Yeniden Yaşasak!..

Yeniden yaşama şansı verilse bu seçimi yapmazdım dediğiniz olaylar, olmuştur mutlaka hayatınızda. Ya da bir daha Dünya ya gelsem yine aynı seçimi yapardım dedikleriniz de… Dejavu diye adlandırılan ve yaşadığınız anı daha önce yaşamış gibi olmuşluğunuz da…

Hayatınızın hatasını ya da yanlışını yaptığınızda ve size yaşamı geriye sarma şansı verilebilse neleri yeniden yaşamak istemezdiniz hiç düşündünüz mü?

Bir şeyi daha önce yaşamak veya tekrarlanım demektir DEJAVU. Hatta bazen hayatımızda hiç görmediğimiz birini veya bir yeri görmüş gibi oluruz ve şaşırırız ya hani. O anı daha önceden yaşamışlık halidir bu, ya da beynin yorgunluk ve başka sebeplerden dolayı bir görüntü, ses, vb. herhangi bir girdiyi, giriş anı sırasında algılayamamasından kaynaklanabilir sebebi. Beyin bu girdiyi algıladığında olayı daha önce yaşadığımız hissine kapılmamız işte bu yüzdendir.

Bizler birey ve millet olarak DEJAVU yaşamaya çok alışığız. Hayatımız boyunca pek çok Dejavu yaşarız ama yaşadıklarımızdan dolayı DERS ALMAYIZ…. Hayatımız boyunca pek çok Dejavu yaşarız aslına bakarsanız tarih de ders almadığımız DEJAVU’lardan ibaret değilmidir?

DEJAVU isimli filmi izlediğimde çok etkilenmiştim. Asıl yaşadığımız hayatta olamayan bu mucizeyi kendi yaşamımda ve toplumsal şiddet olaylarında uygulayabilmeyi çok isterdim. Şimdi bir hayal kuruyorum. Dejavu’yu filmdeki kahraman gibi gerçekleştirebilseydik eğer, yaşanmış çok acı veren bir olayı başa dönerek yaşanmasını engelleyebilseydik, ne çok ölümlere ve ne kötü olaylara engel olabilirdik değil mi? Meselâ binlerce insanın öldüğü NewYork’daki ikiz kulelere yapılan saldırıyı, İstanbul depremini, tarih boyunca yaşanan pek çok savaşı ve her gün birer ikişer kaybettiğimiz aslan gibi şehitlerimizin ölümlerini engelleyebilirdik. Kendi hayatlarımızdaki yanlış seçimleri önleyebilir, yanlış alınmış kararlar nedeniyle allak bullak ettiğimiz yaşamlarımızı yeniden düzenleyebilirdik.

Bir insanı geçmiş zamana gönderebilme kudreti olsaydı. Acı dolu ölümleri yaşayan insanları kurtarmak için bu kudreti hiç şüphesiz kullanırdık. Hepimiz kadere inansak da, alın yazısı veya kader diye bildiğimiz yaşam çizgimizde, geçmişimizi bilsek de geleceğimizle ilgili olarak hiçbir fikre sahip değiliz. Kimse ölümünün nasıl olacağını bilemez. İstanbul’daki Zincirlikuyu mezarlığında “Her canlı ölümü tadacaktır.” Diye yazar.

Yıllardır çok sık duyduğumuz şehit haberleri ile kahroluruz. Trafik kazaları ile gelen ölümlere çok üzülürüz. Toplumsal şiddet ile gelen zamansız ölümlere, vahşice olanlara ve de hiç bir haber alınamayan kayıp olanlara da… Son günlerde kamuoyuna yansıyan şiddet ve ölüm haberleri beni o kadar rahatsız etti ki. Uykularım kaçtı. Aklıma, izlediğim DEJAVU Filmi ve konusu geliverdi.

DERS ALMALIYIZ DEJAVULARDAN. Geçmişte yaşadıklarımızdan. Seçimlerden, seçilmişlerden, seçilmek istenilenlerden. Bazı insanların ne iken, ne olduklarını ibretle izlerken… Her denilenin olmadığını, her söylenenin yapılmadığını, bazıları için, seçilmenin toplum menfaatleri dışında, şahsi menfaatler için daha fazla istenildiğini unutmadan…

Öyle değil mi?