PROFESYONEL

Turizmde kayıt dışı personel

Antalya’da kayıt dışı personel çalıştırılmasını önleyici, özellikle 5 yıldızlı tesislere yönelik, denetimlerin sıklaştırıldığı, konulu haberler bana senelerdir yaşanan sıkıntıları anımsattı...

 

Antalya’da en üst düzeyde yöneticilik yaptığım 25 yıl içerisinde en büyük sıkıntılarımdan birisi kayıt dışılığın yarattığı haksız rekabet olmuştu. Ancak, şunu da belirtmek gerekir ki, bu günkü yapısı ile diğer birçok sektörle karşılaştırıldığında, Otel sektörü artık bu konuda en masumlar arasında yer alır.

 

Turizm öncelikle çalışanlarının kalitesine bağlı olarak başarı sağlayabilen sektörlerden birisidir. Aslında her sektörde kalifiye insan gücü çok önemlidir ancak hizmet sektöründe bu önem hiyerarşik düzenin en alt kademesine kadar inerken, birçok sektörde aynı derinlikte ve kuvvette önem arz etmez.

 

Kalifiye personel ile kayıt dışılığın ilişkisine gelince, bir sektörde kalifiye personel ihtiyacı ve açığı ne kadar yüksek ise, ihtiyaç duyulan personeli çekebilmenin ve elde tutabilmenin en önemli araçlarından birisi olan, onlara gelecek güvencesi verecek koşulların sağlanması şartı o kadar öne çıkar. Yani doğru ücretlendirme yanında, personelin sigorta kaydının yapılması, maaşının tam gösterilerek yüksek kademeden sigortalanması gibi hususlar, personeli o iş yerine bağlayan önemli etkenlerin başında gelir. Kurumsallaşmış, kaliteli hizmet bilince sahip müesseseler, bu konudaki ihmalin kendilerine, yarardan çok zarar vereceğini bilirler.

 

Bu hep böylemiydi? Maalesef buna cevabım “hayır!”. Antalya’da çok hızlı gelişen Otel yatırımları ve bunun sonucu ortaya çıkan doldur, boşalt zihniyetiyle ve düşük fiyatlarla yürütülen işletmeler, başlangıçta kalifiye personelin önemini pek algılayamadılar. Bunun önemini bilen çok az işletme açısından da, plansız gelişmenin getirdiği yetişmiş personel darlığı ve ucuz fiyatlarla gelen düşük müşteri standardının farklı beklentileri;iyi hizmet verenle yetersiz hizmet veren arasındaki farkın yeterince hissedilip, talebin kaliteli hizmet verenin lehine çalışmasını engelledi. Nitekim bu durum, haksız rekabet koşulları nedeniyle ekonomik anlamda da kayıt dışı faaliyetleri benimseyenlerin lehine işledi.

 

Ancak, son 10 yılda iyice artan rekabet koşulları ve başarı için farklılık yaratma ihtiyacı, tesisleri önce fiziksel üstünlük, sonra daha kaliteli hizmet savaşına sürükledi. Bu durum sektörün hem malî, hem de hizmetsel yapılanmasında yararlı oldu. Bugün, özellikle 3 yıldız ve üzeri tesislerde personele yönelik uygulamalarda kayıt dışılığın çok azaldığını, görülenlerin daha çok yönetimde görev alan yüksek ücretli personel ile yabancı uyruklu personeli kapsadığını söylemek mümkün. Bu durumun temelinde Devletin de üzerinde durması gereken önemli nedenler var.

 

Yönetici personelle ilgili sigorta anlamında kayıt dışılık pek yok. Genelde sigorta tavan ücreti üzerinden sigortalanmaktalar ancak, yönetim kadrolarının yüksek ücretlerine uygulanan gelir vergisi oranlarının da yüksek olması ve bu personel için sadece alacakları net ücretin bir anlam ifade etmesi, vergi anlamında kayıt dışılığı cazip hale getirmekte. Adil olmadığı düşünülen bu yüksek vergi oranlarının gözden geçirilip düşürülmesi, vergi dilimlerinin azaltılması bu konudaki kayıt dışı uygulamaları da ortadan kaldıracaktır. Artık kimse “bordro mahkûmu” olmak istemediğinden, iş yerleri ile brüt değil net ücret üzerinden anlaşma yapmakta, bunun sonucu olarak ta kendisine zararı olmadığını düşündüğü eksik vergi verme faaliyetine katılmaktadır.

 

Kayıt dışılığı teşvik eden diğer bir husus, Turizm sektöründe kaçınılmaz bir ihtiyaç olan yabancı personel ile ilgili oturma ve çalışma izni müracaatlarının çok uzun bir süreçte neticelenebilmesi, belki ülkedeki işsizlik oranları da düşünülerek, bilinçli bir şekilde zorlaştırılmasıdır. Ancak, yabancı personel, Türk turizmi için henüz yadsınamayacak bir gereksinimdir. Hal böyle olunca, sadece oteller değil, turizm sektöründe faaliyet gösteren çeşitli işletmeler kaçak işçi çalıştırma durumunda kalmakta, bu da kayıt dışılığı tetiklemektedir.

 

Sonuç olarak, Hükümetlerin bu iki önemli konuda üreteceği doğru çözümler bu alanlarda yaşanan kayıt dışılığı da ortadan kaldıracak, en azından asgariye indirecektir. Bu gerçekleşirse, geriye küçük ölçekli, 3 yıldızın altında veya belediye belgeli tesisler kalacak ve bunların denetlenmesi çok daha kolay olacaktır.

 

Dolayısı ile basına yansıyan 5 yıldızlı oteller in denetleniyor olması fazla bir şey ifade etmemekte, çözüm doğru teşhis ve doğru önlemde yatmaktadır.

 

Bizden söylemesi...

 

Yayın Tarihi
13.06.2008
Bu makale 9324 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Merhaba Salih Bey... O denetleme kurullarının bıçağın sağda mı solda mı olduğunu tabağın ve mizamplajın internasyonal mi yoksa neden ! olduğunu bildiklerini bile düşünmeyiniz. Bir bölgenin eğitim koordinatörüne sormuştum. (Anadolu turizm meslek liselerini dentliyordu) çocuklar neden bilmiyorlar diye.. Bana verdiği cevap "valla hocam ben düz ilkokul öğretmeniydim bu göreve atandım. Ben bilmediğim şeyi nasıl denetleyeyim, neyi denetleyip bilelim. Hocaları var geliyor öğretiyorlar..." Acaba kaç tanesi flambe yapmayı biliyor. Kaç tanesi oda temizliğinde yatak hijyeninin önemini kavrıyor acaba kaç tanesi kişisel becerilerine göre öğrencilerin yönünü çizebiliyor, nerede olacağını bilipte öğrencileri yönlendiriyor. Bunlar eğtim görmüş kaynak istihdamlar bizlere yaratılan ama bu kaliteyi kim denetliyor. Acı olan otelleride denetleyecek olanlar da onlar olacak. Alaylı yetişenler ise köhne eski ve dinazor insanlar olarak insanlar olarak çürümekteler...Ve cok iyi bildiğim özellikkle iyi olanlar işsiz :))) Oysa dünya emeğini sadece diplomasıyla değil iş ustalarıyla değerlendiriyor... Biz böyle yetiştik,valla eksiktik demek ki bizde okullardaydık ama hocalrımız ilk okul mezunu beyefendilerdi. Eğitimde doğru insanların yetişmesidir. Denetlemelerinde sağlıklı olmasıdır elbette bilirsiniz. Birtek sey var Turizm bir yaşam kültürüdür. Bu yaşam kültüründen bilgi ve feyz almayanlar kaliteyi taşıyamazlar... Değil mi Efendim... Bende rahmetle andığım özellikkle CİHAT KENTMEN hocamın (bildiğim kadarıyla ilk turizm dergisini cıkaran zattır aynı zamanda ) ve o dönemki hocalarımın yalancısıyım...Bize önce bunu öğretmişlerdi... Meğer yanlışmış... :)))) Bir ilk okul mezunu metr'dhotel Hocam sadece menü için bize kompozisyon ödevleri verirdi... cahil insanlarmış... Gülelim halimize ... Biz nerelerde neler yapıyoruz... İnanamıyorum. Sevgi ve saygılarımla...  Nevin Kalafatoğlu

Nevin Kalafatoğlu 17.06.2008

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!