Trafik, Öfke, Şiddet ve Trajedi

Toplum olarak öyle bir öfke ve şiddet psikolojisi içindeyiz ki, zaman zaman hayrete düşmemek imkânsız. Trafikte karşılaştığımız bazı kişilerin EGO ları, hastalıklı kişilikleri nedeniyle her an birileriyle takışmamak, tartışmamak hatta dayak yemek(!)  ya da yememek(!)  imkânsız. Hasta ruhlu, psikopat insanların canınıza kast edebileceğini hiç unutmayın ve patlayacak bir bombaya dönüşebilecek, özünde çok basit bazı durumların nelere mal olabileceğini de unutmayın. 

Bu arada polis haftası etkinliklerinin de devam ettiği hafta içinde böyle bir yazı yazmak ise sadece denk geldi. Başta Emniyet Md.Dr.Ali YILMAZ olmak üzere tüm emniyet mensuplarının 166.Polis Haftalarını kutluyorum.

Geçenlerde başıma gelen ve herkesin heran karşılaşabileceği sıradan olayın hiç tahmin edemeyeceğim bir noktaya gelmesiyle büyük şok yaşadım. Kadın bir şoförün aracından çıkardığı polis jopuna benzeyen özel yapılmış gürgen sopa ile saldırması, başıma vurarak yaralaması bunun en sıcak örneği... Hayatım boyunca görmediğim bir şirretlikle saldıran üstü başı iyi giyimli kadını sokakta yürürken görseniz birşeye benzetebilirsiniz ancak insanlıktan nasibini almamış olan bu hastalıklı kişi, canıma kast etmiş başıma bir sopayla öldüresiye vuracak kadar da kendini kaybetmiştir. Bu eylem ve benzerleri toplumun nasıl bir psikoloji içine büründüğünün de kanıtıdır. Kiminle konuşsanız toplum içinde ve özellikle trafikte pimi çekilmiş ve heran patlayabilecek binlerce insanın varlığıyla büyük tehdit ve tehlike altındadır.

Şimdi soruyorum, kim kimin canına kast edebilir? Kim bir başkasına vurabilme cüretini gösterebilir? Tartışmak ayrı, saldırıya geçmek çok ayrı bir fiildir. Trafiğe yeni çıkan yüzlerce yeni ehliyetli kişinin ve 700.000 aracın varlığı ile kaosa dönen kent ulaşım sisteminin özellikle de belli saatlerdeki kilitlenmelerin faturasını yine vatandaş ödemektedir.

Hemen hemen herkesin psikolojisinin etkilendiği ve garip davranışlar sergilediği toplum yaşamındaki bu düzen bozukluğunu giderebilmek için ne şekilde düzenlemeler yapılmalıdır diye soruyorum kendime? İnsanların daha hoşgörülü olmalarını ne sağlayabilir? Yurt dışına çıkanlar bilirler ki, oradaki trafikte sözü dahi edilmeyen olguları biz burada yaşıyoruz.

En başta hoşgörüyle, trafikte kurallara herkesin uyduğu, araçların geçiş üstünlüğüne riayet ettiği, hız sınırlaması, hatalı solama yapmama, yayalara geçiş üstünlüğü sağlama ve emniyet kemeri takma gibi kurallara maksimum düzeyde uyulduğu bir düzeni istemek hepimizin hakkı. Bizim ülkemizde niye yok, bu duyarlılık? Herkesin sinirleri neden bu kadar çok geriliyor? Kim kimden daha üstün? Hayattaki en önemli şey nedir? Trafik kuralları, geçiş üstünlükleri ve diğer önemli trafik kuralları konularında herkes yeterince bilgili mi?, Yaşama hakkını almak veya tehdit etmek kimin haddinedir?

Tüm bu soruları sormamız, ve kendimizi sorgulamamız gerekiyor sevgili okurlarım. Hayat paylaşmaktır, başarmaktır, toplumla uyum içinde yaşamak ve mutlu olmaktır. Ancak toplum içinde yaşamın mutlak kuralları da vardır ki, bu kurallara uymayanlar yaptıkları eylemin derecesine göre, cana kast edenler ise en ağır şekilde cezalandırılmalıdırlar.

Polisimize başarı ve kolaylıklar…

Yayın Tarihi
05.04.2011
Bu makale 9171 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!