Kadınlarımız siyasal tarihimizde ilk kez büyük bir sayı ile mecliste yerlerini aldılar. 96 . Dilerim ileriki yıllarda bu sayı çok çok daha artar. Erkek siyasilere taş çıkartırlar. Tabi bunu bir kadın olarak diliyorum. Bana sorarsanız, ilginç olduğu kadar da belalı, karmaşık bir iş siyasetle uğraşmak. Bal kavanozuna benzetirlerdi eskiler. İçene düşen arılar dışarı çıkabilmek için debelenirmiş, kavanozun dışındakiler de içeri girebilmek için çırpınırlarmış.
İçindekilerin de dışarıdakilerin de tanrı yardımcısı olsun.
Gelelim kedilere ; Son seçimlerde aklandılar valla. Biz eşimle oyumuzu kullanmaya giderken, bahçelerde, arabaların altındaki gölgelerde yan gelmiş yatıyorlardı. Beni görünce de yuvarlanmaya başlıyorlar. Ne de olsa analarıyım. Naz ediyor sevgili yaratıklar. İnsanların şerlerinden , iftiralarından yılgın bir halleri var.Tramvayların altlarına,arabaların kaputlarına girerek gizleniyorlar.Adlarını temize çıkarma çabasında oldukları kesin.
Birkaç gündür rastladığım insanlara tanıdık tanımadık , kadın erkek ayırmaksızın bir soru yöneltiyorum. Kediler ve kadınlar hakkında ne düşünüyorsunuz diye. Bazıları, kedileri sevmediklerin ama köpekleri sevdiklerini söylerken.kedilerin kendini beğenmiş ,umursamaz yaratıklar olduklarını söylüyorlar. Kadınlar hakkında fikir beyan eden olmadı.Çekindiler mi ne? Bana sorarsanız, müthiş özgüvenli yaratıklar. Bir biçimde yiyeceğini suyunu bulup karınlarını doyuruyorlar. Kimi canları çekerse onun yanına sokularak kendilerini sevdiriyorlar. Karşı komşu bakkalı bir sarmanı var. Mama da versen kendisini kadınlara sevdirmez. Erkeklere bayılır.Yaşlı genç ayırt etmeden , sev beni diye cilve yapar.Gel kız diye sevmek için yalvarırım kaçar.Ben kalkar kalkmaz da oturduğum sandalyeyi kaparak uzanır.
İkimiz de yarı ev yarı sokak kedisi sayılırız Dükkanın kapısının bir yanında o bir yanında ben otururuz. Onun aklından neler geçer bilemiyorum. bilebilmek için neler vermezdim. Ben düşlere dalarım.Kendisine konan mamaların çoğu zaman yüzüne bakmaz.Kumrular gelip karınlarını doyururlar. Bu yıl kumruların ve kargaların nüfusunda da büyük bir patlama var gibi geliyor bana. Büyük bir koalisyon kurla telaşındalar sanki. Bakalım, insanlar mı kuşlar mı koalisyonlarını daha çabuk gerçekleştirebilecek ?!
Sokak kedisi partisi kurdum, oyunuzu bize verin dedim ,kimseyi inandıramadım.Duyanlar güldü. Haksız da değiller. Böylesi başına buyruk yaratıklardan ne köy olur ne kasaba diye düşünmüş olmalılar. Şaka bir yana acaba kadınlar yalnızca kadınlardan oluşacak bir parti kurmayı düşünmediler mi acaba. Dünya çapında hiç duymadım. Mitolojideki Amazonları selamlıyorum. Söylentiler her ne kadar değişik olsa da Karadeniz kıyılarında yaşadıkları söylenir. Karadeniz kadınının cabparlığı da Amazonlardan miras kalmış olabilir.
Sizleri az da olsa gülümsetebildimse ne mutlu bana sevgili okurlarım. Hani Sezen Aksu’nun şarkısında dediği gibi :
Gülümse, hadi gülümse bulutlar gitsin
Yoksa ben nasıl yenilenirim hadi gülümse.
Belki şehre bir film gelir
Bir güzel orman olur yazılarda
İklim değişir Akdeniz olur gülümse…