Türkiye'de Grizu patlaması!

Taksimde bir avuç çevrecinin taşsız, sopasız naif mücadelesine bile tahammül edemeyen iktidar polisi acımasızca bu insanların üzerine sürmüş ve tüm ülkede vicdanları kanatmıştır.

Kanayan vicdanlardan taşan öfke tüm ülkede bir grizu patlaması yaratmıştır.

Hükümetin yasadışı örgütler diye tanımladığı Sekreter Leyla, İşçi Hasan, Simitçi Ali, Ev Kadını Mualla Teyze, dönerciler, öğrenciler, kravatlı kravatsız insanlar, Beşiktaşlılar, Fenerliler, Galatasaraylılar ne oldu da bu kadar öfkelendiler?

Ne oldu da o kadar gaz yedikleri halde korkmadılar, sinmediler?

Bir ağaç kesildi Türkiye ayağa kalktı diyebilir misiniz?

Rant uğruna ormanlarımızı, dağlarımızı, derelerimizi, nehirlerimizi yağmaladılar, yağmalattılar.

Ne oluyor diyene şımarık çocuklar gibi küstah küstah cevaplar verdiler.

Ananı da al git, senin oyunu istemiyorum, ben yüzde elli oy aldım dediler.

Direnmeye, sesini yükseltmeye çalışanları gaza boğdular.

Yağmalama sürüp giderken bu sefer toplum yaşamına ayar çekmeye başladılar.

Kadınların kürtajına, kaç çocuk doğuracağına, içkisine, sigarasına her şeye ayar çekmeye başladılar.

Çünkü yağmalamadan nemalananlar çok yaşa padişahım diyerek aslında başbakanın ayarını bozduklarını bilmiyorlardı.

Koskoca hükümetten o kadar milletvekilinden bir tane yürekli delikanlı çıkmadı yanlış yapıyorsun diyecek.

İleri Demokrasi diye diye aksak aksak yürüyen demokrasimizin de içine ettiler.

Kendilerine muhalif olan kim varsa zindanlara tıktılar.

Allah, kitap diye diye geldiler, Allah’ı unuttular, dinleri imanları para oldu.

Satmadıkları değerimiz kalmadı.

Korku imparatorluğu üzerine bir Türkiye yaratmaya çalıştılar.

Tüm komşularımızla Amerikan çıkarları doğrultusunda kavga ettiler.

Kardeş Esad, Kalleş Esed oldu.

Halkına zulmediyor diye televizyon ekranlarından bas bas bağırırken, gencecik çocukları döve döve zindanlara tıktılar.

Ülkenin her tarafını gaza boğdular.

Dün öfkesini kusan insanları bu hale kendileri getirdiler.

 

KIRMIZILI KADIN

 

Benim simgemdir Taksim Gezi Parkı”nda polisin acımasızca gaz sıktığı Kırmızılı Kadın.

Ona acımasızca gaz sıkan polis umarım o sahneyi izlediğinde veya gazetelerde gördüğünde insanlığından utanmıştır.

Çocuklarına veya eşine diyememiştir o gazı ben sıktım diye.

Ben insanım diye atan hangi yürek bu kadar alçakça bir eyleme sahip çıkabilir ki?

Şimdi tüm ülke polise karşı nefret duyguları besliyor, oysa nefretin adresi polisten daha ziyade onlara bu emri veren siyasi iradeye olmalı diye düşünüyorum.

Ne zaman bu halktan ümidimi kessem beni şaşırtıyor.

İşte tam ümidimi kestim dediğim biranda yeniden içimde bir yerlerde ümit ışığının yanmasına sebep oldular.

 

POLİSE

 

Tamam emir kulusun, amirin var memurun var, evinde ekmek bekleyen ailen, çocuğun var, yaptığın işe ihtiyacın var.

Ama senin bir de vicdanın olmalı kardeşim.

Karşındakiler düşmanın mı senin?

Gaz bombasını insanların kafasını nişanlayarak atmak hangi vicdana sığar?

Yere düşen birini üç beş kişi tekmelemek midir görev yapmak?

Tamam otuz saat nöbet tutmuş olabilir, aç ve yorgun olabilirsin, çalışma koşulların normal değildir.

Bunun hesabını halktan soramazsın, biraz başındaki idarecilerine sesini çıkar, hakkını ara, pısırık olma, amirlerinin karşısında pısırık, halka kahraman olamazsın.

Unutma evine götürdüğün ekmeğin parasını o halkın vergileriyle alıyorsun.

 

MEŞRU MÜDAFADIR BU EYLEM

 

Sen kendi ülkenin insanlarını kul olarak görmeye başlar, dediğim dedik çaldığım düdük türküsü söylersen, hiç ummadığın bir anda işte böyle acı bir biber sürer ağzına bu halk.

Olaylar tüm ülkeye yayılınca televizyona çıkan Başbakan, siz Bakanlar nezaketli ve edepli konuşmayı nasıl başardınız.

Lütfen demeyi birden bire nasıl öğrendiniz?

Eylemci arkadaşlar lütfen derken zorlansanız da, bugüne kadar horladığınız, bağırıp, çağırdığınız halk size nihayet geç de olsa lütfen dedirtmeyi başardı.

Kabahatin çoğu kendisinde olan, ezilen, horlanan, yok sayılan, sömürülen bu halk sizin gazınız sayesinde, grizu patlaması yarattı.

Umarım bunu unutmaz ve intikam duygusuyla yanlışlar yapmazsınız.

Bu acı biberle idare edin ve bu halka teşekkür edin.

Bunca baskıya ve yanlışınıza rağmen Bu halk sadece acı biber sürdü ağzınıza.

Kendinize gelmezseniz bir dahaki sefere ne yapar ben bile hayal edemiyorum.

 

Yayın Tarihi
02.06.2013
Bu makale 4811 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!