SUBAŞININ BAKIŞI

Tartışmaya özlem

Batıda bir konu uygulama aşamasına gelmeden önce tartışılır, planlanır, sonrasında uygulama aşaması sorunsuzdur ve çabuk olur.

Tartışmanın sonucunda konunun gerekliliği ortaya çıkmışsa karara bağlanır ve planlanır. Uygulaması kolay olur çünkü her aşaması ve ayrıntısı tartışılmış planlanmıştır.

Bizim işler aceledir! Ayrıca sürprizi severiz. Konunun ilk fikir babası gibi anılmak isteriz. Göçü yolda düzeltmek bize genelde pahalıya mal olsa bile…

Karar alma gücünü elinde bulunduran seçilmişler ilk konuşmayı severler. Manşetin cazibesi vardır. İlk konuşmanın ne sakıncası vardır denilebilir. Bizde tartışma kültürü yeterince gelişmemiş olduğu için liderlerin sözüne, ‘doğru değil’ demek zordur. Eleştiriye tahammül de yoktur.

Genelde gücü elinde bulunduranın fikri, kolayca çevresinin fikri haline gelir. Rakipleri ise genelde tümden ret etme eğilimindedir.

Oysa hizmeti alanların ve konunun uzmanlarının görüşleri ilk tartışma sürecinde paylaşılmalıdır.

Sosyal medya bu konuda önemli bir eksiğimizi giderecek gibi görünüyor. Zamanla çok etkili biçimde kullanılacağına inanıyorum. Geçenlerde twitterde, “8 yıl kesintisiz eğitim bir dayatmaydı ama 12 yıl kesintili eğitiminde yeterince anlaşılmadığını, dayatma sayılacağını” belirtmiştim. “yeni uygulama pedagojik” diye mesaj geldi. Ben de; “pedagoglar tartıştı, ben kaçırdım herhalde!” diye yanıtladım.

Aslında bu konu iyi bir örnektir. Başbakanın çok önemli bir konudaki açıklaması üzerine konu tartışılamadı bile çevresi tam destek verirken muhalefet tam karşısında ve eski sistemi savunuyor.  Oysa çok sağlıklı bir tartışmayla eğitim de köklü bir reform yapılabilirdi. Bu şans böylelikle kaçtı. 

  Antalya’da daha masum ve benzer örnekleri zaman zaman yaşarız. Aslında tartışmak için uygun zemin var. Gelişmiş sivil örgütlenme modelleri birçok ile nazaran çok güçlü. Yerel sorunların çözümünde etkin bir işbirliği sağlanabilir.

İktidar sahiplerinin en başta görüş açıklamaları bu mekanizmayı devre dışı bırakıyor.

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Osman Budak, başarılı geçen kitap fuarından sonra Cam Piramit’i yıkalım, yerine daha büyüğünü yapalım önerisi ile Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Nostaljik Tramvayı kaldırıp yerine otobüs koyalım önerileri de benzer örneklerdir!

Kaleme almamın nedeni, bunların benim dönemimde yapılmış olması değildir! Antalya bunlardan çok daha iyilerine layıktır ama benim yazma nedenim, yaptıklarımı savunmaktan önce, liderlerin, ‘tartışma kültürüne’ katkı sağlamalarına duyduğum özlemdir!

Konunun tartışılmasına girilecek olursa, Cam Piramit olmasa ATSO kitap fuarını nerede yapacaktı diye sorulabilir. Daha fonksiyonel ve büyüğüne ihtiyaç varsa, yıkmak yerine, neden başka yerde yapılmasın denilebilir.

Antalya’da, yatırımların yer seçimleri konusunda da yeterli tartışma yapılmamaktadır. Aynı alanın devamında ‘Mini City’, Belediye ve ATSO fikir projesi olarak ele alınmış ve yapılmıştı. Ama yer seçiminin uygunluğu tartışılmadığı için Antalya’ya çok pahalıya mal olmuştu!

Nostaljik Tramvayı geliştirmek belki düşünülebilir ama onun yerine otobüsle çözüm aramak Antalya ulaşımında ne kadar yarar sağlar? Bu konuyu tartışmak da yetmez. Ciddi bir uzmanlık ve teknik araştırma konusu olsa gerek!

Yayın Tarihi
26.03.2012
Bu makale 8106 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
İyiki değindiniz bu konuya sayın Subaşı. Ne zamandır duyuyorduk da inanmak istemiyorduk. Dünya gider mersine biz gideriz tersine. San Francisco dünyanın her yerinden hurda tranvayı alır kullanır ve dünya para kazanır, herkes önünde resim çektirmek için kuyruk oluşturur. Neymiş bakımı masraflıymış. Yolların bakımı da masraflı onları da kaldırsınlar o zaman. Tabii bir defacık tranvaya binip içinde özellikle turistlerin ve antalyalıların nasıl rağbet ettiklerini görebilseler. Cam pramite gelince ; doğrudur; ısıtma-soğutma problemi vardır gereği ÇÖZERSİN, doğrudur; çatısı akıyormuş DEĞİŞTİRİRSİN. Ancak YIKAMAZSIN. Zira o yapının yapımında tüm Antalyalının cebinden çıkan parasal katkı vardır. Orası ANTALYALININ MALIDIR. Git başka yerde DAHA İYİSİNİ YAPSINLAR da alkışlayalım. Hiç birşey yapamıyorsan nikah salonu, daimi sergi salonu, düğün salonu aklına ne gelirse yap da YIKMA. Sayın Ertaş'a da katılıyorum. Saygılarımla,

Şemsettin Tugay 28.03.2012

Geçen hafta Bekir Coşkun söyleşisine gittim. Çok keyif aldım. Ana kapı'ının sağında ve solunda Hasan Subaşı döneminde yapılmıştır yazıyor. Hani derle ya lebalep dolu diye..Aynen öyleydi. Yıkıp daha büyüğünü mü yapalım yani. Piramiti yıkalım büyüğünü mü yapalım la aynı şey.. Olanları işlevsel hale getirelim ayrı birşey..İşte böyle abuk şeylerle de uğraşırız.. Tramvay neden kalksın..? Bana kalsa daha da uzatalım o hattı derim..Varyantan aşağıya arapsuyuna kadar gitsin derim..!

Tuncay Ertaş 27.03.2012

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!