SUBAŞININ BAKIŞI

YÖK ‘Yok’ Olsa!

17.04.2008 tarihinde Antalya Kültür ve Eğitim Vakfı (AKEV), Antalya Üniversitesini kurmak için YÖK’e  başvurusunu yapar. Antalya’ya Anaokulu, İlköğretim ve Anadolu lisesini kazandırmış yarım asırlık köklü bir eğitim kurumu olduğunu Antalyalılar iyi bilir. Çoğumuzun bir yakını ya da tanıdığı, AKEV’in eğitim kurumlarından birisinden eğitimini almıştır. Antalya’da ilk üniversite başvurusunu yapan AKEV’in bu girişimi o nedenle Antalyalılar arasında olumlu karşılanmıştır.

2008 yılında başvurusunu yapan AKEV, Belek Kadriye’de ki 100 dönümün üzerindeki kampus alanının 49 yıllık tahsisini Maliye Hazinesinden alır ve projesine uygun üniversite inşaatına başlar. 

YÖK, 21.05.2009 yılında bir karar alarak vakıf üniversiteleri için 15 milyon TL malvarlığı koşulu getirir. Bu nakit ya da ayni kıymetlerin toplamıdır. AKEV malvarlığı toplamının aranılan on beş milyonun çok üzerinde olduğunu resmi belgelerle ortaya konmasına rağmen başvurudan üç yıl sonra YÖK tarafından AKEV’in talebi ret edilir.

Antalya’ya  üniversite kazandırmak amacıyla başvurusunu yapan AKEV’in eğitim ve yatırım heyecanı ve bunun karşılığında varılan olumsuz sonucu dert edinen Antalyalılar olarak bizlerde destek olmak adına AKEV’in yanında olmayı sorumluluk saydık… Başta, Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu ve diğer milletvekillerinin de katkı ve katılımıyla yaptığımız ziyarette, bedel ödeyerek 49 yıllığına tahsis alınan değerli arsanın mal varlığı değerlendirmesine alınmasa bile üzerinde sürdürülen inşaatların mahkemece onaylı değerinin 15 milyondan çok daha fazla hatta 40 milyonun üzerinde olduğu vakfın diğer varlıklarıyla birlikte çok daha yüksek meblağlara ulaştığını bu nedenle itirazlarımızda haklılığımızı anlattık. O tarihte görevde olan YÖK heyetinin yeniden yerinde inceleme yaptıracakları sözü ve ardından 2010 ve 2011 yılı vakıf bilançolarının resmen istenmesi yazısı yeniden bir umut olmuştu…

Aradan aylar geçmesine rağmen inceleme başlamayınca, Başta Antalya milletvekili Sn. Vecdi Gönül olmak üzere, Antalya Ticaret sanayi odası başkanı Çetin Osman Budak,  Esnaf odaları birlik başkanı Abdullah Sevimçok, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü ve vakıf yöneticileri ve mütevelli heyet üyelerinden Orhan Tolunay, İlhami Kaplan,  Sedat Peker ve diğer sivil kurum temsilcilerinden müteşekkil geniş bir heyet olarak yeni oluşan YÖK yönetimini 07/06/2012 tarihinde ziyaret ettik.

Ziyaretimiz sırasında milletvekilimizin takdim ve sunuşundan sonra benim konuyu izah edeceğimi söylemesi üzerine yeni heyete durumu özetledim ve arsa değeri malvarlığından sayılmasa bile gönderilen bilançolardan da anlaşılacağı üzerine yatırımların değerinin aranılan miktardan çok yüksek olduğunu yineledim. Ve son yazışmalar gereği YÖK tarafından henüz adım atılmadığını söyleyince, yanıt olarak; “ yazınının sehven gönderildiği, 15 milyon malvarlığını nakit olarak gösterilmesi gerektiği hatta bu yıl yapılan düzenleme ile 25 milyon koşulunun getirildiği” söylendi.

 Ben de Arsayı değerlendirme dışı bırakıyorsunuz… Arsa üzerinde yapılan 50 milyon değerinde yatırımları da değerlendirmeye almıyorsunuz… Demek ki üniversite inşaatları tamamlanmış olsa bile siz yine mal varlığı koşulu yerine getirilmedi diyeceksiniz deyince YÖK heyeti bu sözlerimi polemik sayarak birazda nezaketsizce toplantı salonunu terk ettiler.  

2008 yılındaki başvuru sırasında üniversite binalarını hazırlamak koşulu vardı. O nedenle yatırımlara başlanmış neredeyse tamamlama aşamasına getirilmişti.

Bu gün ise yatırımlar sürerken yeni kurallara uymak için nakit hazırlamak inşaata ara vermek yatırımları riske sokmak demektir… Bir kurum yeni koşul ve kural koymuşsa geçmiş kurallara göre hareket edenlerin kazanılmış haklarına saygı hukukun gereğidir. Yeni kurallar o tarihten sonraki uygulamaları içindir.

Üstelik ‘malvarlığı koşulunun’ sadece nakit değil yatırımların karşılığı da değerlendirmeye tabii olmasına rağmen Antalya Üniversitesi için ortaya konan olumsuz tutum olsa olsa ön yargı dedirtecek noktaya gelmiştir.

Geçmiş kurallara dayanarak yapılan iyi niyetli emek ve masrafı bir çırpıda yok sayan YÖK’e ‘yok’ ol demeyi doğrusu içimden geçirdim. 12 Eylül hukukunun yarattığı bu kurumun da herhalde hiç hayrı yok bu ülkeye! Ama bitmedi!

Yayın Tarihi
12.06.2012
Bu makale 8700 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
YÖK; Tüm siyasilerce siyasi malzeme yapılmış ve iktidarlar tarafından kullanılmış bulunmaz bir nimettir. Muhalefette iken YÖK'ü yerden yere vuranlar bugün nimetlerinden yararlanmaktadırlar. Merak etmeyin böylesine ballı bir kurum hiç bir zaman yok olmaz.

Yrd.Doç. Dr. İbrahim Baykan 14.06.2012

iyi ki ziyaretçi ekibinde mustafa akaydın yokmuş:))

burcu mermerci 13.06.2012

Ortada, Tamimce gurubu için verilmiş sözler ve taahhütler varken elbette izin vermeyeceklerdi.. Vesayet vesayet diyenlerin ne denli çok çok daha tehlikeli bir vesayet dönemini başlattıkların sadece Antalya'daki bir örneği.. Ellerini ovuşturanlar artık çok belirgin değil mi..?

M.Tuncay Ertaş 12.06.2012

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!