Değişim

Sevgili Cesur Okur,

Mevsim geçişlerinde doğaya dikkat ederseniz kışa hazırlanan ağaçları görürsünüz. Bir yaprak usulca ayrılır daldan, rüzgâr ninni söyler gibidir yaprağı toprağın kucağına bırakırken. Ağaç kışa teslim olur,  ne yaprak ağlar, ne dallar. Kış başlar, ağaç uyur; ilkbahar ağacın rüyasıdır.  Ağaç uyumaktadır ve kesinlikle tekrar geleceğine emin olduğu bir hayatın rüyasını görmektedir. Doğadaki bu olağanüstü yeteneğin kaynağı nedir? Bu değişip dönüşme ve yenilenme gücüdür.

Bu doğal yasanın bir parçası olmamız mümkün değil midir? Bütün bir ömrü  “mecburum, zamanım yok, param yok” törpüsünden geçirip iki büklüm ve hastalıklar içinde bir sona hazırlanmak için mi doğduk? Bu, gökyüzünü içinde bulunduğu kuyunun çeperi kadar gören kurbağanın rüyasıdır olsa olsa.

Doğal olan doğaya yaklaşmak, gittikçe daha çok yaklaşmak ve sonra bir an onunla tam bir bütünlük içinde olmak ve en sonunda doğanın kendisi olmaktır. Bunu hatırlamak için doğduk. Kibrit kutusunda bir yaşamı kabristana nakletmek için değil kesinlikle. Ağaçtan kâğıt, ağaçtan ev, ağaçtan oyuncak, masa, sandalye ve her türlü eşyayı yapan insan ağacın bilgeliğine sahip değil midir? Nedir bir ağacın gizemi; onun sonsuzca devam etme, hiç pes etmeme ve gelişme dürtüsünün kaynağı nedir? Mantıklı zihin bu soruları yanıtlayamaz. Sessizce dursa iyi, çoğu zaman yanıtları bulmamızı engelleyen de odur.

Kupkuru dallarında rengârenk çiçekler hayal eden ağaç ne öğretir bize bahar gelince? Kendi trajik öykülerimizin ve bedenimizdeki duyusal algıların ötesine geçebildiğimizde, bedenimizden daha fazlası olduğumuzu idrak ettiğimizde ve tek odaklı hale gelebildiğimizde yalnız içimizdeki karanlık değil dışımızdaki karanlıklar da aydınlanacaktır. Kış mevsimiydi ve ağaç tekrar bahara kavuşacağından bir an için bile şüphe etmeden bıraktı yapraklarını, değişime direnmedi, ona teslim oldu. Tıpkı ağaç gibi rüyasını görerek yaratmak için geleceği, zihnin ötesine duyuların ötesine geçmeliyiz. Bunu ancak saf bilincimiz yapabilir. Ama o saf bilinç henüz çok derinlerde ki bunları hatırlamak için tekrar doğaya dönüyoruz, o kaynakla bağını koparmamış BÜYÜK ÜSTAD ile çalışıyoruz.

Sonuç..

Ne yaşıyor isek onu bilincimiz ve enerjimizle yaratıyoruz. Beğenmediğimiz, mecbur kaldığımız hayatlarımızı kimse hazırlayıp vermedi ellerimize. İyiliğin ve kötülüğün ötesinde, farkındalıkla o bilinci ve enerjiyi yönlendirerek yeni bir hayat kurmak mümkün. Ağacın rüyası, kendini kaybetmiş, kendinin ötesini hayal bile edemeyen insanı uykudan uyandırmak içindir. Tekrar doğmak, yeniden başlamak, en baştan almak, dimdik yürümek ve alında yazan ne varsa onu değiştirmek mümkündür. Değişmek mümkündür! Yöntem Orijinal Yoga Sistemidir.  

Huzur ve barış içinde, sevgi ile kalın.

Kaynaklar: Yoga Pratyahara Duyuları Aşma Sanatı, Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf. Yoga Dhyana Meditasyon, Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf, 2011. Değişim Nedir ve Nasıl Gerçekleşir,  Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf, 2017.

*İzmir Şöleni, 10-11-12 Kasım 2017; Nefes, Biyoenerji, Konsantrasyon, Derin Gevşeme ve Farkındalık Çalışmaları, Bilgi için 0531 9679373 - 0532 5641339 - 0536 4962689 - 0532 7318180 - 0544 4650464.

*Orijinal Yoga Sistemi Ücretsiz Tanıtım Çalışması için Yoga Academy Antalya 0531 935 69 74.

Yayın Tarihi
27.10.2017
Bu makale 2295 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!