BAKIŞ

2009 için piyasalardan ilk tahminler

Gelecek yıl için pazarlarda değişik ve kısmen birbirinden farklı beklentiler ve yorumlar var.

2009 'da 60 milyar doları aşacak olan dış ticaret açığımız ve 50 milyar doları aşacak olan cari açığıyla Türkiye 2009'da tüm uluslar arası değerlendirme raporlarında en kırılgan ve riskli ülke olmaya devam edecek. Gerçekçi olmayan kur politikasıyla geçici sıcak para ile beslenen ekonomimizin ve bu köseye sığdıramayacağım. Siyasi
iç konularımızın dışında sektörümüzde en çok dış kaynaklı bu iki konuyu tartışacağız:


Tehlikeler ve fırsatlar yan-yana, iç-içe. 2009 Sezonu tüm piyasalarda çok özel, kırılgan ve kaygan bir yıl olabilir:

 

Rus turizm sektöründe 2. hamle başlıyor…

2009 Rus devlerinin piyasalara girişlerinin başlangıç yılı olacak. Bugüne kadar sadece seyirci olarak Rus tur operatörlüğü piyasasına kalan Rus milyarderlerinin neredeyse hepsinin bu konuda kendilerine ait planları var. "Bu sektör milyar dolarları konuşmaya başladı: bu is artik bizim isimizdir diyorlar. Yakında tek-tek çekmecelerindeki projeleri icraata geçirecekler. Rus turizm sektörünün gelecek yıllarda "Devlerin Savaşına sahne olacak. Bu süreçte Türkiye aktör mü yoksa izleyici mi olacak? 

Gelecek sezon Rusya turizm piyasalarında ki fay hatları yavaş yavaş belli oluyor: Yeni oluşumlar kapıda
 

İlk defa büyük Rus finans güçleri pazara girmeye başlayacak. Küçük ve orta boyutlu tur operatörleri üzerinde devlet kontrolü artacak, ayrıca bu şirketler kar ve verimlilik açısından büyük ve finans gücü yüksek gruplar ile rekabet edemeyecekler.

Pazar ve müşteri baskısı Rus hükümetini harekete geçirdi: son dönemde yaşanan iflaslarla yurtdışına tatile giden Rusya vatandaşlarının mağdur olmaları, turizm sektöründe yeni düzenlemeler artik kaçınılmaz oldu.

Konuya bizzat Başbakan Vladimir Putin'in el koyarak "acil çözüm" istemesi üzerine, Turizm Bakanı Vitali Mutko kolları sıvadı.

 

Alınacak ilk sert önlemler neler?
Gazeta gazetesinin haberine göre, şu an tur operatörlerinin Rusya'da faaliyet göstermeleri için istenen 10 milyon ruble (yaklaşık 430 bin dolar) güvence fonunun en az 5 kat arttırılması öngörülüyor.
 

Böylece operatörlerin yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda bu fondaki garanti parasından turistlerin mağduriyetlerinin önlenmesi arzulanıyor. Gazeta, bu önlemin Vasco-Detur'un iflasından sonra, fondaki paranın güvence yaratmadığının görülmesiyle gündeme geldiğini yazıyor.

Ancak sektör temsilcileri, bu uygulamaların asıl amacının piyasadaki tur operatörlerinin sayısını azaltmak, az sayıda, daha güçlü ve daha güvenilir şirketlerin kalmasına zemin hazırlamak olduğunu vurguluyorlar. Böylece özellikle bölgelerdeki birçok tur operatörünün pazardan silinebileceği vurgulanıyor. Belki de yakın tarihte büyük bir şekilde Rus piyasalarına girecek Rus Milyarderleri için zemin hazırlanıyor...

Moskova son günlerde iyice karıştı ve kızıştı: Özellikle yıllardır küçük acentelerle yüksek komisyon ve prim üzerinden çalışan bazı tur menajerleri böyle bir durumda rekabet ortamının azalacağını ve tur fiyatlarının artabileceğini söylüyor. Farklı görüşte olanlar ise Avrupa örneğini gösteriyor ve az sayıda büyük operatörün maliyetleri düşürebildiğini savunuyor. Haberde, Rusya'da her bin turist için bir operatör düştüğü, Fransa'da bu rakamın 90 bin turist olduğu belirtiliyor.Almanya'da ise bu sayı 100 bini geçiyor…

 

Avrupa turizm piyasalarında Rus yatırımcıların kazandırdığı yeni heyecan…

Avrupa yavaş-yavaş Rus saldırısına uğruyor ama bu sefer Kalaşnikof değil, Dolar'la geliyor.

 

Ünlü Kalaşnikof silahından daha da etkili ve yakın zamanda bir o kadar ünlü olacak Rusya'dan gelen Dolarlara isim bulundu: Dolarnikof

 

"Aslında bu kadarını beklemiyorduk" diyen Finanzblatt gazetesi, Rusların yatırım konusunda "çok iyi savaşçı" çıktıklarını söylüyor.

 

Tagesspiegel gazetesi, Rusların 'stratejilerini' gözden geçirdi ve şu tespiti yaptı: "Önce turist olarak geliyorlar, sonra zengin turist olarak geliyorlar. Daha sonra gördükleri yerlerde değer artışı sağlıyorlar, daha sonra ortak oluyorlar ve en son 'muharebede" çoğunluğu satın alıp zafer getiren darbeyi vuruyorlar."

 

Aynı gazete, Antalya otelcilik sektörünü ve Avusturya'nın kayak merkezlerini örnek gösterip, tezlerini destekliyor.

 

Daily Herold gazetesi, Rusların "finans terbiyeciliğinde" hiç de beklendiği gibi "sosyalist sistemden yeni çıkmış acemiler" gibi davranmadığını, "son derece agresif ve ustaca yatırımlar" yaptıklarını yazıyor.

 

Geçen ay Fransız Le Soire gazetesinde çıkan yazıda, Rus zenginlerinin ilginç bir stratejiyle ve beklenenin aksine, önce kendi ülkelerinde yatırım yapmadıklarını, petrol, silah, hammadde ve enerji gelirleriyle doğrudan Avrupa piyasasına saldırdıklarını yazıyor. Le Soire'a göre, Rus sanayisi modernleşmekten uzak, altyapısı eksik ve ARGE yatırımları nerdeyse hiç yokken, elde edilen nakdin doğrudan Avrupa, Türkiye, Dubai, Uzakdoğu gibi dünya pazarlarına aktığını yazıyor ve ekliyor; "Ruslar geliyor"

 

Özellikle Alman basının sürekli dikkatini çeken Öger Tur'un çoğunluk hissesinin (%76) Rus Lebedev'e geçmesi ihtimali, sıkça örnek gösterilmeye başlandı.

 

Rus işadamlarının Avrupa turizm sanayisine ilk yatırımları değil bu. Daha önce Avrupa'nın en büyük tur operatörü TUI'de hisse ortaklığı alan Rus Alexej Mordaşov, bu payını yüzde 15'e çıkardı.

 

Yine Almanya'nın ikinci büyük havayolu şirketi olan Air Berlin'in yüzde 19'luk payı, Rus asıllı işadamı Blavatnik'e geçti.

 

Alman basınının en çok dikkatini çeken nokta ise, Rus işadamlarının kimi ülkelerin "yıkılmaz kaleleri" olarak görünen markalara da ortak olmayı başardıkları oldu.


Rusya'da milyarlar konuşulurken Avrupa'da uçakçılar kuruşların peşinde…

Rusya'da finans gücü her gün artan milyarder ve "Tycoon"lardan söz ederken tam tersi bir gelişme içinde olan Avrupa'da hava yolları şirketlerinin durumu piyasalara korku veriyor:

Uçaklar uçabilecek mi? Müşteriler fiyatlarda ki artışları kabul edecek mi? 

Artan petrol fiyatları, küreselleşmeden en çok faydalanan havacılık sektörünü en ağır vurdu. Çoğu havayolu şirketi hayat kalma mücadelesi veriyor. Ucuzcu havayolu modeli, erozyona uğruyor.

 

Kimi ünlü Amerikan havayolu şirketlerinin bile sallantıya girdiği 11 Eylül terör olaylarından sonraki dönemim aksine, bu sefer krizin bir bitişi görünmüyor.

 

Bu sefer birçok havayolu şirketi için daha çok kesin bir yok olma görünüyor ve bu kriz İkinci Dünya Savaşından sonraki en ağır kriz olabilir.

 

Air France/KLM Başkanı Jean-Cyril Spinetta, durumu çok dramatik bir şekilde tarif ediyor: "Petrol 200 Dolara çıkarsa, biz, havacılık şirketlerinin hepsi, ölürüz"

 

Daha şimdiden petrol fiyatlarının maliyetlerinin yarısını teşkil eden küçük veya iyi yönetilmeyen havayolu şirketleri bu savaşı kazanamaz. Daha şimdiden son altı ayda iki düzine havayolu şirketi faaliyetlerini durdurdu. Bu, bu kadar kısa sürede daha önce hiç olmamıştı.


Easyjet Almanya Müdürü Jıhn Kohlsaat'ın keskin ifadesine göre, Arupa'daki sektör içi oto temizleme sürecinden sonra, sadece 5 havayolu ayakta kalacak: British Airways, Aİr France/KLM, Lufthansa, Rynair ve Easyjet.

 

Havayolları, Bush'a "petrol sorununu çöz" talebinde bulundular

Küresel havayolları şirketlerinin en önemli 130 temsilcisi, başkan Bush'a, süren enerji krizine derhal ve etkili bir çözüm bulması için nota niteliğinde ortak bir mektuba imza attılar.

 

Mektupta, birçok ülkenin ve Amerika'nın büyük ve her gün daha derinleşen bir enerji krizin ortasında olduğunu, ve başkan Bush'un derhal ABD kongresinin olağanüstü bir oturuma çağrılmasını talep ettiler. ABD kongresi, olağanüstü bir oturum için en son 60 yıl önce bir araya gelmişti.   

 

Küresel seyahat ve seyahat dışı sektörlerinin de desteğini ve imzalarını alan mektup, Business Travel Coalition Başkanı Kevin Mitchel ve eski American Airlines Başkanı Bob Crandall tarafından Bush'a iletildi.  


Zengin Dubaili Arapların danışmanları dikkatle piyasaları izliyorlar. En uygun zamanda bazı uçak şirketlerini ellerine geçirerek Arap yarımadasından  "Avrupa'daki uçuş slot haklarını yönetmek istiyorlar. Slotlar artık uçağın markasından daha değerli ve verimli. Airlines işinde artık : Slot hakları, yıllık kerosin depolama ve kopmayan Cash flow becerisi diğer tüm konuların çok önüne geçti: Tasarruf ise uçakçılığın yeni dini:

Dünya'nın her kösesinden "İmdat" Mayday-Sinyalleri geliyor:

Lufthansa'nın da ortak olduğu United veya American Airlines gibi dev ABD havayolu şirketleri, eski uçaklarını trafikten çekerek, sefer sayılarını azaltma yoluna ve yaklaşık 12.000 personeli çıkarma yoluna gittiler. Air France/KLM, Lufthansa veya Air Berlin gibi Avrupalı havayolu şirketleri de kendilerini çok zor geçecek kış aylarına hazırlamak için, sefer sayılarını ve uçuş ağlarını inceltiyorlar.

 

En iyi örneklerden biri: Germanwings, İstanbul hattını iptal ediyor…

Ucuzcu havayollarının uçuş ağlarını ve sefer sayılarını inceltmenin bir başka örneği ise, Germanwings'in Kasım 2008 – Mart 2009 İstanbul hattını iptal etmesidir. Germanwings sözcüsüne göre, Germanwings'in öngöremeyeceği gelişmeler sonucu, Köln/Bonn, Berlin ve Stuttgart – İstanbul seferlerini ve Köln – Atina kış 2008/09 seferleri iptal edildi.


Bir zamanlar kendilerini ciddi bir şekilde Lufthansa'ya rakip gösteren DBA veya LTU havayolu şirketleri çoktan havlu attı. Bugün LTU ve Air Berlin ortağı Joachim Hunold, bir şekilde hayatta kalma savaşı veriyor, zira borsa değeri dip yaptı.

 

Güçlü havayolları şimdiden 2009 Kerosin alışlarını garanti altına alıyorlar
Diğer rakiplerinin aksine, Türk Havayolları, Lufthansa ve kimi devlet kuruluşu havayolları, kerosen alımlarının büyük bölümlerini şimdiden garanti altına aldı ve nispeten rahat davranabiliyorlar. 

 

Lufthansa ve Türk Hava Yolları daha da büyüyecek ve güçlenecek. Emirates veya Qatar Airways piyasa paylarını artıracaklar: Ucuzcuların çekildiği verimli hatlar, güçlü havayollarının kucağına düşecek.

Beni de satın alin diyen uçak şirketlerinin sayıları artıyor:
Özellikle Lufthansa'nin peşine takılmış ve kendini LH'ya pazarlamak için uğrasan 

Austrian Airlines veya İspanyol Iberia gibi niş havayolları, LH'dan bir işaret bekliyorlar. Ama Lufthansa Başkanının hiç acelesi yoık, zira petrol krizi derinleştikçe, bu tür havayollarının fiyatları daha da düşecek.


Paranız varsa kelepir fiyatına Airlines devlerini alabilirsiniz:
Aynı şekilde bir ayağı çukurda olan İtalyan Alitalia, kelepir fiyatına birinin elinde kalabilir. Air Berlin'de tekrar satışa serbest hale geldi.

Avrupa'da dizginler Lufthansa'nın, dünyada Star Alliance'in elinde:

Lufthansa, Avrupa havacılık sektöründe çoktan dizginleri eline aldı ve diğerleri nerdeyse birer maryonet kuklası olmuşlar gibi, iplerini elinde tutuyor. Lufthansa, British Airways veya Air France/KLM gibi rakiplerini çoktan geride bıraktı. Lufthansa istes, ucuzcu piyasasında bile önemli bir güç haline gelebilir: Çoğunluğu Thomas Cook'un elinde bulundurduğu Condor hisselerini istese kelepir bir fiyata alıp, hissedarı olduğu ve ucuzu olarak bilinen Germanwings ve TUIfly ile birleştirebilir.


Ucuzcuların işi zor: O fiyatlara müşteriler uzak ve küçük havalimanlarından uçmaz.
Eskiden fiyat çok cazip diye küçük ve uzakta kalan havalimanlarından ucuzcu "asi" havayollarıyla uçmayı göze alan tüketiciler, artık artan fiyatlar karşısında bunu yapmıyorlar. Bu model çalışmıyor. Ucuzcu havayollarının büyük, pahalı ve yerleşim merkezlerine yakın havalimanlarındaki slot sayıları çok sınırlı.


Ucuzcular ucuz "uyanıklıkları" ile kendilerini iyice batırıyorlar: 

Buna ilave olarak, her küçük hizmetten ayrıca para alma alışkanlıkları ve bu ekstra ücretleri tanıtımlarında gizleme stratejileri geri tepti. Müşteri kaçmaya başladı.

Birçok ucuzcu havayolu, tuvaletlerinde bile ucu ucuna yetecek kadar su depoluyorlar. Kilolu insanlardan daha fazla ücret talep etmeye hazırlanıyorlar, hatta, Hindistanlı Air India'da, ideal kilodan uzak olan uçuş hostesleri "ceza olarak" ekstradan yer hizmetlerinde çalışmaları gerekiyor.

 

TUIfly ve Germanwings gibi şirketler de, ortalama uçuş hızlarını akaryakıt tasarrufu yapmak amacıyla düşürüyorlar.


Business yolcu bulmak da artik çok pahalı:

Reklamlar, sponsorluklar ve pazarlama kampanyalarının maliyetleri çok arttı.

Emirates veya Singapore Airlines gibi zengin müşterileri hedef alan pahalı ve lüks havayolu şirketleri de, "yatar koltuklu özel kabin" gibi ayrıcalıklı hizmetlerle reklâm yapması, bundan sonra zor görünüyor. Şimdilik her iki havayolu da, business class bölümüne daha fazla koltuk sığdırma peşindeler.


2009 da talebin nasıl olacağını tam olarak kimse göremiyor…
Evet, dünya turizm dinamikleri bitmez tükenmez "paralı turist arayışlarında devam ede dursun: Bu sezonu yarılamamıza rağmen gelecek yıl yüz milyona yakin orta halli paket tur turistleri nasıl taşıyacaklarını ve kataloglardaki fiyatlandırmaların nasıl olacağını tam bilen yok.

Bence 2009 da sezon içinde müdahalelere, kontenjan-fiyat ayarlama ve dengelemelerine bol bol şahit olacağız.

Yayın Tarihi
28.07.2008
Bu makale 1498 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!