SUBAŞININ BAKIŞI

Twitter’den Yorumlar…

Şu sıralar İstanbul’dayım ama Valimiz Sn. Ahmet Altıparmak’ın geçtiğimiz günlerde Saklıkent’te inceleme yaptığını hatta gözlem evinde salep içtiğini aynı anda twitterden takip edebiliyordum… Kendisini kutladım, ilgisi ve duyarlılığı için, twitter yurttaşla direkt iletişim kurma aracı aynı zamanda.

Akşam, Suriye sınırında, Güvecci köyünde, Esat’ın askerlerinin kurşunlarının vızıldadığını twitterden takip ediyordum. Sabah ilk haberler onu veriyordu, bir gün sonra!

Anayasa hukukçusu Osman Can, Tweet atmış; “Türkiye uluslar arası kamuoyunda sıkışıyor, demokratikleşme ulusal ve uluslararası meşruiyetten mahrum yürütülemez” diyor ve Star gazetesindeki yazısına gönderme yapıyordu…

Yazısını okumuştum. Hükümete yapıcı bir eleştiri yazısı idi. Yanıtladım; “Derinleri aştık, sığ suda çırpınıyoruz.”diyerek eleştiriye katıldığımı ifade ettim.

 Can hoca; ”Hapishaneden çıkış anahtarını aldık. Şimdi çıkmakta tereddüt ediyoruz. Hapishanenin alışıldık düzeni bazen cazip gelebiliyor” diye yanıtladı…  Son günlerde hükümet reformlarda durdu,  Ankaralılaştı eleştirilerinin kısa mesajla ifadesi idi sanki!

Hükümetin vesayet rejimi ile mücadelesinde önemli destek veren birçok liberal demokrat yazar, çizer ve hukukçunun eleştirilerine kulak vermek gerekir onlara kızmak yerine diye düşündüm!

 M. Ali Birant’ta attığı tweette;Başbakan, dindar genç yetiştireceğiz dedi, bir sorun var dindar genç ile dinci genç arasındaki farkı nasıl tutturacağız tehlike bu değil mi?” yazıyordu. Ben de cevaben; ”yasaların ve ailelerin bu konuda belirleyici olduğunu bu söylemlerin siyasetçi çekişmesi  olduğunu yazdım.

Eser Karakaş hoca da konu hakkında tweet atmış; “Birileri Kemalist, birileri dindar nesiller yetiştirmek istiyor, darısı özgür nesillerin önünü açmak isteyenlere”...

Toplumun önemli bir kesimini bu söylem, huzursuz etti. İç politikanın gerilimi toplumu etkiliyor. Yerim uygun değil, oysa Antalyalı dostlardan;  Mevlüt Yeni, Özer Saracoğlu, Erdem Tonguç, Musa Koçak ve birçok kişi yorum yapmıştı…

ÖMER ÖZKAN HOCA

Geçen hafta bir profesörün, hem Osmanlıyı hem de günümüz Türkiye’sini yeren bir yazısını konu etmiştim. Yazı tümüyle olumsuzlukları ele alıyor tek bir başarıdan söz etmiyordu. Yazıyı çok beğenip dolaşıma sokanlara, “bardağın sadece boş tarafın değil dolu tarafını da görmeyi deneyin demiştim. Dolu tarafı ile ilgili yüzlerce başarı öyküsünden örnek verilebilirdi ama gerek görmemiştim.

Ömer Hoca, Dünya çapında başarılı işleri ile adından söz ettiriyor. Daha önemlisi insanların yaşamını aydınlatıyor… Akdeniz Üniversitemizin mütevazı hocası ve yardımcısı güler yüzlü eşi ve ekip arkadaşlarıyla harika işler yapıyorlar. İftihar etmemek övünmemek görmemek mümkün mü?

Bir profesör görev alanı dışında, farklı misyonlara soyunduğunda acemi siyasetçiliği ve tarihçiliği, sırıtıyor! Üstelik umutsuzluk ve karamsarlık yayıyor.

 Başka bir profesör görevine sarıldığında kendisini geliştirdiğinde ise umut oluyor, kimilerinin zavallı gördüğü ülkesini de yüceltmiş oluyor.

Akdeniz Üniversitesi, Üniversite hastanesini kazandıran, eski rektörümüz, Tuncer Karpuzoğlu hocadan bu yana başarılı organ nakilleriyle gündeme geliyordu ama son operasyonlarla da başarılar, taçlanmış oldu… Gururlanıyoruz, kutluyoruz…

Yayın Tarihi
07.02.2012
Bu makale 8420 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!