Turizmde havaalanın yeri

80’li yılların sonuydu, rahmetli Turgut Özal’ın turizm alanındaki atılımları devam ediyordu. Birbiri ardına oteller açılıyor, turistlerin geldiği ilk uçaklar havaalanlarında büyük coşkuyla karşılanıyordu ama havaalanları ne yazık ki fiziki olarak bu kapasiteyi kaldıracak güçte değildi. Hangarlardan, soğuk hava depolarından bozma mekanlar terminallere çevrilmişti.

Bir gün Antalya’da ofisime bir ziyaretçi geldi. Kendisi Amerika’da havaalanı işletmeleri plancısı görevindeyken, o zamanların en olumlu politikası olan “tersine beyin göçü” örneklerinden Türkiye’ye geri dönmüş Türk mühendisti. Antalya’nın o günlerdeki mevcut kapasitesi ile gelecekteki artış hızını, tur operatörleri ve acentelerle temaslarla öğrenmeye çalışıyordu. Devlet Planlama Teşkilatı’nın 5 yıllık kalkınma planları içinde böyle çalışmalar olur diye düşünenler varsa peşinen söyleyeyim; yoktur. Masa başından yapılan çalışmalar ile sahada yapılan çalışmalar bu nedenle aynı sonuçları vermiyor.

O tarihte Devlet Hava Meydanları İşletmeleri tartışmasız tek varlıktı. Bir devlet kurumu olarak her türlü bürokratik fonksiyonu yerine getiriyordu. Kimsenin aklına da Batı’da olduğu gibi havaalanlarının özelleşeceği gelmiyordu. Yanlış söyledim aklına geliyordu ama o hantal yapının bu fonksiyonu terk edebileceğine, kimse inanmıyordu. Zaman değişimin tanığıdır. Bugün gelinen noktada dünya standartlarının en üst noktalarına erişmiş havaalanlarımız ve özel işletmelerimiz var. Kendi sınırlarımızın da dışında, dünya turizmine ve ulaşım sektörüne örnek havaalanı yatırımları ve işletmelerimizle gururlanıyoruz.

Dünya Havaalanı İşletmecileri ve Havayolu Şirketleri Routs, 2010 formu için Kanada’nın Vancouver Kentinde toplandı. Gelecek yıl 13-15 Şubat’da Antalya’da toplanacaklar. ICF Antalya Havaalanı İşletmesi bu toplantıya ev sahipliği yapacak. Türkiye’deki havaalanı işletmecileri artık Batılı ve Uzakdoğulu partnerleri ile tatlı bir yarışın içinde. Bu yarışın bir yanının da ülke ve bölge tanıtımı olduğunu unutmayalım. Sivil havaalanı işletmeciliğinin olmazsa olmazı olan tanıtım içinde yer alma bilinci artık bizde de anlaşılmaya başladı.

Yıllardır yurtdışı turizm fuarlarında, başka ülkelerin standlarında, aktif olarak tanıtıma katılan o ülkenin havaalanı işletmecilerini görünce şaşırırdık ve özlem duyardık. Artık son iki yıldır Frankfurt Havaalanı’nda Antalya’nın tanıtım afişlerinin asılmasına, AKTOB ile Antalya’nın tanıtımına katkıda bulunan ICF Antalya (Fraport ve İC İçtaş Holding Konsorsiyomu) bunun güzel örneğini oluşturdu.

ICF Airports’un İş Geliştirmeden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Yaşar Döngel, “Antalya’nın turizmi geliştikçe biz de büyüyeceğiz” demiş. Bu cümlenin tersi de doğrudur. Yani Antalya Havaalanı büyüdükçe Antalya turizmi de büyüyecektir. Çünkü geçmişte bunun sıkıntılarını yaşadık. Sayın Döngel, sözlerini gelecekteki gelişmeye paralel rakamlar vererek açıklamış. “O nedenle yılın 6 değil 12 ayı turist çekecek projeler geliştiriyoruz. Yolcu trafiği açısından 2010’un ilk 8 ayında geçen yıla göre iç hatta yüzde 8 büyüme ile 3.8 milyon, dış hatta yüzde 20 büyüme ile 17.5 milyon yolcuya ulaştık. Önümüzdeki yılda da yine çift haneli büyüme bekliyoruz.” Bu rakamlar kuşkusuz geliş ve gidişi kapsıyor. Rakamların kodu gelirken ilk gördüğünüz havaalanıdır, giderken de son gördüğünüz havaalanıdır. Yani sizi karşılayan da havaalanı yolcu edende. Turizm için havaalanının önemini başka türlü tarifleyemiyorum.

Gelelim Antalya’da yapılacak forumun ana temasına “4 mevsim Antalya, her mevsim aşk.” Bu etkinliği özellikle 14 Şubat Sevgililer Günü’ne denk gelmesi.

Aşk varsa hayat vardır. Sevgi her işin başıdır.

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

 

Yayın Tarihi
01.10.2010
Bu makale 11883 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!