PROFESYONEL

Uluslararası itibarımızı nasıl kazanırız?..

7 den 70 e Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının özellikle Avrupa ülkelerine seyahat edebilmek için katlandığı eziyetler ve karşılaştıkları aşağılayıcı tavır beni kahrediyor. Ama en kahredici olanı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin; uluslar arası teamüllere aykırı, seyahat hürriyetini kısıtlayan ve özellikle Avrupa birliğine ilk üyelik müracaatımız döneminde akdedilmiş sözleşmelere uymayan; bu uygulamalar karşısında tepkisiz kalması , vatandaşlarını ve Devletin vakarını koruyacak girişim ve tedbirlere başvurmaması. Üzüldüğüm bir başka husus ta yazılı basın ve görsel medyanın ülke içindeki en ufak sansasyonu dahi manşetlere taşımayı bir görev sayarken, ülkenin neredeyse tamamını, dolayısı ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin vakarını ilgilendiren böylesine bir konuyu gündeme dahi getirmemesi.

 

Acaba bunun nedeni; kendinden başkasını düşünmemeyi marifet sayan yeni kişilik modasının; basın ve devlet organlarındaki yansıması mıdır? Acaba devlet mensupları taşıdıkları kırmızı ve yeşil pasaportlarla, basın mensupları kendilerine tanınan özel haklarla, bu eziyetlere muhatap olmadıkları için, ìülkenin geri kalanından bize ne” diye mi düşünüyorlar??? Gerçekten merak ediyorum, yurt içinde herhangi bir şeyde birazcık engellenen basın mensuplarımızın inanılmaz tepkileri, görev veya seyahat amaçlı yurt dışına çıkmak istediklerinde normal vatandaşların yaşadıklarını yaşamak zorunda kalsalar, farklı mı tezahür ederdi? Ya bu eziyeti çeken ve yaşayan vatandaşlarımızın, yer yer kendi aralarındaki şikayetleri dışında, bilinçli ve toplumsal bir tepki geliştirmemelerine ne demeli???

 

Bu güne kadar bu uygulamalara benim gibi, birçok kişinin bireysel tepkiler gösterdiğinden şüphem yok, ancak bireysel tepkiler kimseye fazla bir şey kazandırmıyor, geçici bir boşalma ve tatmin hissi yaratsa da sorunu çözmüyor. Ülke itibarını ve Milletin onurunu zedeleyen başka hususlarda nasıl sokaklara dökülüp, ìhepimiz Ermeniyizî gibi sloganlar atabiliyor, halkımızla, basınımızla, Devlet ve Hükümet yetkililerimizle topyekûn tepki koyabiliyorsak, bence çok daha önemli ìvize eziyeti” karşısında, çok daha kuvvetli tepkiler ortaya koyabilmeliyiz. Ülke insanlarının hepsine terörist gözü ile bakan, vize vermek için mal beyanı isteme hakkını kendinde görmek bir tarafa, reşit olmayan çocukların dahi okullarını bırakıp yüzlerce kilometre uzaklıktaki konsolosluklara gelmelerini isteyen ve parmak izlerini alan, bir anlayışa tepkisiz kalınmasını hazmedemiyorum. Vize süreci içerisinde vatandaşlarımıza layık görülen; bin bir zahmetle randevu alınması, randevu için dahi para talep edilmesi, vize ücretlerinin inanılmaz rakamlara çıkarılması (son olarak nispeten uygun ücretle vize veren Almanya’da vize ücretini 30.- Ä dan 60-Ä ya, yani iki misli arttırdı) sözde randevulu gidildiği halde konsolosluklar önünde saatlerce beklenilmesi, de cabası.

 

Bütün bunlara göz yummaya daha ne kadar devam edeceğiz? Avrupa ülkeleri hiçbir tepki görmeden bizi aşağılarken, Büyük Devlet, büyük Millet söylemleri ile kendimizi daha ne kadar avutacağız?

 

Bu duruma son vermek için topyekûn bir mücadele sergilemeli ve daha somut adımlar atmalıyız;

 

Millet olarak;

 

- Bizi aşağılayan ülkelerin konsolosluklarına yürüyüşler yapıp, siyah çelenkler koyarak protesto etmek,

 

- Bu ülkelerin mallarını satın almayarak, mecbur kalmadıkça gitmeyerek ve hiçbir turistik ve benzeri gezi tertiplemeyerek, tepkimizi dile getirmek,

 

- Ülkemize gelen bu ülkelerin vatandaşlarına, Devletlerinin insan haklarına aykırı bu davranışlarını anlatarak, bu ülke halkı içinden de kamuoyu oluşturmak,

 

- Konunun tüm basın ve medya organlarınca ele alınmasını ve haftalarca, hatta aylarca gündemde kalmasını sağlamak, ( bu, kamuoyu baskısı olmadan da, basın ve medyanın görev addetmesi gereken bir konu)

 

Devlet olarak;

 

- Öncelikle, katı vize kuralları uygulayan ülkeler nezdinde durumun düzeltilmesi için üst düzey girişimlerde bulunmak,

 

- Olmuyorsa, Uluslararası arası mütekabiliyet(kısasa-kısas) esaslarını uygulamak,

 

- İlaveten, katı vize kuralları uygulayan ülkelerden ithalatı zorlaştıracak, katı kurallar koymak,

 

Benim bu kısa çerçevede aklıma gelenler bunlar, sizlerin daha nice tedbir ve yaptırımlar düşüneceğinizden şüphem yok. Ama, sadece düşüncede kalmayalım, gelin harekete geçelim. Birlikte her şeyin üstesinden geliriz. Bu konudaki görüşlerinizi lütfen bana iletin, konuyu basınımızın manşetlerine taşıyana kadar, ben vize konusunu işlemeye devam edeceğim. Sizler de beni besleyin ve destekleyin. Gelecek buluşmamıza kadar sağlıcakla kalın.

Yayın Tarihi
28.04.2008
Bu makale 9234 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!