Turist kazıklamak

Kazıklamak sözcüğü, başka dillerde, aldatmak olarak karşılık buluyor. Bizde meşhur “Kazığa oturtmak” eylemi tarihsel anlam taşıdığından, bu eyleme, aldatmadan daha farklı bir anlam verilmiş, korkunç boyutta anlatılmıştır. Alışverişte aldatmanın, bu kadar korkunç bir anlamı varsa, ülkemizde sosyo-kültürel olarak, alışverişin sorunlu olduğu ortadadır. Alışverişin pazarlığa dayalı yapısını farklı algılayan topluluk olduğumuz kesindir. Pazarlığın hangi koşullarda yapılacağı bizde karıştırılır. Sabit fiyat uygulanması, hep pazarlığın gerisinde kalmıştır. Sabit fiyat, şeffaflığın, açıklığın ifadesidir. Alışverişte bu etiket demektir. Toplumumuzun giderek batı normlarında gelişen alışveriş arayışları, etiketin önemsenmesini ve yerleşmesini sağlamıştır. Alışverişte “kazıklanmak” artık eskisi gibi doğal karşılanmamaktadır. Ayıplı mal satma ise olayın başka boyutudur. Hatta “çakma” taklit malı, orijinal diye satmanın kazıklamanın bile ilerisinde, sokak ağzıyla “kafa kopartma” olduğunu söylemeliyiz.

Defolu alışveriş kültürümüzden, en çok etkilenen kesim de turistlerdir. Her yıl, turist aldatmanın ne boyutlara ulaştığını, akla hayale gelmez sahtekarlıkların neler olduğunu medyadan öğreniyoruz. Dolandırıcılıktan, sahte mal satıcılığına, kredi kartını kopyalamaktan, sahte tapuya kadar çeşitlilikte sahtekarlıklar…

Dünya üzerinde turisti en çok aldatan kesim de taksicilerdir. Bu konuda ünlenen çok ülke ve kent vardır. Kore’de havaalanına indiğinizde polis denetimi olmasına karşı size verilen uyarıcı kağıtta, taksiciler tarafından uğrayacağınız aldatmaya dikkat etmeniz yazılıdır. Aynı mesafeye bir taksinin yüzde otuz fazla aldığını, hem de benimle uzun,uzun Türk- Kore dostluğundan bahsederek, yolu uzattığını yaşadım. En fazla yapılan taktik, yolu birkaç kilometre uzatmaktır.

SABAH gazetesinde okuduğum haber; Galata Köprüsü ile Ayasofya’nın kilometresine değil, metresine(!) fiyat uygulayan taksi şoförünün İstanbul’da yaşadığını hatırlattı. 29 Aralık 2009 akşamı Galata Köprüsü’nden Ayasofya’ya gitmek için taksiye binen Kanadalı turistten 80 lira alarak turisti “kazıklama” başarısı (!) gösteren, Mustafa K. hakkında 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmış. Bu mesafe maksimum 6-7 lira taksimetre tutar. Alınan para en az 10 katı, kelimenin tam anlamıyla “kazıklama”. Ve ben bunca yıl sonra ilk kez böyle bir kazıklamaya, 5 yıla kadar hapis cezası ile dava açıldığını duyuyorum. Böyle bir ceza ile yargılanabileceğini, beyninden turisti kazıklamayı geçiren bütün esnaf duymalı, duymalı ki artık bu ülkede hem kendi vatandaşına, hem de misafirlere dürüstlüğün, doğruluğun güveni gelsin.

Bir tarafta arabasında unutulan çantanın veya eşyanın sahibini bulmak için çırpınan ve onu sahibine teslim edip, teklif edilen parayı bile kabul etmeyen, taksi şoförlerimizin olduğunu da hatırlayalım. Güzel ahlakın bir erdem olduğunu, doğruluğun ve dürüstlüğün de takdir edilmesi gerektiği unutmayalım.

Hatalar, aldatmalar cezasız kalmamalı…

 

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

Yayın Tarihi
18.05.2010
Bu makale 12037 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!