Bazen ilişkiyi yürütemiyoruz. Yürütememekle beraber bitiremiyoruz.
Olamadığını görüyoruz ama devam ettirebilmek için acılar çekiyoruz.
Ayrılmadığımız için mutlu görünüyoruz ya da çevremize mutlu görünmeye çalışıyoruz.
Yanındayken bile giderek uzaklaşmaya başlarız, artık istesek de ulaşamıyoruzdur.
Çoğu zaman kendiliğinden gelen bitişlerin farkına varamayız ya da engel olamayız.
Artık; söylenemeyenler adına “son bir kez” için her şeyi vermeye hazırızdır.
Çoğu zaman bunu yakalayamayız. Yakalasak da doğru kullanamayız.
Ulaşamadıkça kendimizi yargılamaya başlarız, hem de acımasızca.
Kolay vazgeçenlerden ve çabuk unutanlardan olmak isteriz.
Ne kolay vazgeçebiliriz ne de kolay unutabiliriz.
Öyle ki; acı çekmeye başlarız.
Başka ilişkilerde teselli ya da yenilik arasak da özünde;
hepimiz aynı kalmak için çaba gösteriyor, aynı kalmak için bir şeyler istiyoruz.
Değişmekten korkuyor mutsuzluğa razı oluyoruz.
Öylesine detaylı analizler ve varsayım hesapları yapıyoruz ki;
İlişkinin doğasından uzaklaşıyor, sadeliği ve basitliği kaybediyoruz.
Deneyimlerle bu sadeliği buluyor ya da o bizi buluncaya kadar devam ediyoruz.
“Dibe vurma” aşamasına ulaştığımızda ise “kendi açmazlarımızla” tanışıyoruz.
Sanırım; dibe vurduğumuzda kendi adımıza iyi olduğuna inandıklarımızdan
vazgeçerek başlayabiliriz. Kendi yalnızlığımıza dönebilirsek kendimizle barışabiliriz.
Basitlik ve sadelik ile tekrar başlayarak yaşadığımız her şeyi bir ipucu ve karşımıza
çıkan herkesi bir öğretmen olarak görebiliriz. Kendi hatalarımızla yüzleşebilir ve
kendimizi affedebilirsek, herkesi affedebilir ve herkesi anlayabiliriz.
Belki de ilişkilerde bazen dengeleri kaybetmek, dibe vurmak gerekir.
Belki de bu dengeleri kaybetmek hayatın genel dengesinin bir gereğidir.
Kim bilir, belki de yaşam bu döngülerle geliştirebildiğimiz bir şeydir.
----------------
(*) Okumayı yeni tamamladığım “Ye, dua et, sev “ kitabından esinlenerek yazılmıştır.
Alanya’da bir kişinin öldüğü trafik kazası güvenlik kamerasında
Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi yeni dönemin ilk toplantısını yaptı
(Düzeltme) Op. Dr. Onur Oğan: “Sosyal medya doğum sonrası süreçte anneleri etkiliyor”
Çocuklarıyla teleferikte 22 saat mahsur kalan depremzede: "Çocuklarımın psikolojisi düzelsin diye getirdim, iyice bozuldu”
Antalya’daki teleferik kazasında 96 kişi tahliye edildi
Kurtarılan bebek, ekiplerin ilgi odağı oldu
Başkan Böcek: "Teleferiğin yıllık ağır bakımları, normal rutin bakımları yapıldı"
Antalya’da teleferik kazasında mahsur kalanlar helikopterle kurtarıldı
Antalya’da elinde kesi bulunan kızı acil servisten geri çeviren özel hastane: "Başvuru sırasında kırmızı alanda 3 hasta vardı, kesi yeni değildi"
Antalya’da teleferik kazasında mahsur kalanları ekiplerin kurtarma anı kameralara yansıdı
Tsunami Geldi Böyle Oldu 02.04.2024 DR. ALİ YILMAZ