Güzel şeyler yazmak gerek diyorum kendime,
Tıpkı giden yıl henüz yeni geliyorken yazılanlar gibi.
Adettendir ya hani.. başlıyorum yazmaya.
Yeni yılda tüm isteklerinizin gerçekleşmesini yürekten istiyorum desem, önce sağlık sonra afiyet temennilerimi iletsem, üstüne bir de refah, bolluk, bereket ve malum iyi dileklerimi de ilave etsem;
Ne değişmiş olurdu ki yaşamlarda.?
Üstelik aynısını geçen yıl yapmıştım. Bir önceki yıl, ondan önceki yıl da yapmıştım. Hiç mübalağasız kendimi hatırladığımdan itibaren her gelen yeni yılda tanıdık, tanımadık tüm dost ve sevdiklerime iyi dileklerimi iletmek vazgeçemediğim, vazgeçmeyi de düşünmediğim alışkanlıklarımdan biridir de üstelik.
Gelin görün ki pek de bir işe yaramıyor anladığım…
Zira her yeni yıl benim dilediğim gibi değil kendi bildiği gibi geliyor yaşamlara. Israrla…
Ancak kabahat ne yeni gelen yılın ne de daha önceleri yeni gelmiş olanların.
Kabahat;
Dünya ölçeğinde;
-Altı milyar iki yüz milyona sahip dünya nüfusunun yaklaşık yarısı yoksulluk,
-Altıda biri açlık sınırında,
Yaşarken..
-Günde ortalama yüz bin insan açlık ve buna bağlı etkenlerden ölmekteyken,
-Gerekli A vitaminini alamadığı için her altı dakikada bir insan kör olmaktayken,
-Bir milyar insan temiz suya ulaşamazken,
-Dünya nüfusunun yaklaşık yarısı gerekli ve yeterli sağlık koşullarını temin edemezken,
-Bir yılda 4 milyon insan ishalden ölürken,
-Avrupa ile Afrika kıtasında yaşayan insanlar arasındaki ortalama insan ömrü aralığı 25 yıl gibi açık bir fark içermekteyken,
1 yılda sadece parfümler için harcanan toplam parayla tüm dünya nüfusunun açlık sorununun çözülebileceği çarpıcı verileri ortadayken,
İnsandan yana olduğu son derece şaibeli dünya üzerindeki olan-bitenin, acilen sorgulanmaya muhtaç olduğu saptamasıdır kabahatli olan. “Benim baktığım yerden”
İYİ SENELER EFENDİM..
Sağlıcakla..