Uçakta Twist mi, Tweet mi Makul?

 

 

Bir yıl her dönemde 365 günü anlatmış ve anlatmakta olsada; günümüzde bir yıl teknolojideki gelişmeler dikkate alındığında neredeyse geçmişteki 10 yıla eşdeğer bir süreyi ifade ediyor, denilebilir. Dolayısıyla okumakta olduğunuz bu yazı, aslında geçen yıl yazılmış olsa da 10 yıl önce yazılmış gibi de algılanabilir. Özellikle bir yıl öncesine göre sosyal medya araçlarının kullanım alanları ve toplumlar üzerindeki etkilerinin boyutlarının somut olarak ortaya çıkmış olması bu etkiyi daha belirgin hale getiriyor ve değişim bu kadar hızlı olunca, konuyu yeniden  gözden geçirip  paylaşmak kaçınılmaz oluyor.

1970'li yılları yaşayanlar yada yetmişli yılların sinema filmlerini seyredenler yüksek ritimli bir müzik eşliğinde oynanan Twist dansını (twist dance) zannediyorum biilirler. Twitter’ı (tivitır/tiletir) yada tweet’i (tivit/tileti) ise; bugün bilişimle ve sosyal medyayla bir şekilde ilgisi olan herkes,  özellikle gençler başta olmak üzere biliyor. Öyleki bir istatistik olarak 2012 yılında dünyadaki (bilişim teknolojileri kullanım becerisinde olsun yada  olmasın) her 7 kişiden biri sosyal medya kullanıcısı durumunda bulunuyor. Örneğin feysbuk (facebook) kullanıcısı sayısı bir milyarın,  tiletir(twitter) kullanıcı sayısı ise 600 milyonun üzerine ulaşmış görünüyor. Dolaysıyla bugün; sosyal medyanın küresel ölçekteki bu yaygın araçları üzerinde önemle durmak ve işlevlerinin toplumsal yararı da hedeflemesi gerektiği konusu üzerinde durmak ve bir bilişim politikası oluşturmak gerekiyor.

Yukarıda da belirttiğimiz gerekçeler ve elde ettiğimiz deneyimler dünyadaki her 10 kişiden birisinin kullanmakta olduğu twitter (tiletir) üzerinde durmayı gerekli kıldı ve bu nedenle konuyu yaşantılarla destekleyerek paylaşmak istedim.

Kelime anlamıyla "tweet" cıvıldamak yada şakımak anlamına geliyor. Yani bir bakıma peşpeşe yazmak, düşündüğünü anında iletmek gibi; anlık veri,  enformasyon ve bilgi aktarımı ve paylaşımı yada anlık ileti gönderimi ve ileti paylaşımını ifade ediyor.

Henüz oturmuş bir Türkçe karşılığı olmaması nedeniyle bu yazıda twitter ile tweet atma işlemini; yani etkileşimli anlık ileti paylaşımı işlemini "tileti" olarak adlandıracağız.  140 karakterden (harf-sayı-işaret-boşluk) oluşan bir iletiyi göndermeyi sağlayan bu mikroblog uygulama, çokca bilinen ve tüm dünyada yaygın olarak kullanılan Feysbuk (Facebook) gibi bir sosyal iletişim ortamı.

Aslında mesaj gönderiminin pek çok farklı yöntemi olsa da, "tileti" hızlı düşünme, yorumlama, karar verme, düşünceleri kısa ifadelere dönüştürme yetisini önemini öne çıkarıyor. Ve burada mesajları önemsenen ve takip edilmek istenen kimseleri “Takip edilenler” olarak  seçip, listeye ekleyerek onların yazdığı mesajları sürekli takip etmek de mümkün oluyor. Bizde bu şekilde bir süredir, tileti yapıyoruz. Anlık görüşlerimizi içeren iletileri paylaşıyoruz.

Bir kaç gün önce tiletiler akarken bir mesaj  farkettim, listemde bulunan yazar "Sayın Gani Müjde uçağın içinden tivit atıyor" veya tileti yazıyor. İçinde bulunduğu uçağın bir süre daha hava tırafiği nedeniyle bekleyeceğini belirterek kendini tutamayıp tileti atmaya başladığını belirtiyor. Ve hostesin bir ara kendisini tileti atarken gördüğünü belirtip, "-yandık hostes gördü", diyerek yaptığı hatayı onaylıyor ve paylaşıyor.  Ancak hatayı tekrara devam ederek, kendisini takip eden neredeyse 370 bin kişiye iyi örnek olmuyor.

Hatta  sanatçı duyarlılığını bir kenara bırakarak; bir komedi filminde oynar gibi yada belki de biraz da muziplik olsun diye tileti atmaya (hata yapmaya) devam ediyor. Ama güvenlik kurallarını gözardı edip, ileti gelmeye devam edince, dayanamayıp sayın yazara "uçakta tivist yapmak tivit yapmaktan daha makul", diye yazıp; anında tiletinin ulaşmasını sağlıyoruz. Bir bakıma komedi yazarı ustanın hata yapmasına izin vermemek üzere anında müdahale ediyoruz.  Tabii hemen karşılık yok... Sonra “Uçak park halinde ;))” diye gülümseme ifadeli bir tileti alıyorum. Böylece tiletinin ulaştığı kesinleşmiş oluyor. Ve sayın yazarın listesinde bulunan her bin kişiden biri fark edip, birer tileti atmış olsa; sayın yazar yüzlerce tiletinin etkisine maruz kalmış olmalı, diye düşünüyorum.

Bilişimin bir ürünü ve aracı olarak tileti böyle bir şey; aslında tileti atmak ve bilgiyi paylaşmak kadar, geri yansımanın (feedback) çok hızlı olması nedeniyle tarafların öz-eleştiri yapmalarına da yardımcı olacak bir araç. Tiletinin bu özelliği senaryoları yazarken ve dizileri yaparken; sayın yazarların en azından toplumun duyarlılıklarının daha  fazla dikkate almalarına da yardımcı olabilir.  

Bu şekilde reyting uğruna; toplumun kültür ve değerlerini yok sayan ve ortak değerleri kırıp döken; şiddeti, kolay kazanmayı, kolay harcamayı, köşe dönmeyi, toplumu ayrıştırmayı, bölmeyi, toplumun sinir uçlarını yakmayı hatta etik değerleri yok saymayı marifet sayan; ilkeli ve idealist olmayı zayıflıkmış gibi göstererek neredeyse düzeysizliği öven ve hatta bu düzeysizliği ve sığlığı ortak değerlermiş gibi öne çıkaran bazı yazarlara, senaristlere ve yapımcılara öz-eleştiri yapma şansı da tanınacaktır.

***

Yazımızın sonunda daha önce de yaptığımız (ve örneğin Angırı Birds başlıklı yazımızda da belirttiğimiz) gibi TDK’ya da bir gönderme yapmak gerekiyor. Çünkü yukarıdaki satırlara ve satırlarda kullanılmak durumunda kalınan yerli olmayan terimlere bakıldığında güncel bir konuyu yazarken ve konuyu anlatırken yeni yabancı kavramlara Türkçe  karşılık bulmak bakımından önemli güçlüklerimiz olduğu anlaşılıyor. Böyle olunca da Türk Dil Kurumu'na (yada belki de bizlere) bu boşluğu doldurmak üzere çok önemli görevler düştüğünü bir kez daha ifade etmek gerekiyor.

Yayın Tarihi
10.02.2013
Bu makale 8928 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!