Can Bartu olabilmek

Sportmen olacaksın.

En büyük rakibinin formasını hiç kimseden, hiç bir şeyden çekinmeden giyebileceksin...

Kimseyi ötekileştirmeyeceksin, rakibini düşman görmeyeceksin.

-Diyemezler ama- birkaç haddini bilmez sana hain falan derlerse, gülüp geçeceksin.

***

Dürüst ve centilmen olacaksın.

İşini hileye, hurdaya, sahtekarlığa kaçmadan yapacaksın.

Tüm gücünü, yeteneğini takımın kazansın diye canla başla kullanacaksın.

Kazanmak kadar kaybetmeyi de, kazananın elini sıkmayı da bileceksin.

Bir sonraki müsabakada yine kazanmak için dürüstçe mücadele edeceksin.

***

Yaptığın işi iyi yapacaksın.

Basketbol oynayacaksın milli olacaksın. Futbol oynayacaksın milli olacaksın. Bir milli maçta sakatlanan kalecinin yerine kaleye geçip harikalar yaratacaksın. “Gazozuna” maç yaptığın masa tenisi milli takım oyuncularını yenerek herkesi şaşırtacaksın.

Adını marşlara yazdıracaksın.

***

Zarif ve kaliteli olacaksın.

Güzel giyineceksin. Görenler zerafetine hayran kalacak.

Ülkende “Kadıköy’ün asilzadesi, futbolun aristokratı”, yurt dışında “Futbolun şairi” diye adlandırılacaksın.

***

Alçakgönüllü ve esprili olacaksın.

“Bana Kadıköy’de ‘baron’ derlerdi. İtalya’da ‘sinyor’ (lord) dediler. Baronluktan lordluğa düştük” diye espriler yapacaksın!

***

Büyüklerine, meslektaşlarına, işini iyi yapanlara saygı duyacaksın.

Turgay Şeren’in jübilesinde kazanılan bir penaltıyı ona olan saygından minare boyu havaya dikeceksin. Sonra ellerin belinde ona sevgiyle gülümseyeceksin.

Hırsına yenilmeyeceksin.

Dostluğun ve arkadaşlığın, futboldan, gol atma tutkusundan, yenme arzusundan daha değerli olduğunu herkese göstereceksin.

***

Özgüvenin yüksek, gururlu olacaksın.

Kimseyi küçümsemeyeceksin, ezmeyeceksin.

Herkese eyvallah demeyeceksin.

***

Tüm bunlar sayesinde sana palavradan değil, gerçekten “büyük” diyecekler.

Bir camianın efsanesi ve sevgilisi olduğun halde rakip taraftarlar bile seni izlemek için stadlara koşacak, hayranlıkla alkışlayacak.

***

Can Bartu’yu küçüklüğümde seyretmiştim.

İyi bir Fenerbahçe taraftarı olan rahmetli babamla istanbul’a her gittiğimizde, İnönü stadındaki derbi maçlarını kaçırmazdık. İki takım taraftarları maçı yan yana izlerlerdi. Kızdırma, tezahürat, şakalaşma muhakkak olurdu. Ancak kavga, dövüş, küfür, hakaret hatırlamıyorum.

***

Biz aslında Can Bartu gibi “beyefendileri” kaybettiğimiz zaman kaybettik.

Sevgimizi, kardeşliğimizi, empatimizi, sportmenliğimizi, birlikteliğimizi, keyfimizi...

***

Sporcusundan siyasetçisine...

İnsanlığa örnek olacaksın.

Öldüğünde, bir zamanlar rakibi oldukların bile adını sevgi ve saygıyla anacak, ardından ağlayacak, cenazeni omuzlarında taşıyacak.

***

Kolay değil Can Bartu olabilmek.

Yayın Tarihi
17.04.2019
Bu makale 3152 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!