Yaşar Sobutay’ ın birinci ölüm yıldönümü

Antalya turizm sektörünün duayenlerinden Sevgili Yaşar Sobutay kardeşimi yitireli bir yıl oldu. O gittiğinden beri ben dahil tüm Pamfilya Turizm’ de çalışanları hep onun yokluğunun acısı içinde yaşadık. Çünkü onun yokluğuna alışamadık bir türlü. Gerçi onun gölgesi hala bu örnek kurumun üzerinde. Ama hiçbir şey eskisi gibi değil artık. O meşum sis perdesi bir türlü dağılamadı. Biraz aralanır gibi olduğunda, kulaklarında onun şefkatli sesini duyanlar, başlarını kaldırıp karşıya baktıklarında onun babacan yüzünün göremediklerinde yeni bir elemle başlarını önlerine eğiyorlar.

Bu acı kolay kolay bitmeyecek. Pamfilya çalışanlarının babasıydı o. Benim için de ölçüsüz değerde bir kardeş. Ailenin diğer fertlerine tercüman olabilmek ise imkansız derecede zor benim için.

Sadece Pamfilya Turizm’in, sadece ailesinin ve turizm sektörünün değil tüm Antalyalılar’ın sevgilisiydi o. İlk olarak SSK Ankara Hastanesi’nin bir hasta koğuşunda yatan babasının başucunda tanımıştım onu. Yakışıklılığı kadar, ağırbaşlı kişiliği, sıcak, saygılı ve içtenlikli davranışlarıyla hemen dikkatimi çekmişti. Ne yazık ki kurtaramamıştık Babası Burhanettin Sobutay’ı. Onu kaybına rağmen aramızda büyük bir dostluk köprüsü oluşmuştu. 

Öğrencilik yıllarımda yakın arkadaşlarım Kızılay’dan bir çadır alarak yaz tatilinde Antalya’ya gitmişler ve Lara’da kamp kurmuşlardı. Çalıştığım için ben gidememiştim. O istek yıllardır hep içimde yaşamıştı. Sobutay Ailesi ile tanışmam üzeri küllenmiş arzularımı yeniden canlandırdı. İlk olarak İsmet Ablam kendi elleriyle yaptığı “Turunç Reçeli” ile Ankalya’nın kokusunu taşımıştı Ankara’ya.. O dönem Sevgili Yaşar’ın Antalya’da ilk turizm bürosunu açtığı günlere rastlar.

İhtisasımı bitirince Malatya’ya atandım ve dört yıl boyunca ailece tatilimizi Antalya’da SSK Side Kampı’nda geçirdik. Sonra sevginin eli bir den tuttuğu gibi elimizden bizi Antalya’ya getirdi. Böylece yıllar sonra kader bizi Antalya’da yediden buluşturdu Sobutaylar’la.

İlk tanıştığımız günden itibaren çok sevdik birbirimizi. Annesi İsmet Hanım ablam olmuştu benim. Dostluğun ötesinde iyi birer sırdaştık biz. Yaşar da öyleydi. Düşündüğümüz her şeyi paylaşırdık birbirimizle. Ne yazık ki onu da çabuk kaybettim.  Bütün bunları yazma nedenim, Sevgili Yaşar’ın benim için ne kadar önemli olduğunu anlatabilmek.

Pamfilya’yı Anonim Şirkete çevirirken; “Ağabey, ailemiz için babamız yerindesin, bir aile şirketi kuruyoruz., sen de aramızda olmalısın” diye öneride bulunmuştu bana. Bütün bunları düşünmek onun yokluğundan duyduğum acıyı daha da artırıyor. Ah Yaşar, ne kadar erken ayrıldın aramızdan.

Pamfilya Turizm bu yıl 44. yılını doldurdu. Acı içinde, buruk ve büyük bir eksiklikle. Yaşar Sobutay’ın geçmiş kutlama günlerindeki o son derecede coşkulu, içtenlikli ve bütün personelini kucaklayan mutluluk dolu sevgi dolu, neşe ve heyecan dolu o kutlama günleri yok artık. Ve bir daha olamaz da… Çünkü Pamfilya Turizm yetim kaldı.

Sevgili Yaşar, seni çok seviyorum, hiç unutmayacağım ve hep içimde yaşatacağım. Aynı şeyin bütün Antalyalılar ve turizm sektöründe çalışan bütün arkadaşların için de geçerli olduğuna inanıyorum.    

Nurlar  içinde yat.  

Yayın Tarihi
28.06.2013
Bu makale 8065 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!