Tepeden bakmak

İnsanların bir birleriyle ilişkilerinde uyumluluk, sıcaklık, muhabbet bayram günlerinde en doruk noktasına ulaşır. Bayramın ana felsefesi de zaten buna dayanır. Paylaşmak, güzeli, iyiyi, duyguyu. Bir şey daha var, maddi değerleri. Fazla olarak belirttiğim şey, “maddi değer”, İslam İnancının temelinde vardır. Maddi değerlere ait hükümler olmadan Bayramı kavramak olanaksızdır. Diyanet İşleri Başkanlığının bu yıl afişlerle Ramazanı ve Bayramı betimlediği sloganı “Paylaşmak” bana çok derin duygular hatırlattı. Paylaşmakta bir eşitlik vardır. İnsanın birbirine eşit yükseklikte bakması. Yani birinin diğerine tepeden bakmamasıdır asıl olan. Paylaşmak insanlık onurudur.

Yazının bu girizgahındaki “tepeden bakmak” terimi ile Yahya Kemal Beyatlı’nın “Aziz İstanbul” şiirindeki 

Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.

Tepeden bakmak farklıdır. Çünkü tepeler farklıdır, bakılan nesne farklıdır. İstanbul’a tepeden bakmak, ona kibirlenmeyi değil, İstanbul’un ona bakana kibirlenmesini hissettirir. Çünkü, İstanbul bir güzellik abidesidir.

Temalı Otellerin mimarı Sayın Hasan Sökmen İstanbul’a yapılması planlanan, 3. Bogaz Köprüsü’nün altına “Köprüaltı Oteli” projesini hazırladığını basına duyurdu. Ben Sayın Sökmen’in, Antalya’daki Temalı otellerinin yıllar sonra ne olacağını bilemiyorum yani uzun erimli cazibeleri beni düşündürüyor. Ama bu Köprüaltı Oteli projesi beni çok heyecanlandırdı. İstanbul Boğazında gözlerini dünyaya açmış, benim gibi Boğaza aşık birisi için bu proje heyecan verici olabildiği kadar, hiç İstanbul’a gelmemiş bir kişi için bile aynı oranda heyecanlandırıcıdır.

Tıpkı Ziya Osman Saba bir şiirinde olduğu gibi;

Önümde, açık kollarıyla boğaz,
Çengelköy'den aktarma Rumelihisarı.
İstanbul, İstanbul'um benim,
Kadıköy'ü, Üsküdar'ı...

Gün olur, Köprü ortasında durur
Anarım, Adalar'da çamların uykusunu.
“Köprü ortasında” durmak, orada kıvrılıp Boğaza bakarak yatmak, “keyif” bu olmalı.

Sonra dönüp geçen yağmurlarda, İkitelli’de yani İstanbul’da sulara kapılarak hayatını kaybedenlere “tepeden bakıp” İkitelliyi,İstanbul kabul etmeyen anlayışı düşünüyorum. İstanbul hem İkitellidir, hem Boğaz dır. 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’a “Köprüaltı Oteli” çok yakışır…  

 

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

Yayın Tarihi
23.09.2009
Bu makale 1744 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!