ANTALYANIN KAHYASI

Tarafsız bir gözle bakalım

Hafta ortasında ailemizi adeta yıkan acı bir olayla karşılaştık. Benden 10 yaş küçük erkek kardeşimi, elimde büyüyen Halil öğretmenimi kaybettik. Çok zor, tarifi mümkün değil. Allah bu acıyı kimseye göstermesin… Ama taktir-i İlahi (Tanrının uygun gördüğü) diyerek teselli olmaya çalışıyoruz.  

Ama Yaşam sürüyor…

Acımızı paylaşan, cenaze törenine katılan, telefonla ve mesajla acımıza ortak olan tüm dostlarımıza ailem adına şükran borcumu bir kez daha ifade ediyorum.

***

Cenaze nedeniyle taziye için eve gelen dostlarımız, başsağlığı dileklerinin hemen ardından siyaset açıyor. Odada 10 kişi varsa hemen hepsi iktidardan şikâyetçi… ”Sen gazetecisin bilirsin, bu durumda nasıl iktidar oluyorlar?” diye soruyorlar.

Onlara dilim döndüğünce anlatıyorum Ak Parti’nin iktidar serüvenini. Öncelikle seçimlerde hile yapıldığı yönündeki, iddiaları ufak-tefek olaylar dışında abartılı buluyorum.

Geçen hafta içinde Devlet İstatistik Enstitüsü kaynaklarına dayanarak verilen bir gazete haberi, bu konudaki fikrimi ve ön yargılarımı değiştirdi. Soru sahiplerine de bunları aktardım.

Habere göre; Türkiye’de 2 milyon 343 bin aile Devletten düzenli maaş alıyor.

Yetmedi.

Ayrıca 3 milyon 154 bin aile de, büyük çoğunluğu belediyelerden olmak üzere, ekmekten tutun, kömüre, içinde çeşitli gıda maddelerinin bulunduğu paketlerden tutun, giyim eşyalarına kadar sosyal yardımlardan yararlanıyor. İkisini topladığınızda 5 milyon 500 bin aile yapıyor.

Onlara soruyorum: Seçmen eğiliminin veren elden yana, yani iktidardan yana olması doğal değil mi? Her ailede 2 seçmen olsa 11 milyon oy anlamına geliyor bu.

Hak veriyorlar ama yine de kötü yönetildiğimiz konusunda hepsi hemfikir…

Ak Parti Belediyecilik anlayışına bir ad koymuş; “Gönül Belediyeciliği”

Ana muhalefet Partisi’nin adına “Derman Belediyeciliği” dediği, vatandaşın derdine derman olma konusundaki vaatleri hangi kesimde vücut bulur acaba?

O yüzden seçimlere tarafsız bir gözle bakınca; hem muhtaç bırakılan milyonların beklentilerini, hatta çoğa tamah etmeyip, aza rıza gösterdiklerini, hem de bu yardımları karşı vefa borcu ödemekle kendilerini sorumlu saydıklarını görmemek için biraz da kör olmak lazım.

Bu tamamen benim yorumum, kimse kusura bakmasın bu sistem şayet; seçim kazanmak için kullanılıyorsa, o zaman yapılacak tek şey var, iktidar olmak adına bu yoksulların sayısını artırmak…

Son olarak şunu söylemeliyim ki; CHP’nin iktidar olmak gibi bir hedefi olmadığı için, Ak Parti’nin kurduğu bu sistemden de kimsenin şikâyetçi olmaması lazım. Kur’anı Kerim’de bakın ne diyor bu konudaki ayetler?:

“Siz ne halde iseniz başınıza o şekilde idareciler gelir. Bir topluluk kendini düzeltmedikçe, Allah CC. onlardaki hali düzeltecek değildir"

 “Bir toplumu oluşturan fertler kendi iç dünyalarındakini değiştirinceye kadar, Allah onların oluşturduğu toplumu değiştirmez. “ [13RAD.11]

Özetle; İnsanlar her zaman layık oldukları yönetim tarzıyla yönetilirler;

Şöyle ki; kendileri iyi olurlarsa yöneticileri de iyi olur, kötü olurlarsa yöneticiler de kötü olur. Zira yöneticiler halkın içinden çıkarlar ve onların bir parçasıdırlar..!

 

Yayın Tarihi
20.01.2019
Bu makale 940 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!