilerdi, halk ağzıyla kırolardı. Önceleri heves dedik, bu kadar saç sertleştirici sürmeye, bu kadar çakma kot giyip markalı don göstermeye, bu kadar boyaya belli bir süre sonra güçleri yetmez dedik, paraları biter dedik, toplum tarafından dışlanırlar fazla sürmez dedik, fakat bitmediler, türedikçe türediler, mahalleleri ele geçirdiler. Mahallelerde, sokaklarda, okul önlerinde pusu kurup geleni gideni rahatsız edip korku saldılar ve devam ediyorlar.  Ambalajı açılmamış beyinlerinin yanısıra her şeyi bilmenin verdiği tavan yapmış egolarıyla özgürlüğün, başkasının özgürlüğüyle sınırlandığını fark edemeyenlerin halet-i ruhiyesiyle cehennemi dünyaya indirdiler.

Suçladığımdan, hakir gördüğümden değil, tamam da bu kadar bozulma-yozlaşma ebeveynleri haliyle tasalandırıyor. Velhasıl mahalle delikanlıları gitmeyeydi iyiydi.

Toplumun başı belada

Gerçi toplumun içinde apaçiler, kırolar, magandalar var zaten,  hepsi değişik isimlerde organize sosyal olguyla hayattalar.

Kısacası: çeteler

Magandaları tanımlamaya gelince: kaba saba, evrimini tamamlayamamış "eksik nöronlu" erkek çeşididir. Anlam ayrımından gidersek eğer gayri-meşru yani yasal olmayan işlerle haşır neşirlerdir genellikle. Akla ilk gelen uyuşturucu, kumar, adam kaçırma gibi kriminal şeyler gibi ama aslında devletin yasakladığı -yasalaştırmadıkları denmelidir.

Daha da açarsak: kumarı devlet oynatırsa iddia-sayısal loto-milli piyango falan meşrudur. Uyuşturucu ilaç adı altında satılır devlet vergisini alırsa yine meşrudur, antidepresanlar gibi!

 

Masum çete 

Küçük yaşlarda zillere basıp kaçmak için kurulanıydı.

Son kabadayıların ortadan çekilmesiyle, okul sokak ve caddelerinde pembe-yeşil- gri saçlarıyla kırıtan üçüncü cinslerle, bunları arabalarına atan ar damarı çatlaklar sabi yavrularımızın gözü önünde pervasızlıklarını sürdürüyorlar. Eee kanun önünde herkes eşit: "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" mantığı düstur oldu ne yazık ki!

 Bu manzarayı gece gündüz yaşamak zorunda bırakılan mahalle sakinlerinin yerinde kim olmak ister acaba? Aksakallı dedelerin, nur yüzlü ninelerin gözlerinde torunlarının etkileşimde kalabileceği endişesi açıkça görülmektedir. Malum herkesin bildiği Deniz Mahallesi, Kışla Mahallesi, Güllük Parkı, Barınaklar, Sakarya Parkı, çocuk oyun parkları, mezarlıklar, okul çevreleri mekânları resmen, daha yüzlercesi mevcut! Ooooo ayrıkotu gibiler tüm kent sarılmış! Buraları vatandaş biliyor ama emniyet-asayiş-belediyeler-ilgili makamların bilmediğine ihtimal vermek istemiyorum. Çünkü görünen köy kılavuz istemez!  Denetlensin bizahmet, seçim öncesi sokak sokak dolaşılsın, vatandaş dinlensin, yetkililerin bu pislikten-kokuşmuşluktan halkı kurtarmak başat görevleri olmalıdır!

Motosikletli bekçilik

 Bekçi kadrosuyla birlikte altlarına motosiklet verildi. Sadece motor homurtusu işitip bekçi olabileceklerini varsaydım bir kez. Vırt oradan vırt buradan, hiç bekçi görmedim sokak adımlayan, uyarı düdüğü çalan!

Ne gasp ne darp

Mahalleyi ev ev tanıyan delikanlıların koruma-kollama amacıyla yaptıkları eylemler kanunsuz değildi,  bilakis yasalara karşı boyunları kıldan inceydi. Kolluk kuvvetlerinin işini kolay kılar, yırtık büyümeden yamarlardı. Valla külhanbeyleri ceket omuzda yürüyecek de, o sokakta hayâsızlık, usulsüzlük, garip ezicilik, dulu-yetimi rahatsız edicilik devran sürecek ha! Evde eşine-çocuklarına şiddet uygulayan mahlûklar elini kolunu sallayarak girip çıkacak, yok ya! Bir büyüğü umursamadan rezil bir şekilde oturulacak mümkün müydü? Yanlarında değil diğer maddeler sigara bile aleni tüttürülecek ha!

Çok üzücüdür önce asayişin temel taşı olan mahalle ağabeyleri devre dışı bırakıldı, sonra toplumun çekirdeği aileler dağıldı.

Amaç belini doğrultmaya uğraşan bir toplumu yerle yeksan etmekti.  

 

Yayın Tarihi
11.02.2019
Bu makale 2716 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!