Bundan
tam 8 yıl önce Cumhuriyet Meydanı yenileme çalışmaları bahanesiyle ulusal bayramlara
yasaklanmıştı.
Sivil
toplum örgütleri başlarında ADD’nin Başkanı Mustafa Durna olmak üzere Belediye
Başkanı Menderes Türel’e gitmiş ve bu yasaklamayı geri almalarını istemişlerdi.
Menderes
Başkan sivil toplum temsilcilerini ikna etmeye çalışsa da edememişti.
Ama
koskoca ADD’nin başkanı sırtı sıvazlanarak ikna edilmiş, ikna edilen başkanı da
arkasına taktığı bazı sivil toplum örgütleri ile birlikte Cumhuriyet Meydanı’nı
terk edip, resmi idarenin belirlediği Barbaros Çay Bahçesi’nin önündeki
kutlamalara katılmaya başladılar.
Bu
oyuna gelmeyen bazı dernek ve partiler ise tam üç yıl Cumhuriyet Meydanı’nı
terk etmediler.
Sonunda
gökten bir taş birilerinin kafasına düşmüş olacak ki üç yılın sonunda uyanan
Atatürkçüler kalabalık guruplarla Barbaros Çay Bahçesi yerine Cumhuriyet Meydanı’na
geldiler.
AKP’nin
ulusal bayramlardan haz etmediği, toplumu bayramlardan soğutmak istediği o
günlerden belliydi ve ilk adımlar atılıyordu.
Devlet
erkanı ile iyi geçinmek isteyip, sırtı sıvazlananların kendi partileri
tarafından ödüllendirilip bir yerlere seçilmeleri sağlandı.
Kendi
üyelerini, yoldaşlarını kandırmaları, korkaklıkları cezalandırılacağına
kahramanlar gibi ödüllendirildiler
Aradan
geçen bunca seneden sonra artık herkes ayıktı bu işe.
AKP’nin
planı tüm ülkede tutmaya, bazı yerlerde ise direniş gösterilmeye başlandı.
İşte
30 Ağustos Zafer Bayramı da halktan kopuk, resmi zevatın soğukluğunda tatsız,
tuzsuz bir şekilde kutlandı.
Allahtan
akşam toplanan gençler, kadınlar Cumhuriyet Meydanı’nı şölen alanına çevirerek
ayıbı biraz olsun unutturdular.
“HALK
BAYRAMINA SAHİP ÇIKIYOR MECLİSİ”
Ulusal
bayramlar için başta ADD olmak üzere siyasi partiler, dernekler ve odalardan
oluşan bir “Halk bayramlarına sahip çıkıyor meclisi” kurulması gerektiğine
inanıyorum.
Bu
meclisin önümüzdeki 29 Ekim’e kadar herkesin katılabileceği ve insanların bu
anlamlı günde başı dik, onurlu, sevinç içerisinde bir bayram kutlamasına katkı
koymalarını sağlaması gerekmektedir.
Belediyelerinde
işin içine katıldığı, kimsenin dışlanmadığı, her Cumhuriyet sevdalısının, her
Atatürkçü’nün kendini ifade edeceği bir büyük şölen için şimdiden hazırlık
yapılması gerekmektedir.
Laik,
demokratik bir Türkiye Cumhuriyeti isteyen, özleyen herkesin bu oluşuma katkı
koymak için hemen çalışması gerekmektedir.
29
Ekim sabahı, öğleni, akşamı Antalya gelincik tarlası gibi bayraklarımızla
süslenmeli, Cumhuriyet Meydanı’na akın akın gelen binler, on binler Cumhuriyet
düşmanlarının yüreğine korku salmalıdır.
ADD
Başkanı İbrahim Daş arkadaşımıza bu konuda çok görev düşmektedir.
Temsil
ettiği makam tüm Atatürkçüler’i, Cumhuriyetçiler’i böyle bir amaç için
toplamaya müsaittir.
Böyle
bir meclis yapılanmasının Antalya kamuoyunda karşılığı vardır.