Konyaaltı Sahili Sürpriz Olmadı

Bazı şeyler hiç sürpriz olmuyor ve dolayısı ile şaşırmıyoruz.

Şöyle bir cümle vardır; minareyi çalan kılıfını uydurur.

Bu şu anlama gelir; mademki minareyi çalıyorsun, bunu cebinde saklayamazsın. Güzel bir kılıf uydurmalısın ki insanlar içinde minare olduğunu anlamasınlar.

Ama tam öyle de olmuyor ve dolayısı ile sürpriz de olmuyor.

Bilindiği üzere Konyaaltı Sahili ve Beach Park ile ilgili Antalya Büyükşehir Belediyesi, Mimarlar Odası Antalya Şubesi işbirliği yapılarak fikir yarışması yapılmıştı.

Yarışmada birinci gelen proje üzerinden dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili yeniden düzenlenecekti. Varyant’tan büyük limana kadar 7 kilometre uzunluğundaki sahil düzenlemesi ihalesi iki kez yapıldı. 130 milyon lira maliyeti olan yap-işlet-devret modelli ihalelere katılımcı çıkmayınca Başkan Menderes Türel “iş başa düştü” açıklaması yaptı ve belediye şirketi ANTEPE A.Ş aracılığı ile sahil düzenlemesi, ticari üniteler ve büfeler yapıldı.

Dün de bu ticari ünitelerin ve büfelerin işletme ihalesi gerçekleştirildi.

İhale şartnamesine göre ihaleye sadece en az 1500 yatak kapasiteli oteli olanlar ve A grubu seyahat beleşi olanlar katılabilecekti.

Hürses Gazetesi olarak, önceki gün bu şartnameyi “Otel mi Sahil işletmecisi mi arıyoruz”başlığı ile manşetten yayımlamıştık.

Dün gerçekleşen ihaleyi Alkoçlar Turizm firması ile Senantalya turizm firmasıkonsorsiyum yaparak yıllık 8 milyon 500 lira kira bedeli ile kazandı. Çünkü ihaleye başka giren firma olmadı.

Senantalya firması bizlere hiç yabancı değildi, çünkü geçtiğimiz yaz sezonu öncesi Büyükşehir Belediyesi şirketi ANET A.Ş araçlığı ile ihale kanununun 51/g maddesine göre yani pazarlık usulü ile 6 adet büfeyi 6 aylığına 800 bin lira karşılığında bu firmaya vermişti ama büfeleri kendi değil, ismi marka olan beachlere kiralamıştı.

Senantalya firması, Antalya’da tur araçları ile turizm taşımacılığı yapan bir firma ile tanınır.

Dolayısı ile şartnameye göre en az 10 yıllık A Grubu Seyahat Belgesi elbette bulunuyor ama 1500 yataklı otel işletmeciliği yaptığını hiç duymadım.

7 kilometrelik Konyaaltı sahilinde ki ticari ünitelerin ve büfelerin işletme ihalesine girmek istediği de geçen yıldan kulağımıza fısıldanmıştı.

Sonuç olarak Ünver’lere ait Senantalya firması yakın dostları olan ve Hülya Koçyiğit ile Selim Soydan’ın kızı Gülşah Soydan Alkoç’un eşi olan Ender Alkoç’a ait Alkoçlar Turizm firması ile iş ortaklığı yaparak bu ihaleye girdiler kazandılar. Çünkü ihaleye başka firmalar katılmadı.

Dolayısı ile Beach Park’tan Boğaçayı’na kadar olan sahildeki işletmeleri bir kez daha Ünver’ler işletecek.

Yazımın başında da ifade ettiğim gibi minare çalınmış ama kılıf uydurulmak istenmiş ama olmamış. Onun için de ihale sonucu sürpriz olmadı ve şaşırmadım.

*****

Gelelim belediye ayağına.

Eğer Antalya Büyükşehir Belediyesi yap-işlet-devret modeli ile sahili ihale etmiş olsaydı, 130 milyon lira harcamayacaktı ve artı yıllık gelir de elde edecekti.

Ben dahil kamuoyu da sahil düzenlemesinin belediye tarafından yapılıp işletilmesini hep savunduk.

Sonuç olarak belediye şirketi ANET’in aracılığı ile bizlerin ödediği vergilerden toplanan 130 milyon lira masraf ederek sahil düzenlemesini, ticari üniteleri ve büfeleri yaptı.

Yıllık 8 milyon 500 lira yıllık kira karşılığı ihale ile ticari üniteleri ve büfelerin işletmesini verdi.

Büyükşehir Belediyesi, yaptığı masrafı yıllık 8 milyon liradan hesaplarsak eğer tam tamına 16 yılda geri alabilecek.

Sahilde ki ticari üniteleri ve büfelerin işletmesini kazananlar da hazıra konmuş oldu.

Yıllık 8 milyon lira kira ödeyebilecek bir firma da en az 20 milyon lira gelir elde etmeyi planlamıştır.

Büyükşehir Belediyesi, Sarısu da olduğu gibi, Lara’da olduğu gibi belediye şirketleri aracılığı ile ticari ünite ve büfeleri işletseydi yılda en az 20 milyon lira gelir elde eder ve yatırdığı 130 milyon lira yatırımın karşılığını en az 6,5 yılda geri alabilecekti.

Bunun genel yorumunu da kamuoyuna bırakıyorum.