Zorlu Bir Hafta…

        Ligde 3. sırada olan Galatasaray ile zorlu bir mücadele, Cumartesi günü saat 13:00’te bizi bekliyor. Büyükşehir ekibi, 3 hafta süren mağlubiyet zincirini bu maçla kırmaya çalışacak. Fakat ligde son sırada olan Erdemir mağlubiyeti ve ligde 12. sırada olan Tofaş mağlubiyetinden sonra bu maçın sonucundan korkmamak mümkün değil. Galatasaray’a baktığımızda, geçtiğimiz hafta Olin Edirne’ye karşı sürpriz sayılabilen bir mağlubiyet aldı. Geriye dönüp lige baktığımızda ise, bizim Medical Park Trabzon, Olin Edirne, Efes Pilsen, Mersin Büyükşehir Belediye, Türk Telekom, Aliağa Petkim ve Bornova maçlarını kazandığımızı, bunlardan Medical Park Trabzon’un Tofaş’ı, Olin Edirne’nin ise bu haftaki rakibimiz olan Galatasaray’ı yendiğini görüyoruz. Biz Efes ile, Galatasaray Olin’le ligde sürpriz hakkını kullandıysa, bizim için bu maç zor olacak demektir.

Bu hafta oynanacak maçlarla 1.devreyi ortalarda tamamlamış olacağız. İlk devrede genel olarak ligin başında bu takım düşer diyenleri şaşırtan bir Büyükşehir’i sahada izledik diyebiliriz. Fakat bundan sonra yapılacak transferler takıma kan kazandırmak adına çok önemli. Takımlar ligin 2.devresinde transferlerle kendilerine güç katacak ve dolayısıyla mücadeleler daha da zorlaşacak, düşme korkusu mücadeleye yansıyacak. Bu durumda takıma takviyelerin şart olduğu gözlemleniyor. Geçtiğimiz hafta transfer edildiği söylenen yabancı oyuncu ile anlaşılamamış gözüküyor. Umarım eller çabuk tutulur, çünkü bu hafta ligde devre arası diyoruz ama 2. devre, oyuncularımız dinlenme fırsatını bulamadan başlayacak.

 

SPOR TESİSLERİ VE SEÇİM

 

Ne kadar da uzak kavramlar olmasına rağmen artık ikiz kardeş gibiler. Sadece spor tesisi değil, belki de birçok yatırım, şehirlere seçimler sayesinde yapılır ya da yapılmaz. Bizim gibi halkın içerisinde olanların anlam veremediği bir durum ama maalesef yaşamımızın bir parçası haline gelmiş durumda. Ayrım yapmaya gerek yok. Hangisi yapmıyor ki. Kimi eleştireceğimizi şaşırdık. Birileri birilerine verilen oy neticesinde oluşan koşulların acısını şehirlerden, şehrin halkından, çocuklarından ve gençlerinden çıkartacak. Aslında şaşkınlık verici olması gereken bu durum yıllar içerisinde ne kadarda normalleşmiş durumda.

O halk senin halkın değil mi? Ya da o şehir bu ülkenin şehri değil mi? Tek gerçek olduğunu düşünüyorum ki; Eğer şehrin ihtiyacı varsa, kime oy vermiş olursa olsun ihtiyaç giderilmeli. Yoksa demokrasinin ne anlamı kalır.

Yıllara baktığımızda her seçim döneminde bu durumla karşılaşmış olmasak, bu kadar içimize işlemezdi bu durum. Partinin rengi ne olursa olsun şekil değişmemiş. Bizden olan ve bizden olmayan. Ne kadar sağlıksız bir bakış açısı. ‘Biz’ dediğimizde bu ülke sınırları içerisindeki herkes anlaşılmıyor mu?

Gelelim spor tesislerine. Kimsenin ‘Geçti artık. Antalya, o şansını kaybetti’ deme lüksünün olmadığını düşünüyorum. Özellikle bu şansı neden kaybettiğimizin açıklamasını yapması gerektiğini de düşünüyorum. Ayrıca böyle bir beyanın, talihsiz bir beyan olduğunu da.

Bu gün Antalya da Rusların arazi satın alıp burada kış sporlarının yapılacağı tesisler inşa edeceği söylentileri olduğunu biliyor musunuz? Yazık elalem Antalya’ya tesis yapacak ve daha sonra tüm dünyaya bu tesisi pazarlayacak, bırakın dünyayı bizler de kendi topraklarımızda onlara kira vererek buraları kullanacağız. Ne kadar hoş bir manzara değil mi? Onlar tesisi yapacak, hem de bizim topraklarımızda, ya biz ne yapacağız? Şansımıza küseceğiz. Yazık değil mi?

 

MESAJLAR

Bunları düşünmemde ve yazmamda Spor Panorama programına gelen mesajların etkisi büyük. Antalya stadını istiyor fakat stat yapımı için bir adım dahi atılamıyor. Yani kısır döngü. Sporseverlerin sayısı Antalya’da yadsınamaz. Bir seçimi aldıracak veya kaybettirecek güce sahip bir sayı olduğunu tartışmamak gerekir. Birçok sporsever ‘Kim tesisi yaparsa oyumuz ona’ diye birçok mesaj gönderiyor programa. Özellikle önümüzdeki milletvekili seçimlerinde adaylardan bu konuda adım atacak olanları destekleyeceklerini belirten mesajları her hafta alıyoruz. Maalesef insanlar yıllara yayılan çarpıklıkları kanıksamış ve kendilerini de bu stadın yapılması konusunda bir nevi politika yapmak zorunda hissediyor.

Bunlar yanlış olan düşünceler olmasına karşın başka bir yöntem olmadığını da gözlemliyorum. Sadece herkesi şu konuda uyarmak istiyorum ki; Bu ülkede birçok söz seçim zamanları verilmiş ve daha sonra da gerçekleştirilmemiştir. Bunun için sadece sözle yetinilmemesi gerektiği konusunda herkesi uyarmak isterim. Bu konuda söz verecek adayların seçilseler de seçilmeseler de, bu halk onlara oy verse de vermese de, iyi niyetlerini göstermeleri gerektiğine inanıyorum Antalyalı olmak Antalya’yı sevmek sadece seçim zamanlarında oluşacak bir duygu olmasa gerek. Seçim olsun olmasın eğer bu duygulara sahipsen, Antalya’nın ihtiyaçlarına her zaman kulak vermelisiniz. Gerisi görüntüden ibarettir.

Yayın Tarihi
17.01.2011
Bu makale 10154 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!