Tasarruf Osman (10)

Köyde yaşlı insanlara adları ile seslenilmiyor. yanına ağa, bey, efendi eklesen bile resmiyet kokuyor. Bence en uygun amca demek.

Osman amca 1310 (1894) doğumlu. Köyde tanınan adıyla Tasarruf Osman.

Soyadı "Bakırcı".

Toplumda insanların adları yanında onlara tanıtan sıfatları vardır. Hacı, hoca, imam, hafız, molla gibi. yaptığı işlerle de tanınır. Bakırcı, kalaycı, duvarcı, demirci, semerci gibi. Özellikle köylerde vazgeçilmez adları olanlar vardır. Bunlar saygının işaretidir. Askerliği hatırlatır. Süleyman Çavuş, Mehmet Onbaşı gibi. Çoğu…askerlik yaptığı yerle bilinir. hatta bu ad sülalede sürer gider. Tireli Tireliler, Edirneli Edirneliler, Yafalı Yafalılar, askerlikte yaptığı görevle anılanlar da vardır. topçu topçular. Osman amcanın görevi gözetlemeci. o Tasarruf Osman diye tanıtılır.

Askerlik insanımızın iliğine, kemiğine işlemiş, diline yuva yapmış, bırakılmıyor.

Osman amca ufak tefek zayıf çöp gibi bir adam. Onu görünce babamın Kafkas cephesinde bir askeri tarif edişi aklıma geliyor.

-Asker 30 okka sırtında çanta elinde silah 40 okka.

Bu niteleme beslenme yetersizliğini anlatır.

Osman amca öyle bir asker.

Köyümde 4.-5. Sınıfları okutuyorum. Nisanda tarih dersimiz. Cumhuriyetin kuruluşu. o yıllarda az da olsa 1.Dünya ve Kurtuluş Savaşların canlı tanıkları var.

Kitaptan okumakla, yapandan dinlemek başka.

Tarih dersine girmeden önce okulun bitişiğinde evi olan Osman amcaya gittim. Evinin önünde bir odun kütüğünün üstüne oturmuş güneşleniyorum.

-Osman amca kalk seninle biraz dolaşalım.

Sınıfa götüreceğim konuşturacağım desem, biliyorum gelmez. Biraz nazlandı, yine de beni kırmadı. Baştan yerine kullandığı değneğine dayanarak kalktı. yürüdük, birlikte okula geldik. Bir kapının önündeyiz.

-Osman amca yoruldun, şuraya girelim. Otur biraz dinlen.

Kapıyı açınca sınıfa girdiğini anladı. Anlasa da aksilik çıkarmadı. Osman amcayı sandalyeme oturttum.

Konuğumuzu tanıtmaya gerek yok, hepimiz tanıyoruz.

Osman amca da sınıfta merakta. Niye sınıfa getirildi?

 Dersimi işlemeye başladım…

1.Dünya Savaşında Osmanlı üç kıtada çarpıştı. Yakından uzağa savaş cephesi. Çanakkale, Kafkaslar, Arabistan yarımadasının her yanı, Kanal, Balkanlar, Galiçya, Karpatlar.

Bu coğrafya o zaman Osmanlının. Korumak için savaşan asker Anadolu insanı. Galiçya cephesinde savaşan büyüklerimden biri Osman amca, birlikte dinleyelim, bakalım neler anlatacak?

Osman amca yüzüme baktı.

-Mehmet Beyoğlu, ben konuşmasını bilmem.

-Osman amca tarihe yazılanları ben anlatıyorum. Sen yazılmayan anılardan söz et.

Osman amcanın önünden kaçtım müttefikimiz Almanlardan savaştığımız Ruslardan söz açtım. Bunca savaşın içinde bize anlatacağın bir anı mutlaka vardır.

Nihayet dilini çözdüm.

-Galiçya da Almanlarla birlikteyiz. Almanlar bizim hepimizi Osman diye çağırıyor. Karşımızda Ruslar. Aramız kurşun menzilinde, siperlerdeyiz. Piyade tüfeği ile atış yapıyoruz. Biz atışa başlarsak Ruslar siperlerine giriyor, onlar atışa başladı mı biz? Böylece savaş devam ediyor. Biz atışımızı yaptık. Sıra Ruslar da. Aradan bir zaman geçti. Ses yok. Bekliyoruz, atış yapmıyorlar. Benim görevim gözlemek, “tasarruf” adım da oradan kaldı. Merak ettim, siperden şöyle bir doğruldum. Düşmana bakıyorum yoksa geri mi çekildiler? Bir de ne göreyim. Bir kurşun bana doğru geliyor. (Aynen söylediği gibi yazdım.) Mehmet bey oğlum, sonrasını bilmiyorum. Kurşun sol göğsümden girmiş, arkadan çıkmış. ben yere düşmüşüm. yaralıları toplama zamanı, iki Alman sıhhiye asker başıma geldiler. fan fin fon bir şeyler konuşuyorlar, birlikte savaştığımız için söylenenlerin bazılarını anlıyorum, ama konuşamıyorum. Biri, bu asker yaşıyor, dedi, diğeri ne yaşaması. Bak kalbinden kurşun yemiş, geçelim. Yaşıyor diyen ısrar etti. Beni sedyeye koydular, hastaneye kaldırdılar. Kaç gün geçti bilmiyorum. kendime geldim, daha vadem bitmemiş, bak yaşıyorum.

Gömleğinin düğmelerini çözdü, bize kurşun yarasından kalan yaranın izini gösterdi.

Osman amca konuşmaya devam ediyor.

-Görüyorsunuz kurşun yarası sol göğsümde.

Amcam kurşunun bana geldiğini görünce korkmuşum. Korkudan kalbim yer değiştirmiş. Şimdi sağda.

Osman amca elimi tuttu sağ göğsüne koydu, gerçekten kalp sağda atıyor.

Kurşunu gelirken görmesi olası değil.

Korkuyla kalbin yer değiştirmesi de mümkün değil.

Hayret edişim kalp neden sağda?

Osman amcanın aklı ancak böyle açıklamaya yetiyor.

Ben çözemiyorum. Kurşunu gelirken görmesini değil, korkuyla kalbin sağa geçmesini.

Osman amcayı uğurladım. Ders yılı bitti. Sağdaki kalp kafamda asılı kaldı.

O tarihte Kaş'ta tek doktor, hükümet tabibi var. Bir olay nedeniyle köye geldi. Köyün Pazar yerinde baş başa yürüyoruz. Yürümek burada bir yanda söğüt ağaçları, yukarı sağ köşede koca bir çınar, gölgesi Cami avlusuna düşüyor. Kahvenin önünde yüzlerce yıllık bir meşe, altında köşk gelenler oturuyor çayını içiyor.

Doktorlarla gezerken Osman amcadan dinlediklerimi anlattım.

-Doktorum, bu nasıl olur?

-Mehmet bey, 5-6 milyonda bir, bazı insanlarda kalp sağda olur. Sanıyorum. Osman amca onlardan biri. Bu durumda kurşun sağdan girseydi ölürdü.

Doktor Niyazi beye verdiği bilgi için teşekkür ettim.

Osman amca o zamana kadar kalp nedir, nerede bulunur? Farkında bile değilmiş.

Kurşunu gördü. Kalbini öğrendi.

Osman amca ayrı bir adam, ayrı bir âlem. Köyün fakir insanlarından. çevresi ile kaynaşmayan yalnız bir insan. Askerlikte nasıl olmayacak olmuşsa, sonraki hayatında da benzer bir öyküsü var.

Köyde evler dağınık. öğretmen olarak köyüme gidinceye kadar evlerde tuvalet yok. Duvar dibi, ağaç, çalı arkası def- i hacet yeri. Babamla birlikte oturuyorum. İlk işim evin batı duvarına bitişik tahtadan bir tuvalet, banyo çakmak oldu. Gelip görenler, “Eski köye yeni adet mi getiriyorsun?” ’diyenler oldu.

Günümüzde çoğunlukla evlerde tuvalet var.

Tuvalet konusunu alışımın nedeni, geçmişte Osman amca ile ilgili bir konuyu anlatacağım.

Müslümanlar, Allaha nasıl inanıyorsa, cin ya da  şeytana da öyle inanırlar. Görmeseler de varlığı kesin kabul edilir.

Şeytan şeytandır, cin tarifesi iki türdür. İnsanlara zararı dokunmayan iyi huylu cinler, çarpan kötü cinler.

Evlerde tuvaletin olmadığını önce yazmıştım. Osman amcanın gece çişi gelir, Gece karanlığında nereye su döktüğünü fark etmez. Kül ve evin süprüntüsü dökülen yere destur demeden çişini yapar.

Destur deseydi, cinler orayı boşaltırdı.

Meğer o an orada, kötü cinler eğlenmekteymiş. Evdekiler sabah kalkar, bakarlar Osman amca yok. Dışarı çıktığını düşünürler, beklerler yok. Erken camiye gitmiştir sanırlar, herkes namazdan çıkar, Osman amca yok. Haber vermeden çıkıp gitmesi olası değil, şimdiye kadar görülmedi. Konu komşu haberleşir, köyde ararlar yok. Duyan katılır, arayıcı artar. Köyünü çevresini, ormanları, dağları aramaya giderler. Bağırırlar çağırırlar, ses seda yok.

İki kişi Osman amcayı Yılmant Dağı’nda bir kayanın dibinde oturur bulurlar.

Aradan iki gün geçer.

-Ne yapıyorsun burada?

-Hiç oturuyorum.

-Buraya neden geldin?

-Ben gelmedim, getirdiler.

-Kim getirdi?

-Bilmiyorum.

Eve getirirler, sorgu sual evde devam eder.

-Hele bir kaybolduğun geceyi hatırla.

-Gece çişim geldi. Dışarı çıktım, çişimi yaptım. Sonrasını bilmiyorum. o gece hatırladığım, ayağıma bir şey takıldı, aşağıya baktım ağrıma da selviler (kavaklar) ben yukarda uçuyorum. Sonra beni getirip buraya bırakmışlar.

Kötü cinlerden korunması için Osman amcayı üç gün hocaya okutmuşlar, Bir muska yazdırmışlar. Yedi kat muşamba içinde boynuna asmışlar.

Bu olayı onu bulanlardan biri anlattı.

Osman amcaya soramıyorsun, anlatmaya korkuyor.

Buldukları yer evine yaya iki saatlik yok. Herkes bu işi kötü cinlerin yaptığına bağlıyor.

Acaba diyorum, daldırdı evin kapısına doğru yürüdüğünü sandı, buraya geldi yoruldu, oturdu kaldı mı?

Osman amcanın Yılmant dağında bulunduğu doğru. Oraya nasıl gittiğinin mantıklı bir açıklaması yok.

Diyeceğim son söz, olmazlar Osman amcada buluşuyor.

Yayın Tarihi
08.11.2016
Bu makale 811 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!