Hangi Cumhuriyet?

Halkımızın bir kısmı 94. Cumhuriyet Bayramını ellerinde Türk Bayraklarıyla yürüyüşler yaparak; Anıtkabiri doldurup taşırarak; İzmir ve Onuncu Yıl Marşlarını söyleyerek; Sosyal medyada bayrak zincirleri, Atatürk resimleri, değişik kutlama mesajları paylaşarak; Profil fotolarını değiştirerek kutladılar!

Atatürk’ün 1923 yılında kurarken hayal ettiği Cumhuriyet miydi kutlanan?

***

“Bir milletin sanat yeteneği güzel sanatlara verdiği değerle ölçülür” ve “Sanatkâr, alnında ışığı ilk hisseden insandır” demişti...

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, ‘Spartacus’, ‘Romeo ve Juliet’, ‘İlkbahar Tangosu’ ve ‘Carmen Suite’ oyunlarını telif hakkı ödemeden sergilediği gerekçesiyle, bir Alman firmasına 236 bin Euro tazminata mahkûm oldu. Devlet Tiyatroları öyle eskisi gibi her istediği klasik eseri sergileyemiyor. Film festivallerinde sansür uygulanıyor. Fazıl Say’ın eserleri programlardan çıkarıldı. Devlet Opera ve Bale Genel Müdürü, kendi eserlerini sahneletip, kendi kendine yüksek telif hakkı ödediği gerekçesiyle görevden alındı.

***

“Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim... Spor, ahlaktır” ve “Türk sosyal bünyesinde spor düzenlemekle vazifeli olanlar, Türk çocuklarının spor hayatını yüceltmeyi düşünürken sadece gösteriş için herhangi bir yarışmada kazanmak azmiyle spor yaptırmazlar. Esas olan bütün yaştaki Türkler için beden eğitimi ve terbiyesini sağlamaktır” demişti...

Son 10 yılda atletlerimizin olimpiyatlarda aldıkları bütün madalyalar, dopingli çıktıkları için geri alındı. Altmış milli atletimiz doping cezalısı. Milli takımlar devşirme sporculardan geçilmiyor!

***

“Servet ve onun doğal sonucu olan rahat yaşamak ve mutluluk, yalnız ve ancak çalışanların hakkıdır” demişti...

Ekim ayında İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 10. Avrupa Bölge Toplantısı, ILO tarihinde görülmemiş şekilde boykot edildi; Örgüte üye 51 ülkenin 47’si Türkiye’deki çalışma hak ihlalleri nedeniyle toplantıya temsilci göndermedi.

***

“Gazeteciler, kanunun ve umumun menfaatlerinin aksine muamelelere şahit ve vakıf oldukları takdirde gerekli yayında bulunmalıdır” demişti...

Dünyadaki toplam tutuklu gazetecilerin yarısının Türkiye’de olduğu açıklandı.

***

"Şimdiye kadar milletimizin başına gelen bütün felaketler kendi talih ve geleceklerini başka birisinin eline terk etmesinden kaynaklanmıştır. Bu kadar acı tecrübeler geçiren milletin bundan sonra egemenliğini bir kişiye vermesi kesinlikle mümkün olmayacaktır” demişti...

Geçtiğimiz Nisan ayındaki tartışmalı referandumda, meclisi etkisizleştirilip, tüm yetkileri tek kişide toplayan başkanlık sistemine geçildi!

***

“Bir ordunun kıymeti zabitan ve kumanda heyetinin kıymeti ile ölçülür” demişti...

Fetö’nün sızdığı ordumuz, geçtiğimiz yıl Temmuz ayında birbiriyle ve sivil halkla çatıştı. Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet komutanları esir alındı. Generallerinin üçte birini kaybetti!

***

“Bir hükümet, ancak adalete dayanabilir. Bağımsızlık, gelecek, özgürlük her şey adaletle vardır” demişti...

Yargıtay Başkanı açıkladı; “Adalete güven geçmişte yüzde 70’ti, şimdi yüzde 30’a düştü!”.

***

“Öğretmenler! Yeni nesli sizler yetiştireceksiniz... Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister… Sizin başarınız, Cumhuriyetin başarısı olacaktır” demişti...

Günümüzde durum: İmam Hatip’e dönüştürülmüş, kız-erkek ayrımı başlamış okullar, okumayan ya da okuduğunu anlayamayan, matematik sorusu çözemeyen, dünyayı tanımayan, kafaları safsatalarla doldurulan öğrenciler...

***

“Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz. En doğru en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır" demişti...

“Fetö gitti, Menzil geldi” tartışmaları yapılıyor!

***

“Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” demişti...

Bu sözlerinin yazılı olduğu pankartı Cumhuriyet Bayramında Anıtkabire almadılar!

***

Kutladığımız, Atatürk’ün 1923 yılında kurarken hayal ettiği laik, demokratik ve çağdaş Cumhuriyet miydi?

Yoksa çağdaş dünyadan dışlanmış; Sanatı mahkûm; Sporu dopingli; Gazetecileri hapiste; İşçisi, köylüsü, memuru düşkün; Adaleti güvenilmez; Ordusu zayıflatılmış; Seçimleri şaibeli; Çağdaş eğitimden vazgeçmiş; Halkı sağlıksız, cahil ve bölünmüş; Din politikaya bulaştırılmış; Kadın hakları azaltılmış; Cemaatler, şeyhler, müritler hortlamış; Ekonomisi yere çakılı bir Cumhuriyet mi?

***

“Dünyada her millet, icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır” demişti...

“Yeni” Cumhuriyetimiz kutlu, ortaklığımız hayırlı olsun...

Cümlemize geçmiş olsun!

Yayın Tarihi
01.11.2017
Bu makale 1889 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!