ANKARA'DAN

Türk Demokrasi Tarihinde Dönemeçler!...

İBRAHİM UYSAL

---Bizim Antalya’da derler ki, "Babası ölen kendini ağa, Anası ölen de bılla (hanım ağa) sanırmış!.." İşte Türk Demokrasi tarihinde de böyle bir dönem yaşanıyor.
---Türk Demokrasi tarihi ile ilgili kim ağzını açsa, Meşrutiyetlerden başlayıp, Meclis-i Mebusan'a girip TBMM'den çıkıyor.. Maşallah!..
---Ne kadar Demokrat ve ne kadar da DEMOKRATİK olduğumuzu kanıtlamak için de; Kanun-i Esasi ‘yeden girip, Teşkilat-ı Esasi'ye de mola verip, TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI'NDAN çıkıyoruz.

----Bazen de karımızdan konuşur, 1920'deki Anayasayı mı esas alalım, yok 1921 Anayasası'na mı dönelim derken; 1924 ile gül gibi idare edip giderken, pat diye gelinlik kızlara, güveyi olacak oğlanlara giydirilen urbalar gibi bol gelecek 1961 Anayasasında buluveririz kendimizi.

---Oysa bol da olsa ne de çok sevmiştik 1961 Anayasasını.
Amerikalıların "Y/OUR BOYS HAVE DONE İT" BİZİM OĞLANLAR dedikleri "Nitekim Paşam" ve şürekâsının yaptığı; bu gün de değiştirmek için tellal tutanların %91.37 oy ile kabul ettiği 1982 Anayasası, ucundan bucağından deline deline çocuk oyuncağına çevrilmiştir.

---7.Haziran 2015 seçimleri ile, TBMM'de ki partiler, okyanus ötesinden aldıkları akıllar ile, Demokrasinin SARI ÖKÜZÜNÜ Recep Tayyip ERDOĞAN ve Ak Partiye teslim etmişlerdir.

---Ak Parti, 7.Haziran seçimleri sonrası Muhalefet partilerini "İSTİKŞAFİ (araştırma) GÖRÜŞMELER" oyunu ile kamuoyu uyutup, Hükümet’te kurulamayınca Cumhurbaşkanı ERDOĞAN'ın ilk BAŞKANLIK denemesine kerhen de olsa izin vermişlerdir.

----1.Kasım seçimleri, Muhalefet partileri için tam bir hezimet olurken; Recep Tayyip Erdoğan, Ak Partinin sayısal üstünlüğünü kullanıp PARLAMENTER SİSTEMDEN, BAŞKANLIK SİSTEMİNE geçiş için bir hamle üstünlüğü sağlamıştır.

---15.Temmuz darbe girişimi fiyakayı biraz bozsa da, pragmatik bir liderliğe sahip olan Erdoğan durumu düzeltmeyi başarmıştır.

---HDP'nin kısmen oyun dışında kalması, MHP ve CHP'nin klasik seçmenin dışında kitlelere açılacağız derken "evde ki bulgurdan da olmaları" Erdoğan ve Ak Parti'ye stratejik üstünlük kazandırmıştır.

---Üniversitelerin akademisyenleri dahil hiç kimse, neden sağcı hatta gerici bir çok kişinin 1920 Anayasasına dönelim dediklerini bile anlamamışlardır. (ben çok akıllıyım ya, hemen anlarım) Çünkü, 29.Ekim.1920'de TBMM açılmış ama bu meclisin yaptığı ilk anayasa 20.Ocak.1921'dedir. Peki, bu arada hangi anayasa yürürlükte idi? .Karmaşa içinde de olunsa da, yürürlükte bir anayasa vardı ve o da Osmanlı Meclis-i Mebusanın kabul ettiği Kanun-i Esasiye idi.

---Bazılarının niçin 1920'de ki anayasayı esas alalım demelerinde ki niyet belli değil mi?

---Bu günlerde Ak Partinin, MHP ile doğrudan yürüttüğü görüşmeleri KARŞILIKSIZ BİR AŞK masalı görünümdedir. Mutlu bitmez.

--UZAR DA UZAR!...

--Gelinen nokta da bir Ak Partili bile mevcut Başkanlık Sisteminin TEK ADAMLIK olduğunu gördü ve yaşadı.

--Bu saatten sonra, neye dönülür ve nasıl dönülür pek belli olmasa da, artık tüm toplum kesimlerinin kendilerini temsil ettikleri bir Anayasa yapma zorunluluğu ortada durmaktadır. Ne 12 Eylül'ün "nitekim paşası" vardır ortalıkta, ne bir dediği iki edilmeyen Erdoğan.

--Kemalistler(Atatürkçüler), İslamcılar ve Kürtler en örgütlü kesimledir.

---Dünyanın bu günkü koşulları, bölgemizin stratejik konumu ve yaşanılan ekonomik kriz boyutunda ki sorunlar, daha fazla orta oyunu oynamaya izin vermez!..

--Bir yandan Alâ ile vâlâ ile gözler boyanarak, "çabaza bak" denilerek bir dönem geçirilmektedir.

--Merkez Bankasının bile "Karagün Akçeleri" bütçe açıklarını kapatmak için kullanılsa da; bu köprü, otoyol, şehir hastanelerinin "Deli Dumrul ödemeleri", yurt dışı kredi garantileri Demokles’in kılıcı gibi başımızda durduğu, bu iktidar ve yetkililerinin de, yurt dışına bu kadar batılılıkları zorunlu olarak sürdüğü sürece,

---Sahiden ya, 2002'den beri bunları SİZ, seçmemiş miydiniz?

...Siz ne yaparsınız bilemem ama ben köyün delisi olarak, KRAL ÇIPLAK DEMEYE devam ediyorum.

--SİZ ANLAYANA KADAR.