Bugün ulus olarak iki kutlama birlikte yaşayacağız.
İlki- Saltanatın yıkılarak Gazi Mustafa
Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyet’inin 90. kuruluş yıldönümünü,
İkincisi- T.Cumhuriyet’i Anayasası’nın ilk
dört maddesince tarif edilerek kayıt ve şart altına alınmış, Cumhuriyet’in
niteliğini oluşturan, lâik, demokratik, sosyal, hukuk devletinin;
Devlet’imizin, bu kez de emperyalist ABD ve
onun ülkemizdeki işbirlikçisi AKP iktidarının elinden kurtarılması
mücadelesinin başlangıç tarihinin ilanını.
Israrla anlatmak ve hatırlatmakta fayda
vardır ki..
Yaşadığımız ülkemizde;
Demokrasi sistematiğini, taammüden yani
bilerek ve isteyerek çarpıtıp içinin boşaltılmasına maalesef seyirci kaldığımız
bir on yılın ardından değişen Cumhuriyet’imizin keskinleşerek tikelinde “insan” ı genelinde “halk” ı yok
sayan sömürü düzeninin keskinleşip, kıyafet değiştirerek geri dönmesine, AKP ve
yandaşlarının bir ulus üzerindeki saltanatlarına dönüşmesine izin
verilemeyeceğinin ifade edileceği gündür bugün.
Bundan tam 89 yıl evvel bir ulusun kaderini
betimleyen, halka dair, halk için ve halkın yönetim şekli olarak tanımlanmış
Cumhuriyet’in bu tanımdan uzaklaştırılarak yozlaştırılan uygulamalarının
farkındalığı ile kendi kaderini takip ve
tayin edebilmenin, bugünkü iktidar sahiplerinin şahsi menfaatlerinin, müstevlilerin siyasi
emelleri ile örtüşmesi itibarı ile kimliksiz ve kişiliksiz şekle dönüştürme
gayretleri içinde olan AKP iktidarının uyarılarak bir ulusun kendi kaderini kendi iradesi dahiline alması gereken gündür, bugün.
Tıpkı; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1927
tarihinde “Gençliğe Hitabında” sözünü ettiği gibi..
DEVAM EDECEK..
Sağlıcakla.