Cumhuriyet Bayramı Kaş'ta Bir Başka

Hep duyarım Cumhuriyet Bayramı Kaş’ta ayrıcalıklı kutlanır diye. Kaş’a bayramda gitmek bu yıl kısmet oldu. Cumartesi sabah dört kafadar düştük yola. Yayladan gidip sahilden dönmece Yayla yolu sonbahar şöleniydi. Yeşil, sarı ve kızılyapraklar şiir gibiydi hafif esen rüzgârda. Kavaklar altın sarısı armutlar kızıla dönmüştü. Elmalar yeşildi daha. İlk durağımız Elmalı. Elma dağının eteklerinde çok eski yerleşim yeri. Eski çarşıyı dolaştık tüm imalat yerleri kapanmıştı. Bakırcılar demirciler kilit vurmuştu dükkânlarına. Bir demirci dükkânı açıktı. Yetmiş yaşlarında bir amca maşa yapıyordu. Körükle elde ettiği kor gibi ateşte ısıtıyordu çeliği ve çekiçle şekil veriyordu. Arada su veriyordu çeliğe. Dede mesleğiydi bitiyordu bu meslekte.

Gömbeden Kaş’a giden yolun görselliği doyumsuzdu. Ardıçlarla başlayan orman katran ağacı denizine dönüşüyordu. Katranlar güneşe aydınlığa ulaşmak için uzamıştı alabildiğine. Kıvrım kıvrımdı Torosların arasından Kaş’a inen yol. Katrandan çama, çamdan sandala, makiliğe dönüyordu aşağılara indikçe bitki örtüsü. Her güzelliği yutarcasına çektik içimize.

Hava puslu olmasına karşın tüm güzelliği ile göründü Kaş. Ortasında denizin boylu boyunca dev gibi uzanmıştı Meis adası etrafında irili ufaklı korumaları ile birlikte. Kaşta sırtını dayamıştı kocaman dağa. Bu coğrafi yapının efsanesi vardı muhakkak. Kaş’ın sırtını dayadığı dağın tepesinde bir bir dev yaşardı ve Meis Adasında bulunan dişi deve âşık olmuştu. Eğer devlere değerse deniz suyu aşk yaşayacaklar ama Kaşta Meis’te yok olacaktı.

Arkadaşımın oğlunun tüm Kaşın güzelliğine hâkim apartına yerleşip indik Kaş meydanına. Bayraklarla süslenmiş meydan masalarla donatılmıştı. Tüm Kaş esnafı halkı hazırdı bayrama. Bayram için Türkiye’nin dört bir köşesinden otobüs otobüs gelenler vardı. Doluydu meydan. Sahne yerleştirilmiş Atatürk heykelinin karşısına marşlar çalıyordu ardı ardına Cumhuriyete yakışır şekilde. Marşlar, sloganlar eşliğinde giriş yaptı fener alayı meydana. Coşku sevinç göz yaşları karıştı birbirine.

Belediye Başkanı konuştu önce. Kaş’ı tanımlad “arkası taş önü yaş ortası kaş”tır buranın doyumsuzdur güzelliği. Cumhuriyetin kuruluşunu Kaş halkı iki gün sonra duymuş .31 Ekimde kutlama yapmışlar. 93 yıldır da kutlamaları gelenekselleşmiş coşkuyla devam etmiş. Kaymakam konuşmasında Cumhuriyet Festivaline dönüştürmek gerek bu kutlamaları 29 -31 Ekim tarihleri arasına vurgu yaptı.

Eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ kutlamalara katılmıştı. Cumhuriyeti, Gazi Mustafa Kemal’i çok güzel anlattı.

“7 Temmuz 1919, bu tarihi unutmayın. 7 Temmuz 1919 gecesi Erzurum'da Mazhar Müfit Kansu'yla geç saatlerde konuşurlar. Mazhar Müfit Kansu'ya ileride neler yapmak istediğini anlatır. Bir ara Mazhar Müfit Kansu, 'Paşam bunları not edebilir miyim' der. 'Not et' der. Not ettiği hususlardan bir tanesi; 1919 daha ne meclis kurulmuş, ne ordu, ne mücadele. Zaferden sonra hükümet şekli Cumhuriyet olacaktır. Mücadeleye adım atılmamış, ama o kadar büyük, o kadar inançlı ki bakın daha tek mermi atılmamış, 7 Temmuz 1919 'Zaferden sonra' diyor. Başka bir şey yok aklında. Bu zafer kazanılacak. Bu süreç tabi ki zor bir süreç. Aklında iki şey var.

Birincisi bir savaş verecek ve Anadolu'yu işgal eden düşman kuvvetleri atılacak. Bir mücadele var önünde.

İkincisi bunu bir barış antlaşması ile taçlandıracak; Lozan Barış Antlaşması.

Bu bir süreç zaman alacaktı. 4 yıl. Ama 4 yıl sonra 7 Temmuz 1919'da söylediği hususu, not defterine not ettiği hususu gerçekleştirecektir.

Bugün bu topraklarda hür, bağımsız yaşıyorsak elbette bunu her şeyden evvel Mustafa Kemal Atatürk'e, onun arkadaşlarına, bu uğurda memleket için, topraklar için hayatını

veren ta İstiklal Savaşı günlerinden alınız bugüne geliniz şehitlerimize borçluyuz. Bayramınız kutlu olsun. Mustafa Kemal Atatürk'ün izinde yürüyün. Bu inançlılığı, bu yürekliliği görüyorum. Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatında hiçbir zaman umutsuzluğa yer yoktur. Onun için hiçbir zaman umutsuz olmayın. Umudunuzu yitirmeyin."

Meydandaki kalabalık saatlerce ayakta alkışladı Sayın İlker Başbuğu.

 

Her tür müzik çalıyordu ve Kaş halkı köylüsü, kentlisi, Ülkemin diğer yerlerinden gelenler kardeşçe birlikte el ele halay çekiyor, horon tepiyor, dans ediyor zeybek oynuyordu.

Gülen yüzlere

Işıldayan gözlere

Cumhuriyet,

Özgürlük

Aydınlık yansımıştı.

Çiçek açtı karanlıkta Kaş.

Umut çiçeği

Demokrasi çiçeği

Yürekleri coşkudan çatlatacak kadar güzel, rengârenk. Ölümsüz.

Gece yarısına kadar sürdü kutlamalar.

İçim içime sığmadı Kaşa gelmenin mutluluğu, daha önceki bayramları kaçırmış olmanın hüznü ile

Şehrimin en güzel ilçesi

Ülkemin aydınlık yüzü

Kendin başka

Kültürün başka güzel

Bayramın anlatılmaz yaşanır.

93 yıldır bozulmayan kültürünle güzelliğin ile çok yaşa.

Küllenmiş yüreğimin ateşini alevlediğin için çok yaşa.

Kaş’ın sergilediği görselliğe uyanmakta farklıydı, deniz ve dağ manzarasında kahvaltı yapmakta. Kaldığımız apartın sahibi Onur ile tanışamadık. Annesi yatılı okuldan arkadaşımdı kırk yıl olmuş görüşmeyeli. Daha dün ayrılmış gibi sıcacıktı karşılaşmamız. Kahvaltıdan sonra bile kopamadık evden. Müthişti manzarası, yüksekti enerjisi.

Yürüyüş grubundan arkadaşımızın işlettiği nezih bir mekân olan Marina Vatı Restoranda leziz kahvemizi yudumladık Çukurbağ yarımadasına karşı.

Çok güzeldi Kaşta her şey. Güzelliklerden ayrılmak zor ama kaçınılmaz. Bitti zaman. Dönüş vakti geldi. Rotamız Demre Finike Kumluca üzeri Antalya. Görsellik harika ama Kaş farklı güzel….31.10.2016

Yayın Tarihi
31.10.2016
Bu makale 2750 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!