Yeni sezona maalesef bodrum ilçesindeki zehirlenme haberiyle başladık. Muğla'nın Bodrum ilçesinde, bir öğrenci hayatını kaybetmiş, 10 öğrencinin rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığı olayın araştırması devam ediyor.

Umarım bu son yaşadığımız acı olay olur.  Gıda zehirlenmelerinin önlenmesinde, devlet, sivil toplum kuruluşları, basın ve işletmecilere önemli görev düşüyor. Bu tür olaylar ancak birlikte hareket edilerek ortadan kaldırılacaktır. Tarım Bakanlığı bu konu ile ilgili, 2010 yılında gıda üretimi ve toplu tüketim satış yapan işletmeleri (restaurant, hotel,gıda üniteleri fast foodlar)ilgilendiren yeni kanun yayınlandı. VETERİNER HİZMETLERİ, BİTKİ SAĞLIĞI, GIDA VE YEM KANUNU bu kanun aralık 2010 tarihinde yürürlüğe girdi ve yönetmelikleri önümüzdeki günlerde yayımlanacak.

Bu kanun, gıda güvenliği ve denetimleri ile ilgili değişiklikleri getiriyor. Bu değişiklikler nedeniyle gıda işletmeleri, bir gıda güvenliği sistemi kurmak ve izlenebilirliği artırıcı önlemler almak durumunda olacaktır. Yeni kanundan önce yapılan denetimler ürün bazlı olarak gerçekleştiriliyordu. Ürün bazlı denetimlerde, öncelikli olarak işletmelerin alt yapıları kontrol ediliyor, daha sonra üretilen ürünler denetleniyordu. Yani işletme içerisinde bozulmuş, son kullanma tarihi geçmiş, küflenmiş ürünlerin olup olmadığı inceleniyordu. Gıda üretimi ve toplu tüketim yapan işletmeler gıda güvenliği ile ilgili bir sisteme ve kayıtlara sahip olmasa bile bu denetimlerde herhangi bir yaptırımla karşı karşıya kalmıyordu. Yeni kanunla birlikte artık bu işletmelerin gıda güvenliği yönetim sistemi kurması ve ilgili kayıtları tutması zorunlu hale gelmiştir.

Bu sistem ve kayıtlar, gıda zehirlenmesi meydana gelmeden önce, tehlike ve risklerin belirlenmesini ve önlenmesini sağlayacaktır. Aynı şekilde işletmelerin gıda hammaddeleri aldığı işletmeleri de kontrol etmesi zorunluluğunu getirecektir.

2010 yılında AB müzakerelerinde Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı faslı açılmıştı. Yeni yayımlanan kanun ve yönetmelikler bu fasıl ile ilgili konuları işaret etmektedir. Tüm gıda üretimi yapan yerler, toplu tüketim ve satış yerleri (oteller, restoranlar, fast foodlar), proje aşamasından başlayarak, depolar, üretim alanları, kullanılan ekipmanları temel gıda güvenliği kriterlerini yerine getirerek, tüm çalışanlarının gıda güvenliği ile ilgili eğitimlerini gerçekleştirmek zorundadır. Yeni yasa, gıda güvenliği sisteminde bir bütünlük oluşturmakta ve bitki ve hayvansal üretimden başlamak üzere, taşıma, depolama ve üretim bütünlüğü sağlanmayı hedeflemektedir. Esas amaç tarladan çatala kadar tüm işletmelerin ortak özellikleri taşıyan bir sisteme sahip olmasını sağlamaktır. Tüm işletmeler bu anlamda sistem  kuracak ve koruyucu tedbirlerini alarak bunları kayıt altına alacaktır.

Tabiî ki bu konuda halkımızın, yani tüketicilerin bilinçlenmesi oldukça önem taşımaktadır. Tarım Bakanlığı ülkemizde etkin gıda kontrolünün yapılması için 2009 yılında güvenilir gıda sağlıklı yaşam kampanyası başlatmıştır. Bu kampanya dahilinde ALO 172 Gıda hattını Devreye almıştır.(www.alo174.gov.tr) Gıdaya ilişkin her türlü şikayetin tüm Türkiye den bildirilebileceği bu hat, web tabanlı bir sistem dahilinde çalışmakta ve yapılan şikayetler en kısa sürede denetlenerek geri bildirimi yapılabilmektedir.

Gıda güvenliği konusu sadece yasalar ve denetimlerle çözülebilecek bir konu olmayıp, tüketici bilincinin artmış olması ve konunun ülke gündeminde sürekli yeralması önem taşımaktadır. Bu konuda Arena programı ve usta gazateci Uğur Dündar’ın katkıları unutmak mümkün değildir. Aynı şekilde bölgemizde de yapılacak olan işbirliği ile söz konusu acı olayların önüne geçilmesi mümkün olacaktır. 

Hepimiz için güvenli gıda sağlıklı yaşam…….