Kaç kişi anımsar bu söylemi bilemeyeceğim. Çocukluğumuzda, annelerimiz sohbeti koyulaştırdıklarında birden bizlerin de pür dikkat söylenilenleri dinlediğimizi fark edince ,eğer duymamız gerekmeyen bir şeylerden söz ediyorlarsa, “ Tavanda hasta var “ diyerek birbirlerini uyarırlardı.O yıllarda televizyon melevizyon ne gezer.İnsanların dost meclisleri, sohbetleri vardı.
Şimdi her şey ortada. Tavandaki hastalar büyüdü.Bir kısmı iyileşti,rahmeti rahmana kavuşanlar da oldu. Zaten çocuklar annelerinin yanında oturmuyorlar. İnternetler, dokunmatik cep telefonlarıyla yaşatman hemen hepsi dokunmatik olup çıktılar. Allahın izniyle. Memleketin en yetkin kişileri televizyonlarda avaz avaz bağırarak sövüp sayıyorlar . Genel kültürün K’si kalmadı. Bu nesil büyüyünce nasıl erişkinlerle karşılaşacağız bilemiyorum. Belki de onları görmeye ömrüm yetmez eme yine de ben kendi esenlikleri için kaygılanıyorum. Ser de analık var. Analık deyince Diyarbakır’daki kederli anaları kim görmezden gelebilir.!? Ciğer yangınıyla kendilerini ortaya atıverdiler. Ay siyasiler, politikacılar,sizler de birer ana kuzusuydunuz.Bırakın kıvırtmaları. Laf cambazlıklarından vaz geçin. Eğer o çocuklar halâ yaşıyorlarsa , ulaştırmak için analarına elinizden ne geliyorsa esirgemeyin. “Analık, fenalık” derdi eski kadınlar. Eşkiyalığı sıkıyorsa yetişkinler yapsın. Çocukları rahat bırakın. Gücünüz yetiyorsa onların esenliği, mutluluğu, geleceği için bir şeyler yapın. Çocuk doğurmak, candan can koparmaktır. Anlayın lütfen anaların kaygılarını.
Bir kez de olsa erkeklere de çocuk doğurtabilmeyi düşünmeye başladım. Acaba dünyayı algılamaları değişir miydi. Ya dağa çıkarılan kız çocukları. Düşünmek bile akıllara zarar Onca genç adamın arasında ne yaparlar.? Gönlümle yanınızdayım Diyarbakırlı hem cinslerim . Sizlere dayanma gücü diliyorum. İnşallah bir an önce yavrularınıza sağ salim kavuşursunuz. Göz yaşlarınız sevinç yaşlarına dönüşür. Özlediğimiz huzur tüm yurdumuzu kucaklar. Büyük atamız; boşu boşuna ”Yurtta sulh, dünyada sulh “ dememiş. Yediğimiz ekmek, içtiğimiz su kadar barışa da gereksinimimiz var. Aptalca gerginliklerden, savaşlardan bu güne kadar dünya da kim ne kazanmış . Huzura uyanacağımız nice sabahlar diliyorum. Şöyle , böyle diye laf salatası yaparak ahkâm kesinceye kadar lütfen her kes bir kez olsun annesinin yerine koysun .Sonra yazdıklarımdan dolayı bana istediğinizi söyleyebilirsiniz.Atış serbest. Ben bir anayım…
Tek çocuğumu topraklara vermiş olsam da, kendimi kâinattaki bütün çocukların anası olarak hissediyorum. Tavandaki hastalar da uyansın artık.