Yeni yıl yazıları güzel olmalı.. değil mi.?
İllaki..
Yeni yıl dilekleri, sevinç, neşe, sağlık, barış, başarı, mutluluk içermeli.. değil mi.?
Muhakkak..
Yeni yıl umut barındırmalı.. değil mi.?
Mutlaka.
Ancak, ne güzel söylemiş Nazım Hikmet 1946 da..
Annelerin ninnilerinden
Spikerin okuduğu habere kadar,
Yürekte, kitapta ve sokakta yenebilmek yalanı,
Anlamak, sevgilim, o, müthiş bahtiyarlık,
Anlamak gideni ve gelmekte olanı.
Anlamak gelmekte olanı!
2015’i ummak, ikinci paylaşım savaşını takiben 29 Ekim 1923 de Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, Anadolu insanının kanı pahasına kurulan lâik, demokratik, sosyal, hukuk devleti, 90 yıllık Cumhuriyet’imizin getirildiği hal-i pür melalini anlamakla ancak mümkün olabilir ki.. bu duruma, Türkiye Cumhuriyet’inin karşı devrim sürecinin kıskacı altında olduğunu ifade ederek “yeni yıl” yazısını sürdürmek, her yurtsever aydının olduğu gibi benim kalemimin de boynunun borcudur.
Kitabına uydurarak gelinen konumlar, uymasa da çiğnenen ilkeler, yalan, talan, düzen, hile, baskı, korku, dayatma.. Cumhuriyet’imizin geldiği nokta.
Bir müjdeli haber;
Eşkiya, bir ulusa hükümran olmadı, olamaz..
Anlatmak, anlatmak, anlatmak gerek!
İyi seneler olsun efendim..
Sağlıcakla..