Yat ve Marinaların krizdeki durumları

Merhabalar,
Değerli Denizci Dostlarım;
Bu seferki yazımı en son yaşadığımız Ekonomik Kriz ile birlikte bu krizden etkilenen Marina ve Yat sektörüne ayırmak istiyorum. Küresel ekonomik kriz, bir finansman krizi olarak USA’da meydana gelmiş
ama geçen süre içinde reel sektörü de içine alarak tüm dünyada hissedilmeye başlanmıştır. Bu süreçten Türkiye'de başta Kobi'ler etkilenmiş, reel sektör içinde yer alan pek çok firma güç durumda kalmış, azalan üretim nedeniyle, artan nüfusa yeni iş imkanlarının sağlanması bir yana, halen çalışan işgücünden işten çıkarmalar başlamış ve ülkemizde yüksek işsizlik oranlarına gelinmiştir.
Bu durum zaten talep yetersizliği içinde bulunan, satışlarında düşüşler yaşayan reel sektördeki pek çok şirketi yükümlülüklerini yerine getirememe ile karşı karşıya bırakarak çok zor koşullar altına sokmuş ve birçok işyeri kapısına kilit vurma durumunda kalmıştır.
Kriz ortamlarının en belirgin unsurları; ekonomide güvenin kaybolması ve talepteki daralmaya bağlı olarak tüketim harcamalarının azalması, yatırımlardan vazgeçilmesi veya ertelenmesi, üretimin düşmesi, iflaslar ve kapanan işyerleri sayılarının çoğalması, işsizliğin artması, piyasada nakit/kredi akışının kesilmesi, varlıkların erimesi ve refahın azalması, ülke ekonomisinin durgunluğa girmesi veya küçülmesi şeklinde kendini göstermektedir. Küresel ekonomik krizin etkileri ülkemizde başta yat imalat sektöründe olmak üzere tüm deniz sektöründe görülmekte, gemi inşa sektöründe büyük bir gerileme
yaşanmaktadır. Marinalarımızda talep fazlalığı nedeniyle kısa dönem için krizin etkilerini hissetmeseler de, kriz dönemi devam ettikçe ekonomik krizin marinalar üzerindeki baskısının artması kaçınılmazdır.


EKONOMİK KRİZİN YAT SEKTÖRÜNE ETKİSİ:
Son yıllarda yatlara, özelikle mega yatlara karşı büyük talep artışı yaşanmış ve her yıl dünya yat filosuna giderek artan sayıda katılımlar meydana gelmiştir. Bu sürecin gerisindeki en büyük etken, 2000’li yıllardan sonra kendini iyice hissettirmeye başlamış olan belli gruplardaki refah artışı ve varlıklardaki, servetlerdeki büyümedir. Yapılan analizler, yakın gelecekte her yıl yaklaşık 24
Mt. ve büyük boydaki 800 adet yatın dünya yat filosuna katılabileceğini
göstermiştir
Ülkemizde yat imalat sektörü, dünyada artan talep doğrultusunda son yıllarda artan ivme ile ileriye doğru atılım yapmış ve Türkiye yat imalatında dünyada önde gelen ülkeler arasında yer almıştır. Yat turizminde kullanılan ticari yatlar dışında kalan özel yatlar yatçılar için sahip olunmasında yaşamsal zorunluluk bulunmayan lüks mallar niteliğinde olup, bu yatlar için yapılan harcamalar lüks
ve eğlence harcamaları içinde yer almakta ve yatlar talep esnekliği yüksek mallar grubu içine girmektedir. Özelikle varlıkların eridiği, gelirlerin azaldığı kriz dönemlerinde talep esnekliği fazla olan mal ve hizmetlere karşı talepte büyük düşüşlerin yaşanması kaçınılmaz olup, bu tür malların içine giren
yatlarda da talep daralması söz konusudur. Bu durumun tersine, zenginlik ve refahın arttığı, varlık değerlerinin yükseldiği dönemlerde ise, talep esnekliği yüksek olan bu nitelikteki mallara karşı talepte büyük artışlar beklenmektedir.
Daha önceki krizlerden az etkilenen yat siparişlerindeki eğilimin; varlıkların neredeyse yarı yarıya eridiği ve büyük tedirginliğin hakim olduğu içinde bulunduğumuz ekonomik kriz ortamından büyük ölçüde etkileneceği ve siparişlerde büyük daralmaların gerçekleşebileceği bir sürece girilmiştir.
Diğer taraftan yat sahibi olan kişi ve kurumların ekonomik kriz döneminde karşı karşıya kaldıkları nakit akımı sıkıntısını aşma adına elden çıkartarak paraya çevirmeye razı olabilecekleri varlıkların başında yatları gelmektedir.
Bu bakımdan krizden etkilenen ülkemizin bir çok sanayici ve iş adamının ilk çare olarak ellerindeki yat ve teknelerini satışa çıkartmaları fiyatları yarı yarıya düşürdüğü gibi, bu sektördeki yat siparişlerinin de durma noktasına gelmesi, yat üreticilerini zora sokmuş ve sektörde işçi çıkarmalar başlamıştır.


EKONOMİK KRİZİN MARİNA SEKTÖRÜNE ETKİSİ:
Dünyada artan yat miktarı bir tarafa, ülkemizin de içinde yer aldığı AkdenizÇanağına karşı yatçıların iştahı giderek artmakta ve Akdeniz Çanağı dünyanın yat filosunun yarısına ev sahipliği yapmaktadır. Bölgeye karşı bu iştahın gerisinde, bölgede turizmin gelişmiş olması, iklim ve doğa güzellikleri ile
kültürel birikim gibi nedenler yatmaktadır. Bu kadar büyük bir yat filosuna ev sahipliği yapmakta olan Akdeniz Çanağında yeterli bağlama yeri olmadığından turizminde öne çıkmış olan İspanya, Fransa, İtalya hatta Hırvatistan gibi ülkeler yatların yanaşıp barınabilecekleri yeni marina yatırımlarına yol
vermişlerdir. Bağlama yeri yetersizliğinin neden olduğu marinalara karşı talep patlaması, ülkemiz marinalarının da etkileyerek birçok marinanın kapasite üstü çalışma durumunda kalmasına neden olmuştur.Günümüzde marinalar ile yatlar arasındaki arz talep makas aralığı büyük olsa da, içinde bulunduğumuz küresel boyuttaki ekonomik krizin süreç içinde, marinalara olan talebe karşı az ya da
çok etkide bulunması kaçınılmaz görülmektedir.
Ekonomik kriz nedeniyle varlıklardaki erime ve yat talep fonksiyonunun niteliği, yakın bir gelecek için yeni yat üretim miktarında daralmaları kaçınılmaz kılabilecektir. Diğer yandan, ekonomik krizin turizm faaliyetlerine olası etkisi, bu sektörde yer alan yat işleticilerinin yeni yat imalatına dönük
yatırımlarını askıya alarak erteleme ya da vazgeçme eğilimi içine girmelerine neden olacağından, bu durum yat imalat sektöründeki talebi daha da daraltabilecektir. Bu bakımdan önümüzdeki yakın gelecekte dünya yat filosuna yeni katılımlarda dramatik azalmalar sürpriz teşkil etmemelidir. Ayrıca
yatlara yönelik yıllık bakım/onarım, kışlama ve işletme masraflarının yüksek, bedellere ulaşması, küresel ekonomik kriz ortamında varlığı eriyen ve belki nakit sıkıntısı yaşayan yat sahibine büyük külfetler yüklemektedir. Orta büyüklükte bir yat için yalnız yıllık bakım/onarım masrafına yönelik ortalama
10.000 Euro gibi bedel, sıkıntının boyutunu ortaya koymaktadır. Mevcut yatların sahiplerinin nakit duruma geçme adına en kolay ellerindeki yatlardan vazgeçebilmeleri, bu yatların rayiç bedellerini aşağıya çekebileceği gibi, yatların masraflarının azaltılması yollarının da aranmasına yol açabilir ki, bu
durum bir kısım yatları pahalı ve kaliteli hizmetler sunan marinalar yerine daha ucuz hizmetler sunmaya açık olan ve bir çok hizmeti vermekten uzak olan bağlama ya da çekek yerlerine yöneltebilir. Sonuç olarak kriz döneminde, yat imalatındaki olası talep daralması yanı sıra mevcut yatlar için masraflarına
katlanmaktan kaçınmalar ve elden çıkartmalar, marinalara karşı yakın gelecekte bir talep daralması potansiyelini yaratmaktadır.
Ekonomik krizin ülke ekonomisinde yarattığı tahribatın ortadan kaldırılması, kriz nedeniyle ortaya çıkan büyük işsizlik probleminin azaltılması, piyasalara güven ve yeni iş imkanlarının sağlanması, iç piyasanın canlandırılması açılarından yatırımlar büyük önem arz etmektedir.Marina yatırımları alt yapıya
yönelik olduğundan dolayı, bölgeler ve ülkemiz için çok önemlidir. Onun içindir ki, ülkemizin bu kriz döneminde, Marina Yatırımlarını ertelememeleri bilakis teşvik edilmelidir. Ancak bu şekilde, Marinalar ile Yatlar arasındaki arz talep dengesini sağlayarak daha kısa bir dönem içinde rekabetinde getirdiği kaliteyi ve fiyat dengesini sağlamamız mümkün olacaktır.
Bütün bu yukarda bahsettiğim düşünceler çerçevesinde sonuç olarak şunları söyleyebiliriz:
Sektörümüze katkı koyan herkeze ilk önce teşekkürler.Biz Denizciler paylaşmayı seven eviyeli, sayğılı, geleneklerine bağlı kişilerizdir.
Ülkemizde ne kadar çok Marina,Yat Bakım ve Çekek yeri yapar bu yerleri Organize İhtisas Sanayi Bölgelelesi olarak tahsislerini alıp, bu oluşumun meydana gelmesinde; Belediyeleri, İl Özel İdarelerini, Deniz Ticaret Odası,Ticaret Odalarını, Gemi Mühendisleri Odasını, Yatçılık Kooperatiflerini, Sektör Temsilcileri ile birlikte geniş tabanlı bir Müteşebbis Heyetlerini kurup teşkil eder isek; (Örnegin: Manavgat bölgesi bu yer için en uygun bölge.Türkiye Dünyada Yat üretiminde şu an 4.sıradan süratle yukarlara doğru çıkacaktır) Akdeniz Çanağında dolaşan yatları Ülkemize çekebiliriz. Ve bu pastadan hak ettiğimiz katma değeri sağlayarak gelirlerimizi artırır, Yatçılığın ve Marinacılığın gelişmesine ortam
hazırlamış oluruz. Bu şekilde olur ise Marinalar ve Yatlar arasındaki arz talep dengesini sağlamış, arasındaki farkı kısa sürede kapatmış oluruz diye düşünüyorum. Ayrıca Tekne imalatında kriz dönemimde mega ve süper yatlar yapan tersanelerin pek etkilendiğini söyleyemem, orta ve küçük ölçekli tekne imalatı yapanlar etkilendiği düşüncesindeyim. Ama önümüzdeki orta vadede artık krizler ile yaşamaya alışmalı, daha küçük kar marjlarıyla Firmalar Yat müşterilerine; Marinalar ise Tekne sahiplerine hizmet edeceklerdir. Ayrıca bu kriz ortamında Denizciliğe, Yatçılıga ve Marinacılığa Yatırım yapan istihdam sağlayan Firmalarada ayrıca canı gönülden teşekkürler. Denizi Temiz, Marinası ve Bağlama Çekek yerleri olan, Denizcisi Mutlu ve Huzurlu mavilikler içinde tüm denizci dostlarımıza sevgi ve saygılarımı sunar, bu işe gönül veren herkeze çalışmalarında başarılar dilerim.
İYİ SEYİRLER… 

Kaynak:Yazının hazırlanmasında yararlandığım www.denizhaber.com yazarı Sayın Mehmet Gedik'e teşekkürlerimle

İzzet Ünlü.

Yayın Tarihi
24.02.2010
Bu makale 18937 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
YELKENCİLERE DENİZE TEKNELERİNİ İNDİRECEKLERİ RAMPALAR VE SOSYAL TESİSLER İSTİYORUM. AYRICA ANTALYADA DENİZ MÜZESİ İÇİN GİRİŞİNLERDE BULUNULMASINI İSTİYORUM.İZMİR DENİZ MÜZESİNİ LÜTFEN GİDİP BİR GÖRÜN.AYRICA DENİZCİ İZCİ EGİTİMİNİ ARZU EDİYORUM.BU İSTEKLERİMİ GENÇLERİMİZ VE YAVRULARIMIZI DENİZ ÜLKE ,DENİZCİ MİLET OLARAK YETİŞTİRMEK ADINA İSTİYORUM.

AYLA YURTCAN 07.03.2010

İzzetciğim, yazındaki görüşlerine bende katılıyorr ve sana hak veriyorum. Bu konulara değindiğin için teşekkürler. İyi günler, hayırlı işler.

Erdoğan Aksoy 01.03.2010

Ülkemiz bir turizm cenneti bu konuda herkez aynı fikirde fakat bu cenneti korumak kollamak daha da güzelleştirmek lazım,şu anda içinde bulunduğumuz sözde "teğet geçti" denilen kriz büyük küçük ne kadar işletme varsa etkiledi hala daha devam etmekte.Eksikleri,yapilmasi gerekenleri gören tespit eden ve bunları açıkca söylebilen çok nadir kişilerden birtanesisiniz izzet bey,umarım bu düşünceler herkes tarafından da benımsenir ve devlet bunyesinde eylemlere geçilir... saygılar

Necmi Vural 28.02.2010

Kesinlikle İzzet Bey'e katılıyorum size ve sizin gibi düşünen bürokratlara ihtiyacımız var..

Oğuzhan AYDIN 28.02.2010

Tespitlerinize katılıyor. Yazılarınızı bekliyoruz.Bizleri aydınlattığınız için paylaşımınız için teşekkürler.Başarılar dileriz.

VEYSEL UZUN 27.02.2010

2013' de 2008' i yakalarız diye düşünüyorum. Denizcilik Sektörünün önü açık ama çalışmamız lazım. İnşallah Antalyamıza yeni yeni Marinalar kazandırılır, Kruvaziyer Limanlar yapılır, Çekek Yerleri İnşa edilmesi temennisiyle başarılar diler yeni yazılarınızı bekleriz.Birde hayalimiz olan Demiryolunu Limana baglarsak.Hadi Bakalım hayırlısı.Kaleiçi Yat Limanından İskeleden Saygılarımızla.

Hasan Kaptan 26.02.2010

Antalya ya Marinalar kazandırmak lazım.Tekneleri manavgata çekiyoruz. Çekek yeri istiyoruz. Ben o zaman göreceğim rekabeti ve hizmeti.

Hüseyin Kaptan 25.02.2010

bulunduğumuz ekonomik krizde böyle yatırımların olması hem şehrimiz hemde ülkemiz için tam zamanı diye düşünüyorum....her kriz bir fırsattır nede olsa....ayrıca her pazar başka bir pazarı doğurur... yazınız ve paylaşımlarınız için Teşekkürler ..

fadime yılmaz 24.02.2010

İzzet abi tamamiyle katılıyorum yorumlarına, aynı şeyleri düşünen müsteşarlara ihtiyacımız var sadece ... Ama nerde o tş.lı bürokratlar....hepimize kolay gelsin.:)))

haluk kaplan 24.02.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!