Yerel Gazeteler ve Sorunları

Gazeteci arkadaşlar genelde halkın sorunlarını yazıp çizdikleri için kendi sorunlarına çok fazla eğilemezler.

Halkımız da gazetecileri hiç sorunu olamayan, para içinde yüzen bir kesim olarak görür.

Oysa gerçek hiç de öyle değildir.

Gazete bayisinde görüp de merak etmek için bile birçoğunuzun bakmadığı yerel gazeteler bayiye gelinceye kadar bin türlü sorun yaşar.

Sahibinden muhabirine, köşe yazarından, dizgicisine kadar sizin sorunlarınızı, dertlerinizi anlatmak için uğraş verirler.

Çoğu para olmadığı için zamanında parasını alamaz.

Çoğu gazete matbaa parasını ödeyemez.

Bazen öğlen yemekleri zeytin ekmekle geçer.

Bütün bu sıkıntılara rağmen ellerinden geldiği kadar iyi bir gazete çıkartmaya çalışırlar.

Siz değerli halkımız ise kulaklarınızı ve gözlerinizi bu sıkıntılara kapatıp ağzınızı her açtığınızda gazetecileri eleştirirsiniz.

Mahallenizde, sokağınızda, okulunuzda yaşadığınız her haberi yazıp çizmelerini istersiniz.

Hem yerel gazetelerin güçlü olması için katkı koymazsınız, hem de bazen satılık basın dersiniz.

Satılık basın yok mudur? Elbette kalemini para ve çıkar için satanlar vardır.

Hele AKP iktidarında bu tavan yapmıştır.

Ama bu mesleği aşkla, şevkle yapan birçok arkadaşımız vardır.

Antalya’da yaşayan halkımız sakın parasızlık, geçim sıkıntısı gibi bahanelere sığınmasın.

Bu sorun hepimizin sorunudur ama bir yerel gazete okumaya engel değildir.

Gazete büfelerine gidip bir bakın birçok yerel gazetenin fiyatı sadece 500 kuruşla, 750 kuruş arasındadır.

Yanlış duymadınız sadece 500 yüz kuruş.

Ekonominizi zedeleyecek bir rakam değildir bu.

Bir tuvalet veya bir çay parası bile değildir.

Ulusal basın okuma alışkınlığımız bir türlü yerelleşememiş sorun budur.

Oysa mahallendeki, sokağındaki sorunları her zaman haberleştirecek olan bu konuda daha duyarlı olan yerel basındır.

Kentlerde yerel basını genellikle siyasiler takip ediyor.

Belediyeler toplu alım yaparak bayramlarda reklam vererek destek olmaya çalışıyorlar.

Bütün bu çabalar yerel basını güçlü kılamaz.

Taşıma su ile değirmen döndürmeye benziyor bu durum.

Aynı zamanda yerel basının özgürlüğüne, muhalefet yapmasına da engeldir bu uygulama.

Bazen belediye başkanları hoşlanmadıkları gazetelere ambargo uygulayıveriyor.

Bunun örnekleri çoktur, bilenler bilir.

Yerel gazetelerin güçlenmesi için yerel yönetimlere daha başka görevler düşmektedir.

Belediyelere ruhsat için başvuran her işletmeye bir veya iki yerel gazeteye abone olma şartı getirilebilir.

Çay bahçeleri, kahvehaneler, lokantalar hepsi bir veya iki yerel gazeteye abone olabilir.

Bunun teknik açılımları belediye başkanları ve Antalya Gazeteciler Cemiyeti’yle birlikte yapılabilir.

Gazete sahiplerinin Cemiyet Başkanı’na bu konuda yapacağı girişimler ve ortak davranış belediye başkanlarını da bu konuda harekete geçirmeye yetecektir sanırım.

Ekonomik olarak güçlenen yerel basın yaşamak için birilerine yaslanmak zorunda kalmayacak ve özgürleşecektir.

Özgürleşen basın daha güzel gazete çıkartmaya başlayacak.

Birbiriyle kalite için rekabet edecektir.

Birbirimizi anlamaya çalışarak bu konuda fikir üretmeye ne dersiniz?

Gelin her şeyi bir kenara bırakıp Antalya yerelinde bu konuyu tartışalım çok orijinal fikirler ortaya çıkacaktır.

Gazeteler artık arkasındaki güçlerin varlığıyla değil, kalitesiyle birbiriyle yarışsın.

 

Yayın Tarihi
03.08.2014
Bu makale 6299 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
zaten metrekareye göre kahvehaneler ve benzeri yerler için 1 veya 2 yerel gazete bulundurma zorunlulugu var. bunların arasında yaygın basın ekleri dahil değil.ayrıca yerel tv izlemeyenin yerel radyo dinlemeyenin yerel gazete okumayanin kent sorunları hakkında yorum yapma hakkı yoktur

afife 05.08.2014

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!