Tarih Utandı

Osmanlı doğan nesil bitmedi, kulluk kafalardan silinmedi, nesiller geçmedi,
İtibarı sarsılanlar, postta oturanlar, eskiyi işledi, devrimleri şişledi,
Dünya yeniden sarı öküzün boynuzuna kondu.
Geri sayma 1945’de başladı. Toplumu aydınlığa, yüceliğe taşıyacak lokomotifin yolu kesildi.
1946 genel seçimlerinden sonra kurulan kabine, Köy Enstitülerini yıkmak için ilk baltayı vurdu. Toplum sustu, çünkü daha hazır değildi.
Aydınlık mı isteniyor?
1950 seçimlerinde Aydın'lı iktidar oldu. Kırat arabanın ardına koşuldu. Geriye yarış hızlandı.
Cumhuriyetten parça koparanlar nemalandı.
Milletin, önüne düşmesi gerekenler “ bana deymeyen yılan bin yaşasın”a sığındı.
Sonra ne mi oldu?
Yılan yazar, bilim insanı, asker, işçi, öğrenci ayırmadı. Ağzını açanı, yola çıkanı soktu.
Dış destekli gericiliğin firenleri patladı.
15 yılda yapılanlar, 67 yıldır sökülüyor, hala bitiremediler.
Gecikmiş adalet, adalet değildir demiş biri.
1950 iktidarının devrimleri biçen orak kırılmalıydı.
Aradan 10 yıl 13 gün geçti, gericilik kemikleşti.
Örümcek ağını örmeye devam etti.
Karanlıkta düzen düzülen ayrılmaz oldu.
Korku, korktuklarını bir bir tutukladı. Suçlamaya gerekçe aranıyor.
Derya ötesinden eli bavullu biri gelir. Bavuldakileri bir gazeteye verir. Taraf, taraf olduğunu gösterir.
Aranılan bulunmuştur, ilgililer dosyalara doldurur. Yalan mı doğru mu araştırma düşünülmez, çünkü emin ellerde hazırlanmıştır.
Destek bulundu, cezalar okundu.
Taraf, taraf olduğunu inandıramadı.
Baransu’ya yine iş düştü.
Pandoranın kutusu mu? Hayır! İkinci bavul açıldı. Birincisi nimet, ikincisi zillet oldu.
Anlaşılan ne İsa’ya, ne Musa’ya yaranabildi.
Devlet sırrı dediler. Halbuki, testi aynı çeşmeden doldurulmuştu. Taraf sınıfta kaldı, Baransu batağa saplandı.
Yetiş CIA boğulan var.
Ne demiş insanlar?
- Yasaklar çiğnenmek için konmuştur.
Bir hareket başlar. Genci, ihtiyarı, işçisi öğrencisi her yanda yürür. Polis durur mu o da her yanda?
Ne yapıyorlar, merak mı ettiniz?
Yasakları çiğniyorlar.
Ulusal günler savsaklandı. Savsaklandı da iyi oldu. Millet uyandı, ayakta. Dik durmayı hatırladı.
Hatice değil netice…
Okullar kazan, iktidar kepçe, ha bire karıştırır. Nedeni dibi tutmasın.
Siz iyilik bilmez misiniz?
Türk silahlı kuvvetleri hocanın kuşuna benzedi.
Hukuk gelin gitti, tarım bitti.
Kybele yeni gündem doğurdu.
Erzurum vali yardımcısı, bir açılışta İstiklal Marşının söylenmesini istemiyor.
Gerekçe, kapalı alanda söylenmezmiş.
Kargalar sakın gülmeyin, ayıp olur, tarih utanır.

Yayın Tarihi
25.12.2013
Bu makale 8196 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!