"Üçüncü Köprü İntihardır!"

“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şehremini Suriçi Grubu’nun Green Otel’de, dün düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada İstanbul’a üçüncü köprü yapılması intihardır. Dedi.” (AA 20/3/1995)

Aslında bunun bu yazımda söylemek istediklerimle pek bir ilgisi yok. Öyle içimden geldi yazdım.  Aslında söylemek istediklerim Türkiye’de liberal olmanın zorluklarıyla ilgili. Liberal kelimesinin kendisi bile insanlara biraz itici geliyor. Bana göre iki nedeni var. Bu kelimenin Türkiye’de içinin boşaltılmış olması ve para için her yolu mubah gören ve adeta paraya tapan insanların para kazanmak uğruna yaptıklarının liberalizme mal edilmesi. Bu konuda sayfalar dolusu yazılar yazılabilir. Ben kısaca liberal kimse kim onu söyleyeyim ve konumuza döneyim. Devletin yani kamu otoritesinin vatandaşların özgürlük alanına ne kadar müdahale etmesini uygun gördüğünüz kadar liberalsinizdir. Devletin kamusal alandaki etkinliği ne kadar az ise bir ülke o kadar fazla liberaldir. Artık gerisi size kalmış, milliyetçi, şeriatçı, sosyal demokrat her ne isterseniz olabilirsiniz. 

Benim gibi devletin kamusal alandaki etkinliğinin minimum düzeyde olması gerektiğini savunan kimseler biraz fazlaca liberal oluyor. Buda böyle hisseden biri için inanın çok zor. Bir örnek vereyim. Biz deriz ki, devlet Alevi, Sünni, Hristiyan, Musevi ve diğer din mensubu ve dinsiz vatandaşlarından topladığı vergilerle neden sadece Sunni imamlara maaş veriyor? Neden sadece camileri şarj ediyor? Hal böyleyken Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesi neden bu kadar hunharca yüksek? Tabi böyle sorular sorunca alternatifini de ortaya koymanız gerek. Bize göre tüm cemaatler serbest bırakılmalı. Nasıl olsa din gönül işi. Gönlünden geldiği gibi insanlar ibadethanelerini, din görevlilerini ve bunun gibi tüm masraflarını ceplerinden karşılasınlar. Karşılasınlar da herkes görsün insanlar ne kadar samimi dindarlar. E tabi siz bunları söylerken, bu işi pratikte yapan ve başarılı olan bir cemaat hakkında sırf sizi haklı çıkardığı için olumlu düşünmez misiniz? Ben düşünürüm. Dolayısıyla bir dönem ben de Fettullah Gülen cemaati ile ilgili son derece olumlu düşüncelerle sahiptim. Yalnız o zamanlar herkes bir şekilde, bir nedenden cemaate yakındı. Devlet büyükleri bile randevuyla görüşürdü ve hatta görüşemezlerdi. Ancak ben yukarıdaki nedenden kendilerini takdir eder ve çağırdıkları çoğu faaliyete katılırdım. Ancak benim birde kişisel tercihlerim var tabi. Mesela ben akşam bir yerlerde yemek yiyeceksek bazen kavun ve peynir tercih ederdim. Cemaatçi abilerden buna sessiz bir tepki olurdu elbet. Tabi ben bu abilerle görüştüğüm zaman cemaate her zaman mesafeli duran eş dost da cemaatçi mi oldun diye bana bir tepki gösterirdi. Alın size Türkiye’de liberal olmanın zor bir yanı. İki tarafa da ait değilsin. Daha neler neler yazarım buraya ama sizi sıkmayayım.

Dedim ya devletin kamusal alandaki etkinliğinin çok az olması gerektiğine inanıyorum. E şimdi kayyum ne kardeşim? Serbest piyasa ekonomisi uygulanan, bir miktar liberal ekonominin uygulandığı bir ülkede nasıl özel bir şirkete el konulabilir? Terör örgütüne finansal destek olmak suçundan öyle mi? E siz demediniz mi “Ne istediniz de vermedik?”  E biz o zaman bilmiyorduk diyebilirsiniz, ama bilmek zorundasınız. Bu kadar büyük bir sivil organizasyonun içine gizli servislerin sızmaması mümkün mü? Gizli servisler nasıl operasyonel hale geliyorlar? Tabi ki bu örgütleri kullanarak. Hatta buna terör örgütleri bile dâhil bana kalırsa. Bakın size bir hatırlatma yapayım. 2003 yılında bir ülke lideri İngiltere’yi ziyaret edecekti. İngiltere’de insanlar Irak savaşı ile ilgili ciddi bir protestoya hazırlanıyordu. Tam da bu sırada rastlantı eseri İstanbul’da HSBC Bank ve İngiltere Konsolosluğuna bombalı saldırılar düzenlendi. İngiltere kamuoyu terörü lanetledi, teröre karşı savaş verdiğini söyleyerek askeri operasyon yapanları protesto etmek yerine kutsadı.

Düşünsenize ezildiklerini, kendilerine haksızlık yapıldığını düşünen birkaç arkadaş örgüt kurmaya karar verse, silahlı eylem planı yapsa bu şahıslara ne lazım? Silah, patlayıcı, mühimmat vs. Bu malzemeleri gizli servislerin bilgisi, haberi olmadan bulmaları mümkün mü?

Devlet yöneten birine bizi de kandırmışlar demek yakışır mı? Dün intihar dediklerinizi bugün yapmak yakışır mı? Alın size liberal olmanın bir zorluğu daha. Bunları okuyanlar acımasızca Ak partiyi eleştirdiğimi düşünecek. Hâlbuki ben üçüncü köprünün de, kuzey Marmara çevre yolunun da yapılmasından yanayım. Eskiden de öyleydim. Ben Ak parti hükümetlerinin yaptığı icraatlarının yarısının altına imzamı atarım. Ancak atmadığım diğer yarısı sanırım daha önemli. 

Yayın Tarihi
07.03.2016
Bu makale 1391 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!