DUAYEN

Yabancı Dil Eğitimi Hakkında

“Yabancı Dil” konusuna gelirsek, İlk önce şunu söylemek isterim: Yabancı dil eğitimini ikiye ayırmak gerekir.  

•         Amaç için yabancı dil öğrenenler ( Çevirmenler, dil öğretmenleri, rehberler….)

•         Araç olarak yabancı dil öğrenenler. (Tüm meslek sahipleri)

Birincisinde, bütün diller profesyonelce öğretilmelidir. (Enstitülerde, Fakültelerde)

İkincisinde, sadece “İngilizce”, pratik bir şekilde öğretilmelidir. (Konuşmayı, bilgisayar kullanmayı ve araştırma yapmayı sağlayacak şekilde)

Günümüzde eğitim şöyle tarif ediliyor: Eğitim ve öğretimin temel hedefi; insanların küçük yaşlardan başlayarak dünyayı ve hayatı daha iyi kavramalarını sağlamaktır.  Bu hedef doğrultusunda, Seviye Okulları, her öğrencisini en az iki yabancı dili, kültürleri ile birlikte, etkin biçimde kullanabilen donanıma ve vizyona sahip bireyler haline getirmeyi amaçlamaktadır. Bu görüş tam bir emperyalist misyoner görüşüdür.

Hâlbuki Hedef; Tam tersine, yorumlayan, sorgulayan, eleştiren, meraklı, kuşkucu, araştırmacı, usavuran bireyler haline getirmek olmalıdır.

Ders programlarına baktığımız zaman, seçme derslerle beraber ilkokullarda haftada 30 saat, ortaokullarda 35 saat ders yapılmaktadır. Burada, yabancı dilin (seçme derslerle beraber) 7-8 saat ile en yoğun ders olduğu gözükmektedir.  Din dersleri de aşağı yukarı aynı yoğunluktadır. Spor ve sanata ayrılan zaman 5 saattir. Genellikle müzik dersleri öğretmen olmadığı için yapılmamaktadır. Okulların pek çoğunda fen dersleri laboratuvar- sız yapılmaktadır.

Yabancı dil öğretimine çok zaman ayrılmasına rağmen netice alınmaması büyük bir zaman kaybıdır. Uygulamalı fen dersleri yapılmaması ise merak ve araştırma duygularını yaratmadığı, sanata önem verilmemesi ise yaratıcılığı körelttiği söylenebilir.

Bütün bunlara ilaveten Üniversitelerde bir veya iki yıl yabancı dil eğitimi verilmektedir. Bu eğitimler üniversite derslerini anlamaya yetmediği için öğretmenler dersi bir kere de Türkçe anlatmak zorunda kalıyorlar. Yahut ta ezbere doğru dürüst anlamadan dersler yapılıyor. Bu kadar sakat bir sistemde ısrar etmek akıllıca bir iş mi sizce? Yabancı dil öğrenmek uğruna asıl eğitim feda edilebilir mi?

Yabancı dil eğitimine gelince:

Kime sorarsanız sorun, yabancı dil öğrenmenin en kolay yolunun, o dili memleketinde öğrenmek olduğunu söyleyecektir. Türkiye’deki bütün gençleri Oxford’a gönderemeyeceğimize göre, nasıl bir çözüm üretebiliriz diye düşünmek gerekiyor.

Benim aklıma şöyle bir şey geliyor (Aslın da çok yeni bir şey değil. Dünyada ve ülkemizde pek çok örnekleri var. Oldukça da başarılılar. Neden kurumsallaştırılmaz ve yaygınlaştırılmaz hiç anlamıyorum.) : Yaklaşık 1000 er kişilik; yalnız İngilizce konuşulan, yatılı köyler veya enstitüler kurmak. Spor, sanat ve tarım ile iç içe olacak bu enstitüler eğlenceli ve çok yönlü olarak çocuklara yabancı dili öğretebilir. Bu bir aylık kamplara orta ve lisede devam edebilir. Bu da bir eğitim yılı demektir. Çocukların şehir ortamından kurtulup, ailelerinden ayrı,  doğa içinde bulunmaları moral eğitimi ve özgüven bakımından da çok faydalı olacağını sanıyorum.  Eğitim ve tatil sürelerinden bir miktar alarak bu bir ay yaratılabilir.  Okullarda yabancı dil eğitimi azalacağı için ders saati bakımından büyük bir kayıp olacağını sanmıyorum.

Bu konuyu daha somutlaştırmak için bir örnek program ve proje vermek istiyorum.

Program şöyle olabilir:

  • 1000 kişilik yatakhane. (3 kişilik duş+ w c li odalar)
  • 40 adet sınıf (25 kişilik)
  • Yemekhane (600 kişilik)
  • Açık ve kapalı toplantı salonu  (konser, tiyatro, konferans)
  • İdare, Kütüphane
  • Kapalı spor ve yüzme salonu
  • Açık oyun alanları
  • Öğretmen ve işçiler için lojman
  • Tarım alanı, meyve bahçesi ve ahır (koyun ve inekler için)
  • Revir
  • Güvenlik (wc, mutfak, depo gibi gerekli yardımcı hacimler)(Bu program pedagogların yardımı ile daha profesyonelce hazırlanmalı)

YABANCI DİL KÖYÜ (ENSTİTÜSÜ)  (10 ha. lık bir alan)

Bu köy sadece İngilizce öğretmeyecek aynı zamanda; okullarımızda çok eksik olan, sosyal ve sanatsal aktiviteyi de canlandıracaktır. Köyün her yerinde İngilizce konuşulacaktır (Mümkün olursa çocuklar aralarında da İngilizce konuşmalı). Öğretmenler ve personel mümkün olduğu kadar İngiltere’ den getirtilecek veya çok iyi İngilizce konuşan elemanlar istihdam edilecektir.

 

 

Yayın Tarihi
01.04.2019
Bu makale 1347 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!