Tam 21 yıl olmuş. O gün doğan çocuklar , bu gün rüştlerini ispat etmişler. Çocukluğumuzda dinlediğimiz cadılı , ejderhalı masallar gibi. Keşke masal olsaydı. Kızılay’da ki Kardelen ‘in karşı çaprazına park etmiş beyaz otobüse Sivas’a gitmek için binen dostlara halâ el sallıyorum . Koşullarım uygun olmadığı için aynı yolculuğu çıkamamıştım. Kader mi dersiniz bilemem. Sevinç ve coşku içindeydiler. Dağarcıklarındaki şiirleri, öyküleri paylaşmaya gidiyorlardı. Sonrası facia oldu. Haberleri gelince kafayı yiyordum . Ölümden kurtulup geri dönenler gibi olmasa da yiyordum. Ne tip yaratıklarız anlamış değilim. Tüm kâinatı yaratan o muazzam yaratıcının adını haykırarak yarattığı canlara kıymak ne menem bir şeydir ? Unutmadık, yaşadıkça da unutmayacağımız kesin olsa da ,bu cinayeti işleyenlerin yanına yaptıkları kâr olduktan sonra ne fayda !
1993 Sivas katliamı Antalya da da etkinliklerle anıldı. ANSAN ‘da kine katıldım. Şiirler, türküler, mini bir semah gösterisiyle selam gönderildi yakılan canlara. Hüzün vardı, keder vardı . O günlere tanıklık eden biz yaştakiler yaşam sahnesinden eksildikten sonra bu anmalar da mazinin tozlu sayfalarına karışır gider. Unutulmaz sanırım. Allah-hu Ekber çığlıkları atarak otuz üç canın diri diri yakanlar da , film izler gibi canlı canlı ya da televizyonlardan izleyenlerde unutulmaz. Bir aşk şiiri vardır “ unutamazsın nokta noktam “ diye başlayan bir aşk şiiri vardır Rıza Polat Akkoyunlu’nu yazdığı. Bana bu Madımak kıyımındaki canları çağrıştırmıştır. Sazları tutuşturmuşlardı , sözleri, türküleri ,canları ve tarihi . Unutulmaması gerek.Yeniden aynı facialar yaşanmaması , yaşatılmaması için.
Allahın varlığına , birliğine inanan bir insanım. Her türlü acımasızlığı, caniliği Allah büyüktür diyerek bağıra çağıra gerçekleştirenleri yine ulu yaratana havale ediyorum.
İlahi adalete inanıyorum. Bir biçimde cezalarını bulacaklardır.
Günlerdir eli kalem tutan herkes bu konuda bir şeyler yazıyor. Ne söylense bir eksik. Yüreklerdeki yangın mahşere kadar sönmeyecek. O feci katliamda yakınlarını kaybedenlere Allah sabır versin . Bizler de yanıyoruz ama gerçek kesin. Ateş en çok düştüğü yeri yakar. Bundan böyle ülkemiz böylesi kıyımlarla anılmasın. Tanrım herkese akıl, fikir , vicdan, merhamet , sağduyu versin.Süryani, Alevi ,Yahudi, Mecusi, Hıristiyan olabilir insanlar.Asıl olan insan olduğumuzu unutmamak. İnançları ne olursa olsun , hepsini yaradan birdir.
Nazım Hikmet bir şiirinde “ Ben yanmasam, sen yanmasan , biz yanmasak , nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa “ demişti. Canların tenleri , bizlerin ruhu yandı sevgili ozanım . Yanmasına yanıyoruz da ne zaman çıkacağız aydınlığa ? Bekliyoruz. Ömrümüz vefa eder mi , bilemiyoruz .